Gizemli Bir FMV Macerası – The Isle Tide Hotel İnceleme
Son yıllarda sayısı bir hayli azalan FMV türü oyunların arasına geçtiğimiz haftalarda bir yenisi daha eklendi. Hem de The Complex, Ten Dates, Late Shift, The Shapeshifting Detective gibi pek çok FMV yapımın altındaki imzasıyla tanıdığımız Wales Interactive’in ta kendisinden. Türkçe dil desteğiyle beraber deneyimleyebildiğimiz The Isle Tide Hotel ile birlikte gizemli ve bir o kadar da ilginç bir otele davet edildik. Dilerseniz otelde yaşanan olaylara ve sır perdesinin ardındakilere göz atalım.

Hikaye
Hikayemiz Eleanor ismindeki genç kızın gizemli bir biçimde kaçırılmasıyla başlıyor. Ana karakterimiz Josh Malone ise uzun yıllardır görmediği kızının kaçırılmış olduğunu isimsiz bir mektubun gelmesiyle öğreniyor. Sonrasında da kızımızı kurtarmak için yollara düşüyoruz. Fakat kızımızın içeride zorla tutulduğunu düşündüğümüz otel öyle herkesin girebildiği, rezervasyon yaptırılarak içerisinde kalabileceğimiz otellerden değil. Üç yılda bir üç günlüğüne açılan bu otele yalnızca davetiyeyle giriş yapılabiliyor. Ayrıca içerideki insanlarla konuşmamız ve elde ettiğimiz bilgilerle otelin özel olarak girilebilen bir yerden ziyade farklı ritüelleri olan bir tarikata ev sahipliği yaptığını fark etmemizle asıl macera başlayıveriyor.
Yoğun bir şekilde kült havasını aldığınız bu otelin misafirlerinin ilginç ritüelleri var. Aslında otele üç yılda bir gelmelerindeki asıl amaç “verse” adı verilen dönemin bitmiş olması ve yeni dönem başladığında yeni kişiliklere bürünecek olmaları. Evet, yanlış duymadınız. Her bir dönemde tarikatın üyeleri farklı kişiliklere bürünüyor, farklı meslekler icra ediyor, farklı bir kişi oluyorlar. Yeni dönemlerdeyse geçiş yapacakları yeni kişilikler tarikatın kendine göre belirlediği kurallara uymalarına göre değişiklik gösterebiliyor. Eleanor’un kaçırılmasının arkasındaki sebebe gelecek olursak; o kısmı sizin keşfetmeniz daha doğru olacaktır.

İlk kez FMV yapımlarıyla içli dışlı olacak bir oyuncuysanız başlangıçta The Isle Tide Hotel canınızı biraz sıkabilir. Zira oyunun kendine ait terimler bulundurması, farklı bir dil konuşuyormuş hissi veren sahneleri, anlatım konusundaki cimriliği sebebiyle ilk oynanışınız boyunca hiç bir şey anlamamışçasına kalakalıyorsunuz. Oyuncunun aldığı keyfi başlangıçta söndüren bu gizem temasının yanı sıra zaman zaman yapacağımız seçimlerin bizler için bir anlam ifade etmemesi de hikayenin anlatım konusunda sıkıntılara sahip olduğunu düşünmeme neden oldu.

Yıldızlar Şöleni
The Isle Tide Hotel; Michael D. Xavier, Jemima Rooper, Georgie Glen, Jenny Galloway, Richard Brake gibi pek çok yıldız isme ev sahipliği yapıyor. Genellikle oldukça kaliteli oyunculuklara şahit olsak bile yer yer çok kötü oynanmış sahneleri de görüyoruz. Bazı sahnelerin gereğinden uzun olması, bazılarının ise uzun ve yavaş olması gerekirken aceleye getirilmesi rahatsız edici noktalar doğurmuş. Kesik kesik olduğunu hissettiğimiz sahneler arada huzursuzluk yaratabiliyor. Ayrıca bazı sahnelerin tembelliğe kaçılarak değiştirilmeden veya yenisi çekilmeden kullanılmış olması da aynı sahneyi nasıl bir tercih yaparsak yapalım izlememizle sonuçlanıyor.
Bunun yanında oyunun alttan alta verdiği o dedektiflik hali ve tasarlanan bulmacalar deneyimimi oldukça eğlenceli hale getirdi. Oyunun olağan akışından sıkılmaya başladığım yerlerde bir nebze de olsa beni biraz daha farklı bir deneyime sürükleyen bulmacalar sayesinde tekrar oynanabilirlik yine iyi konumlandırılmış.

Oynanış Süresi, Tekrar oynanabilirlik
The Isle Tide Hotel’deki ilk maceramız tercihlerimize bağlı olarak yaklaşık 2-2.5 saat bandında sürüyor. Sonraki deneyimlerimizde ise önceki oynanışlardan gördüğümüz sahneleri hızlıca geçebilmemizi sağlayan yeni mekanik aracılığıyla oynanış süremiz 1-1.5 saat civarına kadar düşebiliyor. Tüm bunların yanında yukarıdaki paragraflarda da bahsettiğim üzere hikayenin ilk kez deneyen oyuncular için oldukça örtülü ve gizemli bir biçimde sunulması, farklı gidiş yolları keşfetmemiz gerekmesi ve genel hatlarıyla oyunun yapısını defalarca kez oynarak çözmemizin istenmesi tekrar tekrar oynanabilirliği oldukça mümkün kılıyor.
Bir sona ulaşana dek defalarca oynamamızın yanı sıra The Isle Tide Hotel, 14 farklı sonuca evrilebilen yedi ana sona sahip olmasından ötürü diğer FMV türü yapımlarda olan çeşitliliği de bol bir şekilde önümüze koyabiliyor. Bir son odaklı ilermekle beraber oyundaki amacımızın çok ama çok dışına çıkıp bir kadını güzellik yarışmasında şampiyon yapmakla uğraşmak gibi pek çok alternatif hikaye de mevcut. Ulaştığımız sonları ve gördüğümüz sahnelerin her birini görebileceğimiz ayrı bir bölüm de mevcut. Şöyle geneline baktığımızda çok detaylı ve Wales Interactive’in de iddia ettiği üzere geliştirdikleri en büyük projelerden birinin önünüzde durduğunu rahatlıkla hissedebiliyorsunuz.