İncelemeler

Aile Bağlarını Kuvvetlendirmek Gerek – Deadpool 2 İncelemesi

Dördüncü duvarı delip geçen Deadpool, ikinci filmiyle beyaz perdedeki yerini aldı. İlk filmin ardından devamı için gün sayan hayranları doyuran bir yapım olan Deadpool 2, yine komik, yeni sürpriz dolu…

Ryan Reynolds’un oyunculuk kariyerinin en önemli çalışmalarından biri olduğunu düşündüğüm Deadpool 2, uzun bir bekleyişin ardından vizyona giriş yaptı. Peki bu ağzı bozuk, uçarı kaçarı anti kahramanımız ikinci filmde nasıl bir performans sergiledi?

İdare Eder

Bana kalırsa Deadpool’un ilk filmi, tek sıkımlık bir kurşun olduğu için her şeyi içerisinde barındırmaya çalışan bir filmdi. Komedi, aksiyon, romantizm derken ortaya çıkan bu çorba fazlasıyla lezzetli bir tat bırakmıştı. Filmi birkaç kereden fazla izlemiş olmama rağmen aklıma kazınmış çoğu sahnede halen güldüğümü biliyorum. Fakat Deadpool 2, ilk filme göre vites ayarını iyi oturtamamış.

Deadpool 2’nin ilk yarısı fazlasıyla melankolik bir havada ilerliyor. Deadpool olarak billinen Wade Wilson, Vanessa’yı kurtarıp hayatını düzene soktuktan sonra anti kahramanlığa devam etmektedir. Bunu sadece ABD sınırları içerisinde değil, dünya genelinde de paralı bir asker olarak sürdürür. Buraya kadar her şey normal. Sonrasında hayatını tepe taklak edecek bir olaylar silsilesiyle birlikte, kendisini Fire Fist olarak tanıtan Russell isimli bir veleti korumaya adar.

Filmin bu noktasından sonrası dair sürpriz kaçıranlara yer vermeyeceğime dair size söz veriyorum. Madem konuya giriştik, Russell karakterinden ve onu canlandıran Julian Dennison’dan biraz bahsetmek istiyorum.

Boyuna Göre İddialı

Russell, mutant yetimhanesinde yetişmiş özel güçler sahip bir çocuk. Fragmanlarda da gördüğünüz gibi ellerinden çıkardığı alevler ve sıcak hava dalgalarıyla ünlü. Kontrolden çıkmasıyla birlikte film de tırmanmaya başlıyor. Öte yandan Dennison’ın canlandırdığı Russell’ın bana fazlasıyla itici geldiğini söylemeliyim.

Özellikle mi bu tarz bir karakter hazırladılar yoksa Dennison’ın karaktere bakış açısı mı bu şekildeydi, bilemiyorum fakat film boyunca ergen tripleri ve şapşal bakışlarıyla beni fazlasıyla yordu. Hikayenin merkezindeki karakterlerden biri olmasından dolayı Fire Fist’ten öyle kolay kolay kurtulamayacaksınız.

Yine de ilk filmde olduğu gibi yan karakterlerin ne kadar kuvvetli hazırlandığını görüyoruz. Özellikle X-Force takımının sürprizlerle dolu olduğunu bilmelisiniz. Eğer oyuncu kadrosuna bakarsanız bu sürprizlerin tadı kaçabilir benden söylemesi.

Deadpool 2’de filmi götüren üç karakter var: Deadpool, Domino ve Cable. Zaten Ryan Reynolds, Deadpool performansını bu filmde ikiye katlamış. Yeni katılan Domino’nun da sinemanın kült süper kahramanlardan biri olması pek uzak bir ihtimal değil. Zazie Beetz’in karaktere giydirdiği vurdumduymazlık havası tam ayarında olmuş. Elbette filmdeki Josh Brolin etkisini de göz ardı etmemek lazım.

Thanos mu, Cable mı?

Josh Brolin’in, Cable’ı canlandıracağı duyurulduğundan beri kafamda tek bir soru işareti vardı. MCU için hazırlandığı Thanos ile boy gösterdikten sadece birkaç hafta sonra Cable ile nasıl bir performans sergileyecekti? Açıkçası bu yıl Josh Brolin’in yılı olabilir. Infinity War filminde gözler önüne serdiği Thanos, sadece süper kahraman odaklı filmlerin değil, beyaz perdenin de gördüğü en derin, en üç boyutlu kötü karakteri olabilir.

Deadpool 2 ile birlikte, Cable’ı da adam akıllı beyaz perde de görme fırsatı yakaladık. Çizgi roman ya da çizgi filmleri takip edenlerin bildiği üzere Deadpool ve Cable arasında anlamsız fakat eğlenceli bir yoldaşlık bağı var. Fragmanlarda bol bol karşı karşıya geldiğini gördüğümüz ikilinin paylaştığı sahneler, filmin en akılda kalıcı kısımlarını oluşturuyor. Bunda Reynolds ve Brolin’in oyuncu kimyalarının uyuşmasının büyük payı olduğunu düşünüyorum.

Kesenin Ağzını Açtık Ama Kısmen

Deadpool, bütçe açısından oldukça kısıtlıydı. Zaten görsel efektlerin zayıflığı ve sık sık filmde vurgulanan kadro sıkıntısından da bunu anlayabilirsiniz. Deadpool 2’de ise bu bütçe sorunlarının bir kısmı aşılmış olacak ki birçok ünlü oyuncuyu yan yana görebiliyorsunuz. Yine de görsel efektler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Filmin zirve kısmına doğru iki CGI karakterin dövüştüğü sahne izleyici için zorlayıcı olmuş. Daha birkaç hafta öncesine kadar Infinity War’daki Thanos’un bulunduğu dövüş sahnelerini ayıla bayıla izlerken, Deadpool 2’nin bu görsel efekt sıkıntısı yine bütçe problemlerini işaret ediyor.

Tüm bu olumlu ve olumsuz yanları ele alıp baktığımda Deadpool 2’nin ortalamanın biraz üzerinde, yıldızlı pekiyinin de altında olduğunu görüyorum. Filmden çıktıktan sonra aklımda filme dair çarpıcı sahneleri geçirmeye çalıştıysam da bunların çok az olduğunu gördüm. İster istemez ilk filmle karşılaştırma yapıyorum çünkü elimde tutabileceğim yegane veri bu!

Yine de Deadpool 2 klasik süper kahraman filmlerinden sıyrılmayı başarıyor. İlk filme göre espritüel havasını azcık kaybetmiş fakat sürpriz sahnelerini artırmış. En büyük sürprizi jenerik sonrasına saklamışlar. Ha, unutmadan! Filmde sadece bir tane jenerik sonrası sahne var. Filmin sonunda başka bir sahne bulunmuyor, benden söylemesi. Sonra boşuna beklemeyin.

Son olarak tekrardan belirtmek isterim ki film fena değil. Kendi açısından çıtayı biraz daha yükselttiği bir gerçek. Deadpool 2, sıradaki filmle ilgili ufak tefek ipuçları da içermiyor değil. Benim beklentim Hugh Jackman’ın, yeniden Wolverine rolünde boy göstermesi fakat bunun için önce Ryan Reynolds’ın, Deadpool’a bile taş çıkartacak çenesini kullanması lazım.

Bu İçeriğe Oy Verin

İlginizi Çekebilir  Colin Farrell'dan Batman Filmi Hakkında Yeni Açıklamalar Var

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.