Daha Çok Çalışmalıyız – Pazartesi Cumartesiden Başlar İncelemesi
“Daha iyi düşünmeyi öğrenelim; ahlakın temel prensibi budur.”
Başarılı bir yazar için edebiyat, kendisinin inşa ettiği bir yoldur. Okurlarının bu yolda sorunsuz bir şekilde ilerleyebilmesi ise bir yazarın en büyük amacıdır. Bu doğrultuda birtakım yardımcılara, araçlara ihtiyacı vardır bu yazarın.
Bilimkurgu edebiyatı için konuşacaksak vereceğimiz cevaplar son derece farklıdır; Ray Bradbury edebiyat tarihinde yer etmiş büyük yazarlara ihtiyaç duyar, H.G. Wells’in en büyük yardımcısı ise sahip olduğu tasvir gücüdür. Bilimsel kavramları dahi metaforlarla herkese kolayca açıklayabilir Wells, hikayesini okurların zihnine kolayca yerleştirir ve bu yüzdendir ki romanları sıkça film veya dizi projeleriyle anılır.
İthaki Yayınları Bilimkurgu Klasikleri’nin 12 numaralı kitabı Pazartesi Cumartesiden Başlar ile Strugatski Kardeşler’in (Arkadi ve Boris Strugatski) en büyük yardımcıları ise hiciv, Rus kültürü ve metafizik.
“Arabayı asfaltta sürmek için mi almak gerek? Asfalt olan yerde ilginç bir şey yok; ilginç olan yerde de asfalt yok.”
Doğu bloğu bilimkurgu yazarları[1] arasında önemli bir yere sahip Strugatski kardeşler, bilimkurgu anlayışları sebebiyle her zaman diğer bilimkurgu yazarlarından ayrı tutulmuşlardır. Her nasıl Stanislaw Lem, edebiyatının temelini insan psikoloji üzerine kurup bilimkurguyu bu bağlamda bir araç olarak kullandıysa (bu durumun en güzel örneği Solaris[2] adlı romanı) Strugatski kardeşler de aynı şekilde romanlarında bilimkurguyu başka unsurlarla bağdaştırırlar. Kıyamete Bir Milyar adlı eserlerinde bilimkurgu, paranoya ve endişe kavramları ile birleşir[3]. Kardeşler bu sefer bilimkurguyu içinde yaşadıkları toplumu hicvetmek için kullanıyor.
Bilgisayar programcısı Saşa Privalov’un arabasına aldığı iki otostopçu, ona bir iş teklif ederler. YOKHİÇ Enstitüsü’nün Privalov gibi bir bilgisayar programcısına ihtiyacı olduğunu söylerler. Bir anda kendisini tuhaf biliminsanları ile dolu enstitüde bulan Privalov için asıl tuhaf olansa bu enstitünün en büyük görevinin büyü araştırmaları olmasıdır. Pozitif bilimleri metafizik ile bir araya getiren eser, ancak Strugatski Kardeşler’in elinden çıkabilecek bir dinamizme sahip.
“Bilindiği gibi, Enstitü dışarıdan iki katlı gibi görünüyordu. Ama aslında en azından on iki katlıydı.”
Strugatski Kardeşler’in yarattığı bu enstitü, kaynağını Rus kültürüne borçlu. Kitap boyunca Rus kültüründen masal karakterlerine, imparatorlara ve mitolojik karakterlere yer verilmekte. Güçlü hikayesinin yanısıra kitabın içerdiği bu kültürel ögeler eserin değerini daha da arttırıyor ve okuyucunun Rus kültürü sayesinde bilgi sahibi olmasını da sağlıyor. Bu konuda kitabın son kısmında bazı ögelerin yorumlanması yazıların daha iyi idrek edilmesi açısından son derece faydalı.
Karakterleri bakımından oldukça zengin bir eser olan Pazartesi Cumartesiden Başlar’da Strugatski Kardeşler, dönemin Rusya’sındaki bütün tipleri bir araya topluyor ve bu sayede bir Rus toplumunun çözümlenmesine de olanak sağlıyorlar. Turgenyev’in 1862 tarihli romanı Babalar ve Oğullar’da Arkadiy’nin amcası olan Pavel Petroviç Kirsanov, kendisini entelektüel olarak tanıtır. Bunu kanıtlamak içinse Fransızca’ya başvurur. Yaklaşık yüz yıl sonra yazılan Pazartesi Cumartesiden Başlar’da da enstitü çalışanlarından Ambrosi Ambruazoviç Hopgeldio, yazarlar tarafından küstah ve ukala bir karakter olarak tasvir ediliyor. Onu diğer karakterlerden ayıran başka bir nokta daha var: Fransızca.
Hopgeldio gibi her karakteri diğerlerinden ayıran bir fark bulunmakta. Bu farklar dönüp dolaşıp karakterlerin ciddiyetsiz oluşları ile bağdaştırılsa da Modest Matveeiç, ciddi ve kaba bir karakter olarak karşımıza çıkıyor[4]. Ancak bu ciddiyet diğer karakterlerin alaycı tavrı ile birleştirildiğinde ortaya çıkan durumu açıklayabilecek tek bir kelime var: absürt.
Enstitünün absürtlüğü, Strugatski Kardeşler’in hiciv anlayışı ile bağlantılı. Büyüleri inceleyen bu pozitif bilim merkezi ve içindeki karakterler, Sovyetler’in bilim kurumlarının yetersizliğini, gösterişçi ve ukala biliminsanlarını göstermek için yaratılmış. Hikaye boyunca biliminsanlarına görevlerinin başında değillerken rastlarız. Suretler denilen ve biliminsanlarının kopyaları olan varlıklar yürütür tüm işleri. Yazarlar tarafındansa eser boyunca Suretler’in hataları tekrar tekrar vurgulanır. Kardeşler’in bu hiciv anlayışı, eserin Rus edebiyatındaki yerini belirleyen önemli bir etmen.
Yevgeniy Migunov’un illüstrasyon çalışmaları eser boyunca okuyucuya eşlik etmekte. Pazartesi Cumartesiden Başlar’daki birkaç karakterin de içinde bulunduğu diğer Strugatski Kardeşler eseri “The Tale of Troika”da da Migunov’un illüstrasyonları bulunmakta. Migunov, ünlü bir çizer olmasını Krokodil[5] adlı dergiye borçlu.
Kıyamete Bir Milyar Yıl adlı eserin de çevirmeni olan Hazal Yalın’ın başarı çevirisi, Adam Roberts’ın önsözü ve Migunov’un illüstrasyonları ile Pazartesi Cumartesiden Başlar, kolektif bir çalışmanın ortaya çıkardığı başarılı bir eser.
Notlar:
[1] Stanislaw Lem, Vladimir Vasilyev, Strugatski Kardeşler, Yevgeniy Zamyatin… Kitapları Amerikan edebiyatının bir ürünü olarak Kabul edilse de Isaac Asimov’un da Rus asıllı olduğunu söylemekte yarar var. Doğu bloğu yazarları demek daha doğru, şayet Stanislaw Lem aslen Polonyalı ve doğum yeri günümüzde Ukrayna sınırları içerisinde yer alan Lviv. Arkadi Strugatski’nin doğum yeri ise Gürcistan’ın başkenti Batum.
[2] 1961’de yayımlanan Stanislaw Lem romanı. Uzaya gönderilen astronotların psikolojisine odaklanır. 1972’de Rus sinemasının en önemli isimlerinden Andrey Tarkovski; 2002’de ise Ocean’s serisi ile tanıdığımız Steven Soderbergh tarafından sinemaya uyarlanmıştır. Solaris, konu bakımından Ray Bradbury’nin Mars Yıllıkları ile bağdaştırılabilir.
[3] Kıyamete Bir Milyar adlı kitap için yazdığım yazı: https://frpnet.net/incelemeler/paranoya-ve-endise-kiyamete-bir-milyar-yil-incelemesi
[4] Karakterin soyismi Kamnoedov Rusça’da taş yiyen anlamına geliyor.
[5] Eserde de adı geçen dergi. 1922’de kurulan Sovyet mizah dergisi, ismini Dostoyevski’nin hikayesinden almakta.