Çizgi Roman Nedir?
Bütün toplumlar ekonomik, siyasi ve sosyolojik evrimler geçirir. Bu evrim süreci toplumların yaşayışını belirleyen bir süreçtir. Bu da tarihi oluşturur. Sosyolojik evrim süreci ne şekilde gelişirse gelişsin, yansımalarının en direkt ölçülebileceği alan popüler kültürdür. Popüler kültür toplumların yaşayışlarını, alışkanlıklarını, bilinç düzeylerini gösteren önemli bir sosyoloji ve tarih malzemesidir. Kısaca popüler kültür bir toplumun sosyolojik takvimidir.
Toplumumuzun tarihsel devinimi içinde popüler kültürün, popüler kültürün içinde de çizgi romanın önemli yeri vardır. Bu yüzden, unutulmaya yüz tutmuş bu toplumsal malzemenin araştırılması yakın geçmişimizin algılanmasında önemli bir veri elde edilmesini sağlar. Çizgi roman her şeyden önce bir sanattır. Bu yüzden gelişimi Türk sanat hayatının gelişimiyle paraleldir. Ortaya çıkardığı sanatçılar, Türk resminin ve grafik sanatının gelişiminde büyük rol sahibidirler. Edebi yönü de olduğundan yazın hayatımızın olgunlaşmasında payı vardır. Sonuçta görsel bir malzemedir. Bu yüzden sinema ve gösteri dünyamızı beslemiştir. Nihayet bir yayın ürünüdür ve bu özelliğiyle basın-yayın sürecinin hem sektörel hem de kurumsal sürecine önemli katkılarda bulunmuştur.
Internet ve televizyonun henüz hayatımızda olmadığı dönemlerde çizgi roman halkın en çok rağbet ettiği günlük eğlence aracıydı. O dönemlerde tüketim günümüzdeki kadar hızlı olmadığından insanlar çok sayfalı çizgi romanları günlere yayarak okuyordu. Ancak belli bir kalitenin üzerindeki ürünlerin alıcı bulduğu o dönemlerde, okuma alışkanlığı da günümüzle kıyaslanmayacak kadar çoktu. Çizgi roman insanların hem görsel ve kurgusal ihtiyaçlarını, hem de okuma isteklerini karşılıyordu. Çizgi roman bu yüzden benzeri faaliyetler içinde tüketim sürkilasyonu en yoğun üründü.
Çizgi romanı mutlaka bir kategoriye dahil etmek gerekirse buna illüstrasyon diyebiliriz. Çünkü çizgi roman, çizgi-metin bütünlüğüyle illüstrasyon özelliği gösterir. Bu yüzden genel olarak grafik sanatlar içinde yer alır ve yine onun inceleme konusudur. Bu tez çalışmasına konu oluşunun sebebi illüstrasyonun sanat ve ticaret alanında bilinen en somut türünün çizgi roman oluşudur. Konuyla ilgili daha önce yapılmış araştırmalar sınırlı olsa da çizgi roman ve yayın dünyasının belgesel kaynakları yeterli olmuştur.
Genel Tanımı
Gazete, dergi, kitap gibi basılı bir ortamda çizim dizileri aracılığıyla anlatılan öykülere çizgi roman denmektedir. Çizgi romanda anlatımın ağırlığı daha çok çizimlerdedir, ama yazı da, konuşma ve düşünme balonları içinde buna katılır. Ayrıca kısa açıklamalar, ünlem sözcük ve imleri de kullanılır, böylece resimle yazının birbirinden ayrılmaz bir bütün oluşturduğu bir anlatım biçimi ortaya çıkar.
Çizgi romanda çizgiler gerçekçi ya da karikatürleştirilmiş, öyküler de gerçekçi ya da gerçek dışı olabilir. Öykü bir kerede bitebileceği gibi, birkaç dizi boyunca da sürebilir. Önemli olan bunların çizgi romanın bilinen, tanınan kahramanlarının başından geçiyor olmasıdır. Çizimlerin içine yerleştirildiği kareler, öykünün aşamalarını belirler. Öykülerde kullanılacak kare sayısı çizgi romanın yayımlandığı ortama göre 3-4 ile 12-15 arasında değişir. Karelerin sayısı ve düzenlenişi çizimleri olduğu kadar, öykünün konusunu da etkileyen önemli bir öğedir.
Çizgi roman hem biçimi ve yapısı, hem işlevi açısından en çok masala benzer. Her ikisinde de kahramanlar yaşlanmaz, ölmez; hayvanlar, bitkiler insan gibi konuşup davranır; olağan dışı olaylar geçer, doğaüstü güçler kahramanların yardımına yetişir. Bu özellikleriyle çizgi roman masal gibi biraz eğlendirir, biraz ders verir; saniyeleşmiş çağda masalın yerini almıştır denebilir. Çizgi roman önceleri önemsenmemiş hatta hor görülmüştür. Ama daha sonra, en az sinema kadar etkili bir anlatım türü olduğu anlaşılmıştır. Gerek çizim, gerek öykü konusunda küçümsenemeyecek düzeyde sanatçılar yetiştirmiş olması, çizgi romanın bağımsız bir yaratı alanı olarak görülmesini sağlamıştır.
Tarihsel Gelişimi
Görsel öğeleri ardı ardına sıralayarak bir öykü anlatmak çok eskiden beri kullanılan bir yöntemdi. Sanat tarihi bunun kabartma, duvar resmi, mozaik gibi çeşitli alanlardaki örnekleriyle doludur. Grafik sanatlar bu anlatıma en uygun olduğundan resim, oyma baskı, ağaç baskı, minyatür gibi dallarda dizilere dayanan anlatımlar kullanılmıştı. Baskı teknikleri ilerledikçe resimleme, karikatür gibi sanatlarda da çizim dizilerinden yararlanıldı, bu da giderek çizgi romanın bağımsız bir tür biçimine dönüşmesine yol açmıştır.
Çizgi roman basılı bir ortamda yer aldığından gelişmesi de baskı tekniklerinin ilerlemesine paralel olmuştur.
Tekniği
Çizgi romana başlamadan önce kahraman ve karakterlerin tasarımları yapılır. Öykünün genel hatları oturtulur. Çerçeveler kurguya göre yerleştirilir. Her bir çerçevenin içi başlı başına bir kompozisyon oluşturur. Konuşma balonları, kadraj planı, mekan-figür ilişkisi sinemograf bir anlayışla çizilir. Kurşun kalemle yapılan bu çizim bittikten sonra tarama ucu ve çini mürekkebi ile çinilenir (günümüzde farklı teknikler de kullanılmaktadır). Konuşma balonlarının içleri yazılır( kaligrafi). Son olarak orijinal çizimler dizgiye gönderilir.
Çizgi romanda öykü kısıtlaması yoktur. Geçekçi, fantastik, destansı, ironik her tür öykü çizgi roman konusu olabilir. Önemli olan anlatımın güçlü olmasıdır. Bu esas çizgi romanın tekniğini de etkiler. Örneğin öykümüz destansı bir kahramanın maceralarını anlatıyorsa kahraman karakterine uygun çizilmelidir. Güçlü, estetik, yakışıklı ya da güzel olmalıdır. Kahramanın görkemini artırmak ve iyilerin tarafında olduğunu anlatmak için bir takım detaylar gereklidir. Örneğin kafası vücuduna oranla daha küçük, kostümü estetik olmalıdır. Kötü karakterin ise tersine kafası vücuduna oranla daha büyük, kostümü de itici olmalıdır. Bu klişe anlatım yollarından sadece biridir. Çizgi romanda buna benzer ifadeyi güçlendirici yüzlerce teknik vardır.
Sonuçta resimden metine, kompozisyondan kurguya kadar her şey sanatçının hayal gücünün bir eseri olacaktır.
Kuramsal Bir Yaklaşım
Popüler Kültür ve Çizgi Roman
Tarım toplumlarında yönetici sınıfı köylülerin oluşturduğu büyük çoğunluktan katı bir biçimde ayrılarak, nüfus içinde küçük bir azınlığı oluştururlar. Bu ayrım değişen dünyada da devam etmiştir. Geniş halk kitleleri yönetici sınıfa nazaran eğitim seviyesi düşüktür. Yönetenler için bu temel bir farklılaşmadır.sınıflar arasında ne kadar net ayrışmalar olursa kaosa yol açabilecek tartışmalar o kadar azalacaktır. Ekonomik gereksinimleri yüzünden kitleler köylerinde içe dönük bir yaşam sürdürürler. Yöneten sınıfın onlarla yoğun bir iletişim kurmasının kendilerine getireceği bir avantaj olmadığı gibi ayırıcı faktörleri de ( okur-yazarlık, eğitim seviyesi ) silikleştireceği düşünülür. Örneğin dini ayin dili halkın dilinden ayrılır. Halk dini olayları kilise süslemeciliğinden ve dizi duvar resimlerinden öğrenir. Ünlü ressamların büyük kiliselere yaptırdığı bu resimler çeşitli kopyalarla tüm kiliselere yayılır. Üst sınıfların halkı kontrol edebilmesi için bu tür araçlara ihtiyaçları vardır. Çünkü üst sınıfların seçkinci anlayışlarına karşılık, bu araçlar halkın diline yakın daha popüler bütünlüktedir. Biçim, yapı ve içerikleri ile, üst kültür ile halk kültürü arasında bir sentez oluştururlar. Endüstri devrimi ile yolu açılan kitle kültürü bu yeni popüler kültürün çağını başlatacaktır. Popüler kültür ne folk kültürü oluşturan köylü ne de kentte yaşayan üst kültürün bir ürünüdür. Sanayileşmiş toplumda emek yoğun çalışan ve köyden kente göç etmiş geniş halk kitlelerinin emeğin gündelik olarak yeniden üretilmesinin bir girdisi olarak eğlenceyi içerir. Gündelik yaşamda reel olana katlanabilmek için fantezi dünyasın da geçirilen kısa zamanlar yine reel olanın devamını sağlar. Popüler kültürün çok satmasını sağlayan kolaycılığı eski sanat akımlarının eleştirisini çekmiştir. Fakat bu uymazcı sanat akımları bile eninde sonunda pazara çıkmak zorunda ve sanat ile reel yaşamın arasındaki ilişki temelde değişmemektedir.
Bir popüler kültür ürünü olarak çizgi roman bu eleştirilerden payına düşeni fazlasıyla almıştır. Yüksek kültür ehlince beğenilmez. Uzun zaman kültürsüzlüğün günah keçilerinden biri olmuştur. Halbuki çizgi roman resim ve metin bütünlüğü ile kapsayıcı bir anlatım tarzıdır. Üst kültürün görünürde onay verdiği sanat dallarının bir nevi sentezidir. Bir yönü ile roman bir yönü ile resim bir yönü ile de sinemadır. Unutulmamalıdır ki bu sanat dalları da kendi içlerinde soap opera ve kiçh örnekler barındırır.
DÜNYADA ÇİZGİ ROMAN
17. yy’ da ticaretin gelişmesi alışverişi ve sosyal hayatta ki değişiklikleri beraberinde getiriyordu. Değişik bölgelerden birer ticaret merkezi haline gelen şehirler akın eden insanlar, ürünlerini satmak, ya da iş bulak için olağan üstü bir seferberlik yaratıyorlardı. Gitgide daha sık aralarla kurulan panayırlar, büyük pazarlar kent yaşamının ayrılmaz bir parçası haline gelmişti. Bu sürkilasyon gezginlerin bu panayırlara bir takım yenilikler getirmesini sağladı. Buralarda boy gösteren gezginler içinde en ilgi çekenler arasında, panayır meydanlarında kurdukları tezgahlar üzerinde sergiledikleri dizi resimlerden oluşan panoları anlatarak halka sunan “resim anlatıcıları” vardı. Halk zaten bu yöntemin yabancısı değildi. Kilise süslemeciliğinin önemli bir amacı okuma yazma bilmeyen geniş kitlelere görsel yolla dini olayları anlatmaktı. Resim anlatıcılarının getirdiği yenilik hem konu hem de kurgu ile ilgiliydi. Bu yöntemlerle ilk defa bir kurgu anlayışı uygulanıyor ve resim-metin beraberliği kullanılıyordu. Bu ilkel çizgiler gördükleri ilgiye bağlı olarak panolarda çıkıp yaşamlarını kağıt, üstünde sürdürdüler.
Çizgi roman yalızca resim değildir. İçeriğinde metin ve yazı ağırlığı da mevcuttur. Bu yüzden çizgi romanı resimle ödeş tutup, başlangıcını ilkel mağara resimlerinde aramak yanlış olur çizgi romanda anlatım özelliklerinin yanı sıra, basılı olma şartını da aramamız gerekiyor. Bu da bizi sonuç olarak matbaanın gelişimi ile ilgili bir tarihçeye götürüyor.
İlk çizgi romanlar daha çok metinle ilişkili resimler üzerine kuruluydu. Resimden metnin anlaşılmasına yardımcı unsur olarak yararlanılıyordu. Bu hal onları kitap illüstrasyonu ve vinyet çizimlerine yaklaştırdı. Bu teknikle yapılan ve çizgi roman ile karikatürünün öncüsü sayılan ilk örneği William HOGARTH (1697-1764) üretti. Olaylarının gülünç ve çelişkili taraflarını abartılı çizgilerle anlatıyordu. En önemli çalışmaları, döneminin yozlaşan toplumunu eleştiren The Rake Progress (1735) ve Marriage a la Mode (1745) oldu. Hogarth’ın yazı eşliğindeki resimleri çağının illüstrasyon anlayışından o kadar farklıydı ki yaptıklarına “kötü taklit” anlamına gelen karikatür adı verildi.
Hogarth’ın çalışmalarını Thomas ROWLANDSON (1756-1827) geliştirdi, James GİLLRAY (1697-1764) Avrupa’ya tanıttı. 19.yy bu yeni anlatım tarzının bir çok yeni teknik geliştirilerek ilerleyişine tanık oldu. Ancak resim-metin beraberliğinde metnin ağırlığı azalıyordu. Bu konuda en önemli farklılığı İsviçreli R.Töpffer yarattı. Artık resimler bütüne yayılarak türün olgunlaşmasını sağlıyordu. Kağıt üzerine basılı çizgiler dergilerin habercisi oldu. İnsanlar zihinlerinde uzun zamandır belirsiz olarak dolaşan insan tiplerini karşılarında şekillenmiş olarak görünce onlara merakla ve heyecanla saldırdılar. Bu yeni eğlence insanların hoşuna gitti. 19.yy’ da sanayi devrimine bağlı olarak hem baskı makineleri gelişerek hızlandı hem de kağıt üretimi arttı. Bu da süreli yayınların çoğalmasını sağladı. Fransa’da 1831 yılında ilk karikatür dergisi La Caricature çıktı. Onu İngiltere’de çıkan Punch (1841) gibi başka dergiler izledi. Amerika’daki gelişme ise eski kıtanın aksine yavaştı. Zamanla Avrupalı göçmenlerin etkisiyle çizgiye de yer veren yeni dergiler çıkmaya başladı. Puck (1877), Judge (1881) ve Life (1883) dergileri ilk önemli karikatür dergileri oldular. World adlı günlük gazete tirajını arttırmak için karikatürlerle bezenmiş pazar ekleri yayınladı. Rakibi Hearst daha fazla çizgiye yer veren bir Pazar eki hazırlamaya başladı. Bu rekabet çizer transferlerini doğurdu.
Bu dönemin ilk yıldızı R.F.OUTCAULT’ un Hogans Alley adlı kahramanı oldu. Outcault bu kahramanıyla karikatür tarzından ilk kopmayı gerçekleştirdi. Çizgi roman ve bantlarının bütün temel öğeleri bu çalışmasında vardı. Sürekliliği olan bir karakter yarattı en önemlisi resim içinde diyaloglar kullanıyordu. Daha sonra kahramanın elbisesi sarıya boyanıp adı Yellow kid olarak değiştirildi. Yellow kid ilk sürekli çizgi roman kahramanıdır. Yine dönemin en önemli dört sanatçısı ( Outcault, Swinnerton, Dirks ve Opper) günümüz çizgi romanının mimarları oldular.
Artık yapı kaba çizgileriyle belli olmuştu. Çizgi romanın zorunla kalıpları ve sözlüğü, konuşma balonları, hareket çizgileri ve çerçeveleri düzenli olarak kullanılıyordu.
Çizgi romanın bu dönemden sonraki gelişimine kısaca göz atalım.
Bud FİSHER ilk günlük gazete bandı Mutt and Jeff (1907) yarattı. Ardından The Guphs ve Little Orphan Annie yayınlandı. 1920-1925 yılları arasında çizgi roman iyice gelişti. Bir sanat olarak özgünlüğünü kabul ettirdi. Blondie (Fatoş), Chic (murat) ve Dagwood (Basri) dönemin en önemli tiplemelerindendi. Harolt Fosther’ in Tarzan tiplemesi döneme damgasını vurdu.
Günümüze kadar gelen örnekler:
Cheester Gould (Dick Tracy), Gorges Remi (Tenten), Superman, Bil Finger (Batman)
Çizgi roman yalızca resim değildir. İçeriğinde metin ve yazı ağırlığı da mevcuttur.