İncelemeler

Amazon Ormanları’nda Bir Macera – Jungle Cruise Film İncelemesi

Disney tema parkından ilham alınan, başrollerini Dwayne Johnson ve Emily Blunt‘ın paylaştığı Amazon Ormanları’nda geçen fantastik, heyecan ve eğlence dolu bir yapım karşımızda. Jungle Cruise‘u anlatalım biraz.

Huysuz ve esprili kaptan Frank Wolff (Dwayne Johnson) büyüleyici gibi gözüken ama bir o kadar da eskimiş olan teknesi La Quila‘nın dümeninde Amazon Ormanları’nın eşsiz güzelliğini merak eden turistleri nehir turuna çıkartmaktadır. Ufak bir dipnot belirtmek istiyorum, esprileri yaptığı her dakika gözümde sevgili Kayra Keri Küpçü aklıma geldi… Düşünün nasıl espriler yapılıyor artık :D (Kızma Kayra seviyoruz esprilerini xD)

Unutmadan SPOILER uyarısını yapalım tadımız kaçmasın.

Diğer tarafta da kararlı araştırmacı Dr. Lily Houghton (Emily Blunt) bulduğu “ok ucu” anahtarı ile kadim bir kabilenin insanlığın kaderini değiştirebilecek olan kadim ağacı bulmak istemektedir. Kardeşi MacGregor Houghton (Jack Whitehall) ile birlikte Amazon Ormanları’na giderler ve burada kendilerini haritada bulunan gizli kapıya gitmeleri için iyi bir gemisi olan iyi bir kaptan ararlar. Tabii karşılarına Frank çıkar ve anlaşmak için masaya otururlar.

Jungle Cruise’dan Karakter Posterleri

Anlaşma yapılır ve yemyeşil yağmur ormanlarında, uçsuz bucaksız, tehlikeli bir serüvene yelken açarlar. Bu kadim ağaçtan kendileri dışında bilgisi olan ve peşinde olan Prince Joachim (Jesse Plemons – kendisi Breaking Bad dizisinden de hatırlayacağımız Todd karakterini canlandırmıştı) kendilerine rahat vermeyecek ve bir çok belayı üzerlerine yönlendirecektir.

Yolculuk Başlasın!

Yolculuk sırasında Kaptan Frank’in aslında çok dürüst olmadığını ve sürekli bir yalanının olduğunu fark ederler, turistleri korkutmak için bir anda göstermelik saldırı düzenleyen kabile, kaçırılmalarını organize etmiş biri. Bu durum ikilinin arasını bozmaya başlıyor, ta ki Frank’in gerçekleri açıklamasına kadar. Kendisinin de anahtardan ve kadim ağaçtan haberdar olduğunu ve 400 yaşında olup o kabile tarafından lanetlendiğini, kendisi dışında 4 arkadaşının daha lanetli olduğunu söyler. Lanet bir nevi Karayip Korsanları’nda Kaptan Salazar ve tayfasının lanetine benzer diyebilirim. Görünüş olarak çok benzerlikleri var. Nehir suyundan uzak bir noktaya gidemiyorlar, gittikleri an lanet yüzünden taşa dönüşüyorlar. Bu lanetin farkında olan kötü adamımız Prince Joachim, dörtlü ile bir anlaşma yapıyor, anahtarı kendisine getirirlerse onların lanetini kaldıracağını söylüyor ve bizimkilerin peşine düşüyorlar. Bir şekilde ilk saldırıyı atlatıp kaçan ekibimiz kadim ağacın girişinin aslında farklı bir noktada olduğunu çözüyor ve hemen yola koyuluyorlar ama oraya vardıklarında bir sürpriz onları bekliyor, Prince Joachim çoktan gelmiştir ve bir tuzak kurarak ekibimizi yakalar.

Kapıyı açmak için anlaşma yaparlar, kapı açılırsa ekibimizden birine kadim ağacın o çok değerli çiçeklerinden bir tane vereceğini söyler Joachim. İkilimiz de çaktırmadan kendi aralarında bir plan yapıp bu durumu kabul ederler. Kapı açılır ve muazzam bir görüntüye sahip, koskocaman bir ağaç bizi karşılar ve ay tutulması etkisi ile çiçekleri dallarında belirlemeye başlar. Araştırmacı doktorumuz burada Joachim’e bir oyun oynar ve ay tutulması bitmeden sadece 1 tane çiçek alabilir ve kaçmaya başlar. Bu sırada dörtlü lanetli ekibimiz tekrar ortaya çıkar Aguirre (Edgar Ramirez) liderliğinde Dr. Lily Houghton’ın peşine düşerler. Kaptan Frank bir şekilde doktordan çiçeği alır ve kaçmasına yardımcı olur. Sonrasında lanetli dörtlü bu sefer Frank’in peşine düşer, Kaptan Frank de eskiden bu ekibin bir üyesi olup anlaşamadıkları, fikirleri ters düştüğü için ayrılırlar ve birbirlerinden nefret ederler. Bir şekilde bulundukları alanda nehir suyunu kesip taşa dönüşmelerini sağlamak ister. Bu sırada Joachim de hâlâ doktoru kovalarken bu kez sahneye Dr. Lily‘nin kardeşi çıkar ve Prince Joachim‘i alt eder. Kaptan Frank de kendisini feda ederek nehir suyunu engellemek için teknesi ile beraber peşindeki dörtlüyü kayalara çarptırır ve ortalık yıkılmaya başlar, su çekilir ve Frank dahil hepsi taşa dönüşür.

Dr. Lily bir şekilde son çiçeği alır ve Frank’i kurtarmak için kullanır. Frank lanetten kurtulur ve artık ölümlü bir insan olarak yaşamına devam eder. Birlikte Londra’ya giderler ve mutlu mesut bir yaşam sürerler.

Kıssadan Hisse

Kısaca, kabaca özeti bu şekilde olan bu maceramızda görsel şölen muazzam tabii ki. Amazon Ormanları’nın güzelliği, yemyeşil bir dünyayı muhteşem bir görselle bize sunuyor Disney. En iyi yaptığı şey diyebiliriz. Büyük sürprizlerden biri de film başında ve ortasında Metallica‘nın efsane parçası Nothing Else Matters yer alıyor. Metallica ve film müziklerini yapan ünlü besteci James Newton Howard‘ın ortak çalışmasıyla yeniden tasarlanmış şekilde görsel şölene bir de muazzam bir parça ile eşlik ediyor.

Bir tema parkından yola çıkarak yapılan bu güzel macerayı tavsiye ederim. Uzun bir aradan sonra sinemalara geri döndük ve filmler de hakkını vererek keyifli vakit geçirmemizi sağlıyor. Gidin gidin sevdik bu filmi de :D

Disney Türkiye ekibine de teşekkürlerimizi iletelim.

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.