AYBABTUİncelemeler

Bir Maceracıdan Krala – Pathfinder: Kingmaker İncelemesi

Baldur’s Gate ile büyümüş bir nesli saatlerce bilgisayar başına kitleyecek bir oyun incelemesi ile karşınızdayız Pathfinder: Kingmaker! Pathfinder’ın masaüstü rol yapma oyununa olan ön yargınızı bir kenara bırakıp devam etmenizi rica edeceğim. Çünkü bu oyun Pathfinder’dan çok daha fazlası. 

Oyun çıkar çıkmaz hemen oyunu Playstore’dan uygun fiyata aldık ve oyuna daldık.

Öncelikle söylemem gerekir ki FRP severler, özellikle de Pathfinder oyununu tecrübe edenler için mükemmel bir deneyim yaşatıyor fakat daha önce hiç FRP oynamamış insanlar, özellikle CRPG sevenler için de aynı tadı yakalayabiliyorsunuz. Yani bu oyunu oynamak için ne FRP ne de Pathfinder’ın masaüstü oyununu bilmenize gerek yok. Sadece şunu ekleyebilirim ki eğer hali hazırda FRP dünyasına aşinaysanız ya da Pathfinder’ın masaüstü rol yapma oyununu oynadıysanız, Pathfinder: Kingmaker’a uyum sağlamanız çok daha kısa sürecek. 

OwlCat Games ve Pathfinder masaüstü rol yapma oyunun sahibi Pazio’nun ortaklığı ile ortaya konan Pathfinder: Kingmaker size fantastik bir strateji deneyimi yaşatmak için hazırlandı. Bir yıldan uzun süredir beklediğimiz oyun Kickstarter sayesinde çok kısa bir sürede 909.000$ bağış toplayarak hayranları tarafından büyük bir destek gördü. 

İncelemenin devamında oyunun detaylı yapısı ile ilgili bilgiler bulacaksınız. Eğer rehber niteliğinde bir yazıya ihtiyaç duyarsanız yorumlarda bunu belirtmeniz yeterli. 

Başlangıç: Karakter Oluşturma ve Seviyeler 

Oyunu ilk açtığımız andan tecrübe ettiğimiz şeyleri anlatarak devam edeceğim yazıya. Daha oyunu ilk açtığınızdan anda anlıyorsunuz ki sizi çok zorlayacak bir oyunla karşı karşıyasınız. Zorlayacak demişken, sadece oyun zorluğu açısından bahsetmiyorum, başından kalkmaya da zorlayacak bir oyun. Oyunun zorluğu siz nasıl isterseniz o şekilde ayarlanıyor. Eğer ki ben yılların CRPG oyuncusuyum bunlar bana vız gelir derseniz oyunu en zor seviyede açın ve ilk savaş esnasında ölmenin keyfini yaşayın. Yapımcılar da bu konuda bayağı bir iddialı. Eğer sıkı bir CRPG hayranıysanız, Pathfinder sistemini derinlemesine biliyorsanız ve Kingmaker’ı beta sürecinden itibaren oynayamıyorsanız bu oyunu en zor seviyede bitirmeniz mümkün değil. 

Oyundaki savaşların zorluğunu, alacağınız hasarın derecesini, partinizin ne kadar avantajlı olacağını, ne kadar hikaye odaklı oynamak istediğinizi, kısacası her şeyi kendiniz hikaye başlamadan önce ayarlayabiliyorsunuz. Ek olarak dilerseniz de hazır olan zorluk seviyeleri var, aralarından tercih yapmanız da mümkün. 

Fotoğraf kaynağı: gameplay.tips

Diğer tarafta ise bir karakter yaratma ekranı ile karşılaşıyorsunuz. Bu safhada bile karakterinizi oluşturmak çok uzun süre alabilir.  

Pathfinder’ın masaüstü oyununu daha önceden oynadıysanız biliyorsunuz ki bazen kağıt kalemi alıp karakter yaratmak saatlerinizi alabiliyor. Karşınıza çıkan o kadar çok seçenek var ki, karakterinizi istediğiniz şekilde tasarlayabiliyorsunuz. Pathfinder masaüstü sisteminde karakter oluşturmak gerçekten çok ayrıntılı olduğu bir gerçek. Kingmaker’da bunu çok güzel bir şekilde bilgisayara taşımış. Sadağınızı sırtınıza atıp fantastik bir okçu yaratmak ile uğraşırken kendinizi bir necromancer oluştururken bulabilirsiniz. Sınıfızı, alt sınıfınızı, featlerinizi, özelliklerinizi, yeteneklerinizi ve alignmentınızı en derin şekilde kişiselleştirebilirsiniz. Hiçbir şey bilmiyor olsanız bile tüm özellikler ayrıntılı bir şekilde açıklanıyor.

Bu aşamada, sıkı bir Pathfinder oyuncusu olarak 2 senedir oynadığım karakterimi zevkle oyuna taşıdım. Bir Paladin olarak yapmam gereken seçimler ise beni bayağı bir zorladı. 

Hikaye 

Adını birçok başarılı oyunla duyuran Chris Avellone’ın bu koltukta oturduğunu söylemek bile yeterli olabilir. Tabii ki tüm hikayeyi tek başına çıkarmasa da Pathfinder: Kingmaker oyunundaki etkileri gözle görülebilir.  

Hikaye temel olarak parçalara ayrılmış durumda. Harita üzerinde ilerlerken yan görevlerle karşılaşıp başka bir yoldan gidebiliyorsunuz. Oyun esnasında verdiğiniz kararlar hikayeyi oldukça etkiliyor. Bir NPC ile kurduğunuz yakın ilişki, göreve bakış açınız ve izlediğiniz stratejiye göre farklı şekillerde ilerlemek mümkün. 

Bir sarayın salonunda başlayan hikayemiz başta zorlu bir toprakları ele geçirme görevi olarak karşımıza çıksa da işler giderek değişiyor. Stolen Lands adında içinde hayal edilmesi güç büyülerin, yaratıkların ve uğursuzluğun hüküm sürdüğü topraklar, zorlu şartları yüzünden ele geçirilemiyor. Birçok krallığın gözü olmasına rağmen Brevoy devletinin bize vaat ettiği baronluk unvanı ile grubumuzu toplayıp hikayemize başlıyoruz.  

Karakterlerin ve olayların altında yatan hikayeleri gayet yeterli olmakla beraber hikaye anlatımını fazla sevmiyorsanız sıkıcı bulabilirsiniz. Fakat senaryo kısmı gayet etkileyici ve doyurucu. 

İlk günden saraya yapılan baskınla başımızın beladan kurtulmayacağını anlamamız çok da zor olmuyor. Bu esnada grup ile bir araya gelip artık onların yönetimini de siz üstleniyorsunuz. Her kahramanın bir efsanesi olmalı değil mi? Bunun için çok tatlı bir Bard karakteri, hikayenizi anlatmak için gönüllü oluyor. Oyunun ilerleyen safhalarında ona iyi davranmanızı tavsiye ederim.  

Baron/Barones Olma Yolunda

Pathfinder: Kingmaker uzun soluklu bir oyun. Baron/Barones ünvanını aldığınız noktada asıl oyuna daha yeni başladığınızı fark ediyorsunuz ki bu noktaya gelmeniz bile uzun bir zamanınızı alıyor. Topraklarınızı yönetip, bir medeniyet kurup orayı geliştirmeye odaklanıyorsunuz. Artık sadece sizin karşınıza çıkan sorunlarla değil, milletinizin sorunları ile de ilgilenmeniz gerekiyor. Karşılaştığınız problemlerle başa çıkış şeklinize göre topraklarınız gelişiyor ya da yaşadığınız sorunlar ününüzü elinizden yavaş yavaş alıyor.  

Farklı sorunlar için farklı danışmanları akıllıca seçmeniz ve elinizdeki insan gücünü iyi kullanmanız gerekiyor. Dikkatli olun yanlış atadığınız bir danışman, size daha büyük sorunlar çıkartabilir. 

Bunun yanında karakterleriniz kaynak problemleri ile de uğraşıyor. Dikkat etmeniz gereken en önemli noktalardan biri de topraklarınızın ilerleyişini belli eden “askeriye, refah, ekonomi, sadakat” gibi parametreler. Bunların artış ya da azalışı sizin ilerleyişinizi etkileyebilir. Ama merak etmeyin, oyun bundan sonra sadece şehircilik işleri ile ilerlemiyor. Siz hala bir maceracısınız. Kaynak bulma gibi çoğu problem aslında oyunun mekaniği içerisinde basit geliyor. Büyü kitabınızı kapıp ya da zırhınızı kuşanıp yoldaşlarınızla yeni maceralara atılmaya devam edebiliyorsunuz. Siz macerada iken şehirde yenilemeler yapamıyorsunuz ama krallığınızda olan olaylardan yine de haberdar oluyorsunuz. Bu sayede kendi adamlarınızı işleri halletmesi için gönderebiliyorsunuz.  

Fakat yine de dikkatli olun, yeni topraklar keşfetmek için çıktığınız bu yolculukta ardınıza bakmadan ilerlerseniz arkanızda çığ gibi büyüyen bir kaos haberiniz bile olmadan sizi ele geçirebilir. Günleri çok iyi takip etmeniz, dikkatinizi tüm mekaniklere vermeniz gerekmekte. Buraya değinmişken ekleyeyim, bazı görevler zaman kısıtlamasına sahip. Krallığınızdan 4 gün uzaklıktaki bir topraktaki harabeyi incelemeye gidecekseniz, zaman ayarlamasını iyi yapmanız gerekiyor. 

Tekrar hatırlatmak gerekiyor, içinde sürekli olarak büyüyen bir kötülüğün toprakları üzerindesiniz. Stolen Lands’i küçümseme hatasına düşmeyin. Her şeye karşı hazırlıklı olduğunuzu düşünürken ormanın derinliklerinde yayılan büyü yoldaşlarınızı ya da sizi farklı şekillerde etkileyebilir. Daha önce adını duymadığınız hastalıklara kapılabilir ve beklenmeyen tuzaklara çekilebilirsiniz. 

Oynanış 

Az çok krallığın yönetimine değinmiş olsam da geriye kalan daha birçok oynanış ögesi bulunmakta. Oyun Baldurs Gate’e mekanik açıdan çok benzer ama yapımcılarının da söylediği gibi bu oyun Baldur’s Gate, Fallout 1-2 ve Arcanum oyunlarından esinlenerek yapılmış. 

İlk safhada maceraya beraber çıktığınız karakterlerin gelişimini kendiniz belirleyebiliyorsunuz. Tavsiye olarak, eğer oyundan keyif almak istiyorsanız bu tarz şeyleri otomatik ayarlamaya bırakmayın. Yan karakterlerin özelliklerini ve yeteneklerini kendiniz ayarlayın. Oyunun ilerleyen noktalarında ekibinize birçok yeni karakter de katabileceksiniz zaten. 

Oyunun size “ben bir FRP oyunuyum” deme şeklini en çok savaş esnasında fark ediyorsunuz. Aynı masaüstü rol yapma oyunlarındaki gibi aksiyonlar zarlar ile belirleniyor. Siz karakterinizi istediğiniz gibi güçlendirseniz de şansın rolü yine büyük.  

Oyunun en keyifli aşamalarından biri savaş mekanikleri bana göre. Stratejik olarak yapabileceğiniz çok fazla hamle var. Yoldaşlarınızın büyülerini, saldırılarını ve hareketlerini de siz yönettiğiniz için gerçek zamanlı bir strateji savaşı verebiliyorsunuz. Aynı masaüstü oyunundaki gibi her aksiyon belli bir sürde alınıyor ve her turun teoride 6 saniye olduğu düşünüldüğünde iyi hesaplamanız gerekiyor.  

Oyundaki birçok sorunu yetenekleriniz ile de halledebiliyorsunuz. Takımınızda kimin diplomasi yeteneği daha yüksekse o kişiyi yöneterek yapacağınız konuşmalarla ikna edici olabilir ya da iki metre boyundaki barbar karakterinizle karşı tarafı ölesiye korkutmayı seçebilirsiniz. 

Hikayenin ilerleyişinde oynayışı etkileyen benim de gayet hoşuma giden bir özellik bulunuyor. Maceranıza devam ederken bazı kısımlar size sanki bir hikaye anlatılıyormuş gibi kitap sayfalarında gösteriliyor ve orada seçenekler arasından aksiyonunuzu gerçekleştiriyorsunuz. 

Çok sıkıcı olmaması açısından fazla detaya girmek istemiyorum, oynayarak kendiniz keşfettiğiniz birçok ekstra özellik fark edeceksiniz. 

Müzik ve Seslendirme 

Oyunun daha ilk sayesinde dikkatimi çeken seslendirmeler çok başarılı. Inon Zur’un bestelediği müzikler ise sizi o dünyanın içine çekiyor. Ek olarak oyunun müziklerini indirmek isteyenlere bazı paketlerinde bu seçenek de sunuluyor. Pathfinder: Kingmaker her açıdan kalitesini belli etmekte burada da geri kalmıyor. 

Eksiler 

Övmelere doyamasam da oyunda elbette ki eksiler mevcut. Objektif açıdan baktığımda oynadığım günden bu yana oyun içi pek çok hata ile karşılaştım. Fakat geliştirici ekip bu konuda çok sıkı çalışıyor. Geri bildirimlere çok hızlı cevap verir, yamalarla oyun giderek geliştiriliyor. Şu an gözüme batan çözülmeyen fazla bir sorun bulunmasa da arada yaşadığım küçük sorunları da forum aracılığı ile çözebiliyorum. Birkaç yamadır çözülemeyen bazı siyah ekran hataları ve ilk giriş ekranı ile uzun süre bakışmak bazen fazlasıyla can sıkıcı olabiliyor. 

Benim için bir eksi olmasa da oyunun Türkçe desteği bulunmamakta. Fakat çok ağır bir dile de sahip değil. Ortalama bir İngilizce ile hikayeyi anlamanız mümkün. 

Özet 

Eski tarz CRPG oyunları hayranları, FRP severler ve uzun soluklu oyun oynamak isteyenler için Pathfinder: Kingmaker kaçıralamayacak bir fırsat. İndirime girdiğinde tadından yenmez olsa da şu an Steam’deki (en ucuz paketinin) 61 TL’lik fiyatının her kuruşuna değiyor. Kur farkı burada biraz can yaksa da maalesef şu sıralar elimizden gelen bir şey yok. Owlcat Games AAA oyunlara kafa tutacak Pathfinder: Kingmaker ile başarılı bir iş çıkarmış. Varolan hataların da çok uzun süre yaşanacağını düşünmüyorum. Yine de tereddüte düşerseniz birkaç ay daha bekleyebilirsiniz. 

Şu an Windows, Mac ve Linux için satışı yapılıyor. Geliştiricinin sitesini incelemek için buraya, Pathfinder: Kingmaker oyununu uygun şartlarda satın almak istiyorsanız buraya tıklayabilirsiniz.

YouTube player

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.