Alien: Isolation İncelemesi
Bilimkurgu ve gerilim dünyasının sembol karakterlerinden Alien, şimdi de Alien: Isolation oyunu ile yüreklerimizi ağzımıza getirmeye devam ediyor.
1979 yılından bu yana 35 yıl geçti ancak korku ve gerilim hiç azalmadı.
ALIEN EVRENİNE GİRİŞ
Muhtemelen bu oyunu inceleyen herkes Alien evreni hakkında kısaca bir giriş yazısı yazmıştır. Ben de herkes gibi aynı şeyi yapacağım. Sinema dünyasının kült olmuş ürkütücü yaratığı olan Alien (Xenomorph) 1979 yılında Ridley Scott tarafından beyazperdeye taşındı. O yıllara göre gerek efektleri gerekse atmosferi ile bilimkurgu-korku kategorisinde sağlam bir yapım olmayı başardı. 1986 yılına geldiğimiz de ise usta yönetmen James Cameron ile seri devam etti. Bu filmde görsel ve atmosfer olarak gayet başarılı bir yapım oldu. Daha sonra 2 tane daha devam filmi çekildi ama ilk 2 filmin gölgesinde kaldılar. Yine de hikaye ve Alien evrenini tanımak adına 3. ve 4. filmleri izlemenizi tavsiye ediyorum. 2000’li yıllarda iki tane Alien vs. Predator filmi çekilse de çok başarılı olan filmler değildi. 2012 yılında çekilen ve yönetmen koltuğuna tekrar oturan Ridley Scott Prometheus ile insanların ve Alienların evrimi hakkında bir çok soruyu cevapladı. Alien evrenini daha iyi anlamak istiyorsanız Prometheus filmini kesinlikle izleyin.
Bilimkurgu filmleri arasında kült olmuş Alien ismi yeni bir oyun olan Alien: Isolation ile karşımızda. Alien temalı birçok platforma birçok oyun çıktı. Avp (1999) ve Avp 2 (2001) gayet başarılı oyunlardı ve favorilerim arasındadır. Özellikle Avp 2 beni çok fazla korkutan oyunlar arasında listemde başlardadır. 3 farklı ırk ile oynayabildik ve hikayeyi 3 ırkın gözünden görebilme şansı yakaladık. Serinin hayranlarının oyunlarda gördüğü ama bir türlü beyazperdede göremediği Predator ve Alien karşılaşması sonunda beyaz perdeye geldi. Alien vs Predator filmleri çekildi. Ardından oyunları geldi. Tabii maalesef film oyunları olan bu yapımlar seriyi sevenleri hiç tatmin etmedi. 2010 yılında Sega, Rebellion firmasına Aliens vs. Predator adında yeninden bir oyun yaptırdı. Ortalama bir oyun olan ve çoklu oyuncu modları eklenen oyun biraz da olsa seriyi sevenlerin yüreğine su serpti. 2013 yılında Alien: Colonial Marines adında faciaya bir oyun yapıldı. Doğal olarak yerden yere vurulan oyun ile Alien severler iyi bir oyun bekler oldu. Yapımcılar sonunda sesimizi duydu ve adam gibi bir Alien oyunu elimize geçti.
İZOLASYON BAŞLASIN
Alien: Isolation ilk Alien filmi ile bağlantılı olmakla beraber filmden 15 sene sonrasını konu alıyor. Ana karakterimizin ismi Amanda Ripley. Ripley soyadı size tanıdık geldi değil mi? Ellen Repley’in kızı olan Amanda’dır kendisi. Biliyorsunuz Ellen hanımın küçük bir kızı vardı. Aradan geçen 15 sene sonra Amanda büyümüş serpilmiş boylu poslu çok güzel bir kız olmuştur. Annesi gibi tamir işlerinden anlayan Amanda, Torrens adlı bir gemi çalışmaktadır. Annesinin akıbetini merak ederken gelen bir çağrı ile annesini bulma umuduyla gemideki mürettebatı ile yola çıkar. Yolları Sevastopol adlı bir gemiye düşer. Zaten bundan sonra olaylar zinciri başlamış olur. Oyunu oynamadan önce size tavsiyem Alien filmlerini izlemeniz olacaktır. Oyunda filmlerle ilgili bir çok gönderme bulunmaktadır.
Hikaye işleyişi gayet başarılı olan oyun size sürekli merak içinde bırakıyor. Alien filmindeki mekanlar gibi her yer. Oynarken tanıdık yerler görür gibi oluyoruz. Filmlerde olan sesler, objeler ve hatta masaların üstünde duran oyuncaklar birebir oyunun içinde var. Bu evreni sevenlerin hoşuna gidecek şekilde tasarlanmış kısacası her detay. Hikayeyi anlatımının dışında ben gerçekten korkacağım bir oyun bekliyordum. Maalesef oyunun korku yönü çok ağır değil. Size gerilme hissi yaşatan ve sürekli tetikte olmanız gereken bir oyun olmuş. Aniden gelen sesler, patlamalar ya da hata yaptığınızda karşınıza çıkan Alien ile korkabiliyorsunuz.
Sevastopol adlı gemide geçen oyunda geminin nerdeyse her bölümünü dolaşıp Alien’ dan kurtulmak için asansörleri, jenatatörleri çalıştırmak, kapalı kapıları açmak, bilgisayarları hacklemek gibi görevleri yapıyoruz. Bunların dışında tek düze bir oynanışın olmaması gayet sevindirici. Gitmek istediğiniz bir noktaya alternatif yollarımız oluyor. Havalandırma boşluklarından, odaların içinden geçerek Alien’a görünmeden alternatif yollardan gidebiliyoruz. Oyunda aynı bölümlere tekrar gidebildiğiniz için daha önce açamadığınız kapıları açacak alet edevata sahip olacağımız için o kapıları açıp hem kısa yoldan gidip hem de ekstra malzeme bulabiliyorsunuz.
Oyunda amaç gizlilik üzerine kurulu ve çok dikkatli oynamanız gerekiyor. Oradan oraya koşarak giderseniz düşmanlar için açık hedef haline gelebilirsiniz. Zaten sınırlı sayıda silah ve cephaneniz olduğu için ateş gücünü mümkün olduğunca az kullanmanız gerekiyor. Önüne geleni öldüreyim elimde nasıl olsa tabanca var derseniz önce tahtalı köye gidersiniz. Dolaplar, masa altları, karanlık noktalar silahlardan daha önemli bu yüzden. Alien sürekli peşimizde ve ses çıkardığımızda bizi fark ediyor. Sessiz olmanın hayati bir önemi olduğundan ben oyunun herhalde yüzde 80′ lik kısmını çömelerek oynadım. Alien’ ın görme yetisi zayıf olduğundan ses çıkarmazsanız yanınızdan geçip gidebilir ama koşarsanız ve sizi görürse muhtemelen öldünüz demektir.
Bu sahne ile karşılaştınız mı öldünüz demektir
Orada burada deli dana gibi dolaşan Alien’ ı fark etmemiz için yapımcılar avucumuzun içine bir adet motion tracker veriyor. Bu aygıt (filmlerde de vardı aynısı) 10 metre mesafede hareket eden nesneleri görmemize imkan sağlıyor. Alien ya da diğer düşmanlar hareket etmezse size bir bildirim gelmiyor. Etraf temiz diye yürümeye başladığınızda bir anda karşınıza Alien çıkabiliyor. Maalesef bu alet havalandırma boruları gibi mekanlarda çalışmıyor. O yüzden motion tracker’ı çok dikkatli takip etmek gerekiyor. Acelemiz olmadığı için yavaş ve emin adımlarla oynamak hayatta kalmak açısından önemli.
3 ÇEŞİT DÜŞMAN TİPİ VAR OYUNDA
İnsan düşmanlarımız tetikte ve dikkatli bu yüzden sizi gördükleri anda ateş edip yaralanmanıza sebep olabiliyorlar. Öldürülmeleri çok kolay. Tabanca ile ateş edip öldürebilirsiniz ama tabanca sesini duyan Alien gelip sizi de öldürebilir.
İkinci düşman tipi sentetik insanlar yani Working Joe’lar. İnsanlara yardımcı olmak için üretilen bu androidler bir süre sonra bozulup size saldırmaya başlıyorlar. Öldürmek çok zor. Birkaç el ateş ederek öldürebiliyorsunuz. Yakın dövüşte ise şansınız pek yok. O yüzden mümkün olduğunca onlardan gizlenerek oyunu oynamak daha mantıklı.
Oyunda asıl düşmanımız ise Alien. Öldürmenin imkanı olmadığı bu canlı ile karşı karşıya kaldınız mı öldünüz demektir. Zaten oyunun amacı onlardan kaçmak olduğu için karşılaşmamanız sizin için iyi olur. Oldu ki Alien karşınıza çıktı elinizde Flamethrower (alev silahı) ya da motolof kokteyli varsa bu silahları kullanarak sizden kısa süreli olarak sizden uzaklaştırabilirsiniz.
Yapay zeka gerçekten iyi olmuş. Ben oyunun bir kısmını kolay bir kısmını normal zorluk derecesinde oynadım ve aralarında gerçekten zorluk farkları var. Normal seviyede insanlar sizi gördükleri zaman hemen ateş ediyorlar ve isabet ettiriyorlar. Alien daha hızlı ve Alien’ın hisleri daha kuvvetli oluyor. Ufacık bir seste hemen yanınıza geliyor. Ayrıca sabit durmuyor, dolaplara saklandığınızda dolabın önünde durup sizi dinliyor. Ufacık bir seste yakalıyor sizi. Kolay zorluk seviyesinin de normalden aşağı kalır yanı yok.
Oyunda crafting sistemi bulunuyor. Size önerim her odayı her çekmeceyi kontrol etmeniz. Bulacağınız parçalar ile tabanca mermileri ve gerekli malzemeleri bulabilirsiniz. Bu malzemeler ile bombalar, ses çıkartıcı, molotof kokteyli, sağlık kiti yapabiliyoruz. Alien ya da düşmanlar ile karşılaştığımız durumlarda işimize fazlası ile yarıyorlar. Demir kesiciler, boru anahtarı, hack aletleri kullanabiliyoruz. Yukarıda dediğim gibi geminin nerdeyse her yerine gidebildiğimiz için zaman zaman eski mekanlara dönüp gizli yerleri, açamadığımız kapıları ya da hack yapamadığımız bilgisayarları hacklemek için kullanabiliyoruz.
Genellikle kapalı mekanlarda geçen oyunun grafikleri gayet başarılı olmuş. Karakter modellemeri göze hoş geliyor. Alein’ın modellemesi çok sağlam olmuş ve sizi korkutuyor. Terk edilmiş gemi havası iyi sağlanmış ve mekan tasarımları sizi oyunun içine çekmeyi başarıyor. Özellikle uzayda geçen bölümler çok güzel olmuş. O bölümde hem etrafı inceleyerek hem de nefesimi tutup oynadığımı söyleyebilirim. Ayrıca oyunun görselliğinde hafif bir noise etkisi var. Fotoğraflarda hafif noise etkisini sevdiğim için hoşuma giden bir özellik oldu diyebilirim.
Biraz da kötü şeylerden bahsedelim. Alien: Isolation’da bir çok grafik hatası ve bug ile karşılaştım. Silahlarınız yerde kalabiliyor. Hem elinizde hem yerde aynı silahtan oluyor. Düşmanların içinden geçebiliyorsunuz. Bir bölümde Joe, attığım molotof yüzünden yandı ve kapının arasına sıkıştı. Kapıyı açtığımda Joe yok oldu. Bölümü geçmem için lazım olan keycard maalesef onunla birlikte gitti. Doğal olarak bölümü geçemedim ve bölümü en baştan oynadım. NVIDIA ekran kartı kullanan oyuncularda ise asansörlere bindiğinde bazen oyun siyah ekrana düşebiliyor. Gerçekten can sıkan ve oyunun eğlencesini düşüren hatalar bunlar.
Oyunda seslerin büyük bir önemi var. Orijinal filmin müziklerinin de kullanıldığı oyunda atmosfere uyan müzikler ile gerçekten geriliyorsunuz. Tehlikeli durumlarda ve Alien’ın yanınızda olduğu anlarda müzik sesleri yükselip gerici bir hal alırken dikkatli olmanız gerektiğini anlıyorsunuz. Ayrıca Alien’ ın havalandırma da mı olduğunu yoksa yerde dolaştığını ayak seslerini dinleyip ona göre bir strateji belirliyorsunuz. Tabii bizim ayak seslerimizin de duyulmaması önemli. Olur da ayak sesimiz çıkarsa Alien nerede olduğumuzu hissedip zor onlar yaşamamıza sebep olabiliyor.
Yapımcılar bizim için değişik bir kayıt sistemi geliştirmiş. Otomatik kayıt sistemi bulunmayan oyunda belli yerlerde kayıt noktalarına gidip oyunu kaydediyoruz. Buraya kadar her şey normal ama 10-15 dakika uğraşıp verilen görevi yapıp kayıt noktasına giderken öldünüz mü gerçekten canınız çok sıkılıyor. İstediğiniz her yerde kayıt noktası yok o yüzden. Belki yapımcılar gerilimi arttırmak istediler ama oyuncu gözünden güzel olmadığını söyleyebilirim.
Aslında oyun için rehber hazırlayacaktım değişiklik olsun diye ama bir anda kendimi inceleme yazarken buldum. Alien evrenini seven, bilimkurgu ve korku temalarını bir arada bulmak isteyenlerin kesinlikle tercih edeceği bir oyun olmuş Alien. Benim sevdiğim gibi hızlı ve refleks isteyen fps oyunlara bir alternatif olan oyunu ben beğendim. Yüz üzerinden 85 puan verebileceğim oyunda hayatta kalmak için mücadele verirken sürekli tetikte olmanızı gerektiren yapısı ile korku ve gerilimi bir arada yaşıyorsunuz. Alien Coloniel Marines oyunundan sonra ilaç gibi olacak oyunu korku sever herkese tavsiye ediyorum.