Ağaç ve Büyü – Mittelborg: City of Mages İlk Bakış
Mittelborg’un Hayat Ağacı’nı koruyabilmek adına yüce Şansölye olarak bu seçimlerde de oyunuzu bana vermeyi unutmayın. Zaten ölsem de yeni bir bedende hayata geri döneceğim…
Armatur Games isimli ufak bir firma tarafından geliştirilen bağımsız oyun Mittelborg, ilk bakışta ufak bir mobil oyuna benziyor. Potansiyeli olsa da ne yazık ki bir mobil oyunun ötesine geçemiyor.
Yöneticilik Zor İş
Mittelborg, oyunun geçtiği dünyanın kalbi olarak belirtiliyor. Hikayeye göre tüm dünyanın can damarı olan Hayat Ağacı da bu gökada üzerinde bulunuyor. Büyücüler tarafından korunan ve yüce Şansölye tarafından yönetilen Mittelborg’un cazibesi haliyle herkesi kendine çekiyor.
Amaçlarını anlayamamış olsam da bu tüm dünyanın kalbi olan Mittelborg’a amansız saldırılar oluyor ve yönetici olarak Hayat Ağacı’nı korumak da bizim görevimiz.
Temelde sadece tercihler yapabildiğimiz Mittelborg’ün oynanabilirlik kısmını Aether adında büyülü bir madde belirliyor. Gökyüzünde uçan şehrin garnizonlarını, ticaret bölgesini ve surlarını Aether sayesinde geliştirebiliyor; hasar gören yerleri yine bu büyülü madde sayesinde tamir edebiliyoruz.
Hayatımızı Kuruttun Hayat Ağacı
Aether çıkartmak da bir hayli zor. Büyücülerin kontrolü altındaki şehirde, Adventum adlı bölgede Aether toplanıyor. Bunun için de oyunun başında bizlere 3 adet büyücü veriliyor. Madem yönetim kadrosu büyücülerden oluşuyor, neden bu kadar az adamla oyuna başladığımızı düşünebilirsiniz. Onu ben de düşündüm fakat sadece oyunu zorlaştırmak adına olduğunu böyle yapıldığını fark ettim.
Bu büyücüleri bir yerden yetiştirmek de mümkün değil. Bazı durumlarda şehre katılma talebinde bulunan büyücüler olsa da şu ana kadar en fazla 6 büyücüyü şehrimde tutabildim. Bir noktadan sonra artan büyücü sayısının da pek bir önemi kalmıyor. Çünkü binalara en fazla 3 büyücü yerleştirebiliyorsunuz. Geriye kalanları göreve yollayıp çeşitli hazine, parşömen ya da iksir getirmelerini sağlayabilirsiniz. Tabi canlı dönebilirlerse.
Ee Bu Oyun Daha Bitmemiş Ki!
Amacımız dediğim üzere Hayat Ağacı’nı korumak. Elimizdeki Aether ile şehri geliştirip korumaya aldıktan sonra her tur tabanlı oyunda olduğu gibi günü bitiriyoruz. Sonrasında ise Tempest adı verilen kısma geçiliyor. Burada çeşitli kararlar vererek ya da daha öncesinde aldığımız önlemler sayesinde karşımıza çıkan zorlukları atlatmaya çalışıyoruz.
Saldırılar hem fiziksel hem de büyüsel olarak yapıldığı için şehrin kilit noktası olan iki bölgeyi geliştirmek oldukça önemli. Garnizonun bulunduğu Legio bölgesi fiziksel saldırılara karşı asker yetiştirirken, büyüsel saldırıların savuşturulduğu Aegis’te ise büyülü bir bariyer bulunmakta. Bu iki bölgeyi ne kadar sağlam tutarsanız, Tempest sırasında ortaya çıkan saldırıları da o kadar kolay önleyebilirsiniz.
Şimdi bu bir ilk bakış incelemesi. Erken erişim aşaması halen devam etmekte. Ama oyun çok yavaş geliştiriliyor. Bunun sebebiyse ekibin ufak olmasından kaynaklı sanırım. Alpha sürecindeyken oyunun kodu elime geldiğinde, Mittelborg’un temelini oluşturan tercih metinleri yoktu. Metin kısımları boş bırakılmıştı. Oyunun ana mekaniğini Alpha kısmına koymayı unutmuş olmaları da pek garip doğrusu.
Sonuç
Genel açıdan bakıldığında keyifli olabilecek bir yapıya sahip. Armatur Games daha öncesinde buna benzer, vahşi batı temalı Grow: Wild West isimli bir oyun geliştirmiş. Bu oyunda da yine yöneticilik yapıyor ve kasabamızı kurmaya çalışıyoruz. Ama o oyunda ve Mittelborg’da da gördüğüm kadarıyla yöneticilik kısmı sadece tercihlerden oluşuyor. Aether ile inşa edilen garnizonların, tamir edilen bariyerlerin pek anlamı kalmıyor.
Zaman zaman öyle şiddetli bir Tempest anına denk geliyorsunuz ki kralı gelse yıkamaz dediğiniz Hayat Ağacı tek bir gün içerisinde ortadan kalkıyor. Sizin bu noktada araya girip müdahale edebilmeniz de olası değil. Bu yüzden oyunu oynarken, yaşananlar benim kontrolümün dışındaymış gibi hissettim. Açıkçası “oynama kısmı” Mittelborg’da pek işlenememiş. Keşke şöyle aralara gerçekleşen savaşları yönetebileceğimiz tur tabanlı, Heroes: M&M tadında savaş anları olsaymış.
Mittelborg, uygun fiyatıyla minik oyun arayan oyuncu kitlesi için ideal. Fakat oynama kısmı için aynı şeyi söyleyemem. Yapı itibariyle roguelike türünü barındırdığı için yeniden oynanabilirliği yüksek. Hikayenin temelinde öldükten sonra yeniden dirilen bir Şansölye var. Her oyunda öğrendiklerinizi, yeni oyununuza taşıma fırsatınız var. Fakat her şeye sıfırdan başlamanız gerekiyor. Bu durum da bir süre sonra oynama zevkini kaçırıyor.