Makaleler

Fallout Dizisinden Ne Bekliyoruz?

Kıyamet sonrası dünya kategorisinin en bilinen, en sevilen markalarından biri olan Fallout, çok yakın bir tarihte Amazon Prime imzasıyla, dizi olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Fallout, iyisiyle kötüsüyle kocaman bir evren aslında. Peki Amazon Prime, bu dizide bize neler sunmalı?

Çok uzun yıllardır bir Fallout hayranıyım. Serinin oyunlarını defalarca bitirmekle övünmeyeceğim fakat seri hakkında arka planda ne kadar bilgi varsa, hepsini sömürmeyi yıllar içerisinde kendime görev edinmiştim. Hatta sitemizdeki Fallout köşesinin inşası için de epey bir uğraşmıştım.

Son çıkan Fallout 4 ve Fallout 76 oyunları, şahsım adına büyük hayal kırıklıkları olsa da, markaya karşı bakışım hiç değişmedi: En sevdiğim oyun serilerinde başı çekiyor. Hal böyle olunca, dizi yayınlanmadan önce, dizide neler olması gerektiğine dair bir iki kelam etmek isterim.

Fallout Dizisi Ne Anlatacak?

Her şeye, karşımızdaki unsuru tartarak başlayalım. Fallout dizisi, aslında uzun yıllardır prodüksiyon aşamasında olan fakat bir türlü yeşil ışık yakalayamayan bir yapımdı. Amazon Prime‘ın kolları sıvamasıyla 2020 yılında üzerinde çalışmaya başlanan proje, yaşanan pandemi yüzünden bir miktar ertelenmişti. Artık serinin yayınlanmasına çok yakınız.

11 Nisan 2024 tarihinde Amazon Prime Video üzerinden yayınlanacak olan Fallout dizisi, toplamda 8 bölüm olacak. Dizi, Westworld‘den hatırlayacağınız Lisa Joy ve Jonathan Nolan‘a emanet edilmişti. Bu üstlenici yapımcılara ek olarak şu an Fallout’un oyun haklarını elinde bulunduran Bethesda’nın bir numaralı ismi Todd Howard da yapımcılar arasında yer alıyor.

Dizi, tam olarak 2296 yılında geçecek. Yani Fallout 4’ten tam olarak 9 yıl sonrasında. Fallout 4, seriyi Boston‘a, yani ABD’nin kuzeydoğu bölgesine taşımıştı. Son çıkan Fallout 76 ise kıtanın biraz da orta-atlantik kısmına götürüp Batı Virginia‘da geçiyordu.

Fallout dizisi ise bizi orijinal oyunların, yani Fallout 1 ve 2’nin geçtiği batı sahiline götürecek. Los Angeles’ta geçecek olan dizi, Vault 33 sakini olan Lucy isimli karaktere odaklanacak.

Vault 33’ün, Boneyard‘a oldukça yakın olduğunu biliyoruz. Fakat bu barınağın ne tür bir deney amacıyla dizayn edildiği hakkında bir bilgimiz yok. Bilmeyenler için ufak bir not verip ilerleyelim. Vault-tec tarafından inşa edilen her bir Vault (Barınak), dışarıdaki nükleer savaşa karşı insanları korumak için yapılmış olsa da, aslında her biri korkunç bir deneyi canlandırmak üzere dizayn edilmiş. Örneğin, Fallout 1’deki, Vault 13, 100 yıllık bir çalışma kapasitesi olmasına karşın Su Çipi’nin (Water Chip) bozulması ve kapısının bu sebeple açılması üzerine kurulmuş.

Fallout Dizi

Lucy’nin tam olarak Vault 33’ten neden ayrıldığını bilmiyoruz bu arada. Dizi çıktığında öğreneceğiz. Öte yandan ilk fragmanlarda gördüğümüz kadarıyla, Vault içerisinde yaşanan bir karışıklık yüzünden dışarıya çıktığını anlıyoruz. Kyle MacLachlan tarafından canlandırılan Barınak Yöneticisi (Vault Overseer) Hank’in, Lucy’nin babası olduğunu biliyoruz. Fragmanlarda da genel olarak Hank‘in, Lucy’e yönelik öğütleri görülüyor. Ayrıca ufak dramatik sahnelerde de Hank’in öldüğünü rahatça anlayabilirsiniz.

Yine fragmanlarda gördüğümüz kadarıyla Boneyard’ın tehlikeli çorak toprakları, Brotherhood of Steel Paladinleri, bol bol canavar, Yaoguai ve Ghoul görüyoruz. Peki daha ne görsek Fallout’un ruhuna uyar?

Konsept ve Atmosfer Nasıl Olmalı?

Bana kalırsa, Bethesda yıllar içerisinde Fallout’un konseptini bir hayli değiştirdi. Fallout 1 ve 2, buna ek olarak Fallout: Tactics ve Fallout: New Vegas oyunlarını da sayabilirim; daha kıyamet sonrası bir dünyaya yakın, biraz karanlık, tekinsiz, kara mizah unsuru bol tasarımlara sahipti.

Tam olarak Atompunk ve Retrofütürizm tonlarını yakalamayı başaran bu oyunlar, aslında 50li yıllarda ABD’nin Sovyet Rusya ile girdiği Soğuk Savaş ve Uzay Yarışı‘nın da bir yansımasıydı. Hatta rahatlıkla diyebilirim ki, Fallout 1950li yıllarda yaşayan bir adamın, gelecekte yaşanması olası bir nükleer savaş sonrasında karanlık geleceğe dair kabuslarıydı.

Öte yandan Bethesda, sistematik olarak bu konsepti değiştirmeye başladı. Fallout 3‘te yine bu temalar korunurken, Fallout 4 ve Fallout 76’da bu temaları kendilerince yorumlayıp değiştirdiler. Atompunk’a odaklandılar fakat retrofütüristik havayı biraz kıstılar. Bu da ortaya oyunlarda garip anların ortaya çıkmasına neden oldu. Fallout 1’de, savaşın üzerinden geçen yüz yılın ardından kurulan kasabalar, hayatta kalmaya çalışan insanlar, ilkelliği bir tür teknoloji ile birleştirmeye çalışıyordu. Ama nedense Fallout 4’te, savaş sanki 1950 yılında yaşanmış da, tüm olayalar 1951 yılında geçiyormuş gibi renkliydi.

Yani şunu anlatmaya çalışıyorum. Serinin ilk oyunlarındaki o keskin kıyamet sonrası hava daha güzel aktarılırken, şimdi daha günlük güneşlik bir dünya çiziliyor. Buna rağmen insanlar daha fazla sefalet içerisinde yaşıyorlar.

Amazon Prime, yüksek ihtimalle bu tema üzerinden ilerleyecek. Sonuçta oyunun temasının değişimine uyacaklardır. Yine de bu göz yoran fazla renkliliğin dizinin çok içerisine işlemesini beklemiyorum. Sonuçta Fallout 1 ve 2’de geçen yerleri 20 sene önce gördük. Elbette değişiklikler olmuştur fakat o ABD’nin “Baby Boomer” dönemini yansıtacak unsurlardan uzak kalmalılar diye düşünüyorum.

Tanıdık Yüzler ya da Mekanlar

Vault 33, Boneyard merkezine çok yakın bir yerde olduğu için etrafta biraz olsun Unity esintileri, Master‘dan kalan deli takipçiler, Super Mutantlar ve Nightkinler olmalıdır. Vault 13 kahramanı ve sürgünü, Vault Dweller, Cathedral’i havaya uçurmuş, Mariposa Silah Deposunu patlamış olsa da, bölgede halen bu hareketliliğin sürdüğünü görebiliriz diye düşünüyorum.

Çünkü bana kalırsa, kendi nüfusunu Mojave Çölü‘ne kadar ulaştırmaya çalışan New California Republic, Los Angeles’ı tam anlamıyla kontrol altına almamış olabilir. Tüm faaliyetlerine müthiş bir gizlilikle devam eden Brotherhood of Steel yönetimi, NCR askerlerinin tam anlamıyla bölgeye hakim olmalarını istememişlerdir. Bu güç boşluğundan faydalanacak birçok çete, Super Mutant birlikleri ortaya çıkmıştır.

Bu siyasi dengesizliğin ortasında değişik birçok karakterle tanışacağımız kesin. Her katıldığı yapımdaki performansına hayran olduğum Walton Goggins‘in canlandıracağı kelle avcısı Ghoul Cooper Howard bunlardan biri. Buna ek birçok karakter de olacaktır.

Öte yandan acaba Fallout 1 ya da Fallout 2’den tanıdık yüzler, yerler görür müyüz diye de düşünmeden edemiyorum. Ancak Fallout 1, 2161 yılında, Fallout 2 ise tam 80 yıl sonrasında 2241 yılında geçiyordu. Dizinin 2296 yılında geçtiği düşünüldüğünde, insan ömrünün ve çorak toprakların zorlu şartlarını da hesaba kattığınızda pek fazla tanıdık yüz görebileceğimizi sanmıyorum. Belki sonraki oyunlardan, Fallout 4’ten mesela ya da Fallout: New Vegas’tan bölgeye göç etmiş karakterleri görmek mümkün olabilir. Fakat isim vermek bir hayli güç.

Akıllardaki en önemli soru ise baştan sonra tüm Fallout serisinin giriş sesi olmuş Ron Perlman‘ın olup olmayacağı. Serinin ikonik açılışı, “War… War never changes” sesini Perlman’ın o kadife gibi sesinden duymadan diziye giriş yapmak garip olabilir.

Ne Olmamalı?

Amazon Prime, son dönemdeki büyük hamleleriyle çok iyi işler çıkardığı kadar, eleştiri yağmuruna da tutulan bir yayın platformu haline geldi. The Boys, Electric Dreams, Good Omens, The Men in the High Castle, Invincible ve Vox Machina gibi serilerle harika işler çıkartırken; Wheel of Time, Rings of Power gibi yapımlarla da hayranlarının gazabına uğradılar.

Buradaki sıkıntılı kısım, ilham alınan kaynak ögenin, belli istekler doğrultusunda bükülmesiydi. Bakın, bir karakteri farklı ırktan ya da cinsiyetten birinin oynamasıyla alakalı hiçbir zaman sorunumuz olmadı. Son olarak Dune evreninde erkek olan Liet-Kynes karakteri, Denis Villeneuve uyarlamasında kadın olarak karşımıza çıkmıştı. Bu, karakterin orijinalliğini bozmadan yapıldığı için (Tepki çekse de) hiçbir izleyiciyi rahatsız etmemişti. Öte yandan Woke Culture kurbanı olan Rings of Power ve Wheel of Time, bu eleştirilerin odak noktası haline gelmişti.

İşte bu sebepten ötürü Fallout evreninde, belli bir topluluğu yüceltmek için başka bir topluluğu alçaltacak hareketlerden, pozitif ayrımcılıktan, uzak durmaları gerektiğini düşünüyorum.

Buna ek olarak Fallout evreninin temel taşlarını da artık daha fazla mıncıklamamaları gerektiği kanaatindeyim. Fallout 76 ile birlikte, neredeyse tüm geçmiş bilgilerle oynama yapmışlardı. Umuyorum Fallout 1 ya da 2’de yaşanan olayları bu şekilde değiştirip de hikâyenin bütünlüğünü bozmazlar. Örneğin, karakterlerden biri Vault 13’e gidip de oranın kapısının hiç açılmadığını görürse, komik bir duruma düşebilirler.

Peki Olacak Mı?

Şahsen, dizinin büyük ölçüde çuvallayacağını düşünen taraftayım. Dediğim gibi Amazon Prime, son yıllarda çok iyi işler çıkartmış olsalar da, prodüksiyon sürecinin nasıl geçtiğini bilemiyoruz. Daha önce Lucasfilm ve Marvel Studios‘un başına gelen, konu hakkında hiçbir fikri olmayan insanları işe alıp karakterleri, hikâyeleri yanlış aktaracak bir ekip kurulmuş olabilir. Projede üstlenici yapımcı olarak yer alan Todd Howard hele hiç güven vermiyor. Kendi markalarını iyi anlamayan, bırakın artık oyun yapmayı, eski çağda kalmış birinin eline dizi emanet etmek de biraz korkutuyor.

Ana karakter Lucy’i canlandıracak olan Ella Purnell‘i daha önce hiçbir yapımda izlemedim yalan söylemeyeyim. Ancak fragmanlarda gördüğüm kadarıyla ilk başlarda biraz şapşal ama sonradan açılacak güçlü bir kadın karaktere hayat verecek gibi duruyor. Buna ek olarak Twin Peaks‘ten bu yana oyunculuğuna hayran olduğum Kyle MacLachlan ve bir başka başarılı oyuncu Walton Goggins‘in de ekipte olması güveni bir miktar artırıyor.

Ayrıca Lost dizisinden hatırlayacağınız Michael Emerson da dizide önemli bir rolde, Wilzig isimli bir karakterle karşımıza çıkacak. En büyük sürpriz ise Mr. Handy robotlarının Matt Berry (What We in the Shadows, IT Crowd) tarafından seslendirilecek olması. O müthiş ağdalı İngiliz aksanıyla harika bir iş çıkaracağını düşünüyorum.

Fallout dizisi, şüphelerime rağmen merakla beklediğim de bir yapım. Tekrar Los Angeles’a gidip Fallout 1 ve 2’den bu yana bölgede neler olduğunu görmek, bilindik topraklarda bol radyasyona maruz kalarak yürümek keyifli olabilir. Ayrıca oyuncu kadrosu da diziyi biraz taşıyabilir.

Hepsini, Fallout dizisi 11 Nisan 2024’te Amazon Prime üzerinde yayınlandığın göreceğiz.

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.