Baltalar Elimizde, Gözümüz Peter Jackson’da!
Kafiyeli bir başlık adı olmasa da, Hobbit’in çekimleri devam ediyor ve merak dalgası tüm Orta Dünya severleri kasıp kavuruyor. Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin başarısının ardından Peter Jackson, Orta Dünya’ya dönmek için can atıyordu ancak Hobbit’in dağıtım haklarının başka bir firmada olması ve New Line Cinema ile arasının açılmasından ötürü Peter Jackson’ın umutları sönmeye başlamıştı.
Tam bu noktada hayranlarının ve efsane üçlemenenin oyuncularının desteğini alan Peter Jackson tekrar New Line Cinema ile işbirliğine girdi. Daha öncesinde firma yönetmen koltuğuna Hellboy ve Pan’ın Labirenti filmlerinden tanınan Guillermo del Toro’yu oturtmuştu. Ancak Peter Jackson’ın dönüşü, del Toro’yu filmin kurgu ve yazarlık kısmına itecekti.
Bu noktadan sonra her şey çorap söküğü gibi gelmeye başladı. Yeni Zelanda’daki Yüzüklerin Efendisi ve King Kong’un çekimleri için kullanılan stüdyoda departman oluşturuldu ve oyuncular ile anlaşıldı. Kitapta Saruman bulunmamasına rağmen, Christopher Lee geçmiş yaşına rağmen filmde bulunmaya can atıyordu. Hugo Weaving, Cate Blanchett, Elijah Wood ve Orlanda Bloom anlaşması sağlanan ve filmde bulunacak oyuncular arasında.
Her şey ayarlandıktan sonra üçlemede yaptıkları gibi tüm filmi bir anda çekmeye koyuldular. The Hobbit: An Unexpected Journey 2012 sene sonunda The Hobbit: There and Back Again ise tam bir sene sonrasında vizyona girmesi planlandı ve çekimlere hız verildi.
İki ekip halinde Yeni Zelanda’da çekilen filmin tüm yükümlülüğünü Peter Jackson taşıyor. Filmin her yerinde parmağı bulunacak Jackson, Yapımcı, Yönetmen, Kurgu ve Senarist bölümlerinin başında bulunuyor. Filmin çekiminden sorumlu ikinci ekibin başında ise Gollum rolü ile hafızalara kazınmış Andy Serkis bulunuyor.
RED adı verilen 3D kameralar ile gerçek zamanlı 3 boyutlu bir Hobbit bizleri bekliyor. Beyazperde’de bulunan diğer 3D filmler gibi sonradan efekt eklenmesi yerine, tüm film bu kameralar ile 3D olarak çekiliyor. Yüksek çözünürlük destekli bu kameralardan çekim esnasında 2 tanesine gerek duyuluyor. Bu sebepten ötürü 48 tane RED kamera Hobbit’in kullanımına ayrılmış. Bu kameralar şu an için sinema sektöründeki en kaliteli ve en gerçekçi 3D çalışmaları yansıtıyor.
Peter Jackson bu kameralar hakkında “Eğer elimde imkan olsaydı tüm Yüzüklerin Efendisi üçlemesini RED kameraları ile çekmek isterdim,” açıklamasında bulundu. 24 kare yerine saniyede 48 kare çeken filmin her sahnesinden doyum alacağımız kesin.
Hobbit, Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi eserinin öncesi olarak tanımlanıyor. İngiltere’de Dil Profesörlüğü yaptığı dönemde yazdığı Hobbit, bir çokları tarafından olumsuz eleştirilerin odağı olmuş. Ülkenin ileri gelen profesörlerinden biri olan Tolkien’in bir çocuk masalı yazması hem çevresi hem de otoriteler tarafından ağır ithamlarla doldurulmuştur. Ancak Hobbit’i her şeyin başlangıcı olarak kabul edebiliriz.
Kitap sadece Bilbo’nun Yüzüğü buluşunu değil, 13 Cüce’nin topraklarını arayışını, İstari Konseyi’ni ve Beşler Savaşı’nı da içine alan Orta Dünya’yı açıklayan önemli bir kitap.
Cücelerden bahsetmişken kitabın ve filmin ana karakterlerini oluşturacak tam 13 cüce var. Ezbere sayması oldukça zor olsada, Nori, Fili, Dori, Bofur, Gloin, Dwalin, Thorin, Balin, Oin, Bombur, Bifur, Ori ve Kili isimli cüceler Bilbo Baggins’in en yakın arkadaşları ve yoldaşları olacak. Grubun liderliğini üstelenen Gandalf’ı unutmamak gerek.
Bu 13 cüceyi oynayacak oyuncular, çekimler sırasında oldukça zorlu anlarla karşılaşabiliyorlar. Üzerlerindeki zırh ve ekipman yetmezmiş gibi saatlerce süren makyaj onları bıktırma noktasına getiriyor olabilir. Çekimler sırasında John Rhys-Davies yani nam-ı değer Gimli ufak bir ziyarette bulunmuş. 13 cücenin zıplayıp hoplayıp yemek yediği sahnede, “Ben sizi bir de bu zırhlarla tepelerde koşarken göreyim,” sözü oldukça ince bir nükte olmuş.
Oyunculara haftada 4 kez spor salonunda çalışmanın yanı sıra, dövüş silahları kullanımı ve at biniciliği gibi eğitimler verilmiş. Cüce dili ve cüce gibi davranma dersleri de eksik olmamış tabii ki. 2011’in Mart ayından beridir devam eden çekimler onları gerçek birer cüce yapmıştır diye umuyoruz.
Sürpriz rollerin de bulunacağı filmin saha araştırmaları Peter Jackson tarafından bizzat yapılmakta. Dış çekimler için Yeni Zelanda’nın tepelerini, dağlarını, ovalarını 5 helikopter ile didik didik aramaktalar. Çoğu sahneler yeşil perde önünde CGI teknolojisi ile çekilse de, dış çekimlere de bir o kadar yer vermekteler. En azından 300 Spartalı gibi tüm olayların yeşil perde önünde çekildiği bir film izlemeyeceğiz.
Dış çekimler için tüm malzeme tırlar ile bölgeye taşınmakta. Sahnenin çekileceği yere gelince ekip, malzemelerini uygun biçimde saha üzerine kurmakla yükümlü. Kapalı alanlardaki çekimler için hareket ettirilebilir platformlar hazırlanmış. Bilbo ve Gollum’un karşılaştığı Goblin Tünelleri’ndeki duvarların hepsi kaydırılabiliyor ve böylece devasa ekipmen o dar alanlara sığışabiliyor.
Yüzüklerin Efendisi’nde pek fazla yer verilmeyen Rivendell yani Ayrıkvadi, Hobbit ile tekrar gün yüzüne çıkacak. Peter Jackson bu sefer burada daha fazla vakit geçirmek istediğini ve elf topluluğunun seyirci ile daha fazla vakit geçirmesi istediğini açıkladı.
Film başına 150 Milyon Amerikan Doları bütçe ayrılan seri için belirli bir pay da Tolkien ailesi ve onlar tarafından kurulan “The Tolkien Trust” isimli vakfa da aktarılacağı detaylar arasında. Bu sebepten ötürüdür ki, filmin çekimlerinden önce Tolkien ailesi ve New Line Cinema arasında yayın hakları ve Tolkien’in eserinin özgünlüğünün korunacağına dair dava ve anlaşma sağlandı.
Geçtiğimiz aylarda Peter Jackson’un Silmarillion yayın haklarını da satın aldığı ve 2015 yılından itibaren 4 film olmak üzere tüm Tolkien Kosmolojisini ve tarihin başlangıcının filme alınacağı da söylentiler arasına girdi. Yüzüklerin Efendisi ile yakaladığı sükseyi, başarıyla devam ettiren Jackson, King Kong ve Ten Ten gibi filmlerin yeniden yapımlarıyla da seyirci karşısında olumlu bir çizgi çizmişti.
Hobbit’in beklenen başarıyı yakalaması da Jackson’ın dilekleri arasında, öncelikli olarak Orta Dünya hikayelerinin en iyi şekilde yorumlamaya çalıştığını da belirten Jackson, çekimler sırasında kendi el kamerası ile bir Video Blog oluşturmuş durumda. İnternet üzerinde çıkan asparagas haberlere karşın, Jackson bizzat, sette yaşananları meraklı seyirci ile açıkça paylaşıyor. Bu videolardan açıkça görülüyor ki, film öncesi baya kilo veren yönetmen, çekimler sürdükçe eski kilosuna dönmeyi başarıyor.
Yakın zamanda film için bir fragman hazırlanan ve viral olarak internette dönmeye devam eden The Hobbit: An Unexpected Journey 14 Aralık 2012’de vizyona girecek. O zamana kadar baltalarınızı sıkı tutun ve ipinizi sakın unutmayın çünkü Orta Dünya’nın insanı hayrete düşüren havası bir anda değişip sizi kasvete boğabilir.
İşte filmin yayınlanmış olan fragmanı: