Dünyanın En Eski Oyunlarından 58 Delik Oyununun Kökenleri Tartışılıyor
Antik Mısır’ın kültürel zenginliği arasında yer alan ve dünyanın en eski masa oyunlarından biri olarak kabul edilen 58 Delik oyunu, bilinen tarihiyle ilgili yeni tartışmaların odağına yerleşti. Son araştırmalar, bu oyunun ilk olarak Mısır’da değil, belki de başka bir yerde ortaya çıktığını gösteriyor.
58 Delik Oyununun Antik Mısır’daki Yeri
“58 Delik” oyunu, antik dönemin karmaşık ve zengin oyun kültürlerinden biri olarak bilinir. Geleneksel olarak, bu oyunun ilk olarak M.Ö. ikinci binyılda Antik Mısır’da ortaya çıktığı düşünülürdü. Oyun, çoğu zaman “tazılar ve çakallar” olarak da adlandırılır, çünkü bazı oyun tahtalarının üzerine hayvan kafaları oyulmuştur. Bu oyun, Bronz Çağı’ndan Demir Çağı’na kadar geniş bir zaman diliminde oynanmıştır.
Oyun tahtası genellikle 58 delikli olup, merkezde iki paralel sıra halinde düzenlenen 10 delik ve bu sırayı çevreleyen 38 delik şeklindedir. Oyuncular, zar veya çubuk atarak hareket eder ve mandallarını bu deliklerde ilerletirler. Hedef, mandalları en hızlı şekilde bitiş noktasına taşımaktır.
🔸 En Eski Oyun Taşları Türkiye’de! – FRPNET
Oyunun Kökenine Dair Yeni Bulgular
Son kazılar ve araştırmalar, 58 Delik oyununun kökeniyle ilgili yeni veriler ortaya çıkardı. Özellikle Azerbaycan’daki bulgular, bu oyunun Mısır’dan önce de var olduğunu ve yaygın bir şekilde oynandığını göstermektedir.
Araştırmacılar Walter Crist ve Rahman Abdullayev, Azerbaycan’da bulunan kalıntılarda bu oyunun M.Ö. üçüncü binyılın sonları ile ikinci binyılın başlarında oynandığına dair kanıtlar buldu. Bu bulgular, oyunun güneybatı Asya’da daha önce popüler hale geldiği ve geniş bir bölgesel etkileşim ağı içinde oynandığını gösteriyor.
Bakü’nün güneybatısında, Hazar Denizi’nin batı kıyısına yakın Gobustan Ulusal Koruma Alanı’nda bulunan oyun tahtası, bu tezi destekleyen önemli bir örnek olarak öne çıkıyor. Taşa oyulmuş desenler, Mısır ve güneybatı Asya’daki diğer oyun tahtalarıyla büyük benzerlikler taşıyor.
🔸 Tarihteki Önemli 10 Masa Oyunu (frpnet.net)
Arkeolojik ve Kültürel Anlamı
Bu bulgular, 58 Delik oyununun kültürel ve ticari etkileşimlerin bir parçası olarak, Mısır’dan çok daha geniş bir coğrafyada yaygınlaştığını ve oynandığını öne sürüyor. Oyun tahtalarının şekli ve düzeni, bulunduğu yerin ve zamanın kültürel etkilerini yansıtıyor.
Oyunun en eski bilinen örneklerinden biri, Mısır’ın Teb kentinde bulunan ve M.Ö. 2060-2009 yılları arasında hüküm sürmüş olan firavun Mentuhotep II’nin memurlarından birine ait mezardan gelmektedir. Ancak, Kültepe’de bulunan ve M.Ö. 1885-1836 yıllarına tarihlenen tahta da oyunun Mısır dışındaki varlığına dair önemli bir ipucu sunuyor.
Crist ve Abdullayev, oyunun ticaret yolları aracılığıyla yayılmış olabileceğini ve bu nedenle, oyunun kökeninin Mısır’dan daha kuzeyde, özellikle güneybatı Asya’da aranması gerektiğini savunuyor. Araştırmacılar, oyunun toplumsal ilişkileri güçlendirmede ve ticaretin güvenilirliğini sağlamada bir “sosyal kayganlaştırıcı” olarak hizmet ettiğini belirtiyor.
🔸 Zar Tasarımının Tarih Boyunca Evrimi (frpnet.net)
Gelecekteki Araştırmalar İçin İpuçları
58 Delik oyununun kökeni üzerine yapılan bu yeni araştırmalar, oyunun Mısır’dan daha geniş bir bölgede ortaya çıkmış olabileceğini düşündürüyor. Ancak, bu konuda kesin bir sonuca varmak için daha fazla arkeolojik bulguya ihtiyaç duyuluyor. Oyun, Kuzey Afrika’dan Asya’ya kadar geniş bir bölgede farklı kültürler tarafından benimsenmiş ve oynanmış gibi görünüyor.
Araştırmacılar, oyun tahtalarının geçici yapıları nedeniyle arkeolojik kayıtlarda kolayca gözden kaçmış olabileceğini de ekliyor. Belki de Kafkasya bölgesinde daha fazla keşif, bu oyunun tarihi ve kültürel kökenleri hakkında daha fazla bilgi sağlayacaktır.
Diğer yandan, bu oyunun hangi kültür tarafından icat edildiği kesin olarak belirlenemese de, 58 Delik oyununun Mısır’ın soylularından Anadolu’nun tüccarlarına kadar geniş bir kesim tarafından benimsendiği ve oynandığı açıktır.
Bu oyun, tarih boyunca farklı kültürler arasında nasıl yayıldığını ve sosyal etkileşimi nasıl kolaylaştırdığını gösteren harika bir örnek olarak karşımıza çıkıyor.
Bu keşifler, oyunların tarih boyunca kültürel ve ticari ilişkilerin önemli bir parçası olduğunu ve topluluklar arasında köprüler kurma yeteneğine sahip olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.