Oyun Haberleri

Oyunları Neden Sevdiğimi Hatırladım – Astro Bot İncelemesi

Her zaman Mario tadında bir maskot arayışında olan Sony, sonunda Astro Bot ile aradığını bulmuş olabilir mi?

İlk olarak PlayStation 4’te VR için çıkan, ardından da 2020 yılında PlayStation 5’in DualSense başta olmak üzere yeteneklerini sergileme görevini üstlenen Astro Bot isimli şirin robot bu sefer tüm gücüyle sahnede! Meğer Astro’s Playroom buzdağının görünen kısmıymış ve PlayStation markasındaki platform türüne duyulan açlık sonunda giderildi. ”Tek oyunla açlık mı giderilir?” diye nükteli konuşan arkadaşlar, hepinizi Astro Bot oynamaya davet ediyorum, cevap oyunda saklı.

Yıllardır bir maskot arayışındaydı Sony, Super Mario çılgınlığının Nintendo’ya kattığı değerin farkındaydı ve benzer bir etkiyi yakalamak istiyordu. PlayStation platformlarından kimler geçmedi; Jak and Daxter, Crash Bandicoot ve Sly Cooper gibi karakterlerin hepsi bir fenomene dönüştü dönüşmesine ama asla Mario etkisi yakalayamadı. Buradaki en büyük problem, saydığımız isimlerin geleneksel platform öğelerinin ötesine çok da çıkmayan yapılarıydı. Mario oyunlarına bakın, asla donanımı zorlamazlar ama söz konusu yaratıcılık olduğunda her biri resmen çılgın atmakta. Bu konuda rakibine en fazla yaklaşan Sony oyunu herhalde LittleBigPlanet olmuştur, oradan doğan şirin mi şirin Sackboy karakterinin de yeterince arkasında duramadılar.

Team Asobi başka bir şekilde yaklaşıyor olaya ve mevzunun yaratıcılık olduğunun farkında. Astro’s Playroom ile zaten sinyalleri vermişlerdi ancak Astro Bot ile resmen canavarı serbest bırakmışlar. Karakterin albenisini bir kenara bırakırsak, oyunda yer alan 75’in üzerindeki her dünya kendine has oyun dinamiklerine ve incecik detaylara sahip. Öncelikle bunun bir PlayStation Geçit Töreni olduğunun altını çizeyim. Astro Bot müthiş bir hikayeye, derin olay örgüsüne sahip değil. PS5 görünümlü uzay gemimizin önemli parçaları bir uzaylı tarafından çalınıyor ve çölden ibaret bir gezegene zorunlu iniş yapıyoruz. Amaç çalınan parçaları toplamak, görev bu kadar. Çizgisel ilerleyen dünyalarda parçaları bulmamızı sağlayacak diğer robotları kurtarmamız gerekiyor. 300’ün üzerinde robot kurtarılmayı bekliyor ve bunlardan 150’si PlayStation markası altında sahne almış kült oyun karakterleri. Geçit Töreni de bu kısımda başlıyor işte; kurtardığınız robotların hangi karakterler olduğunu açık açık söylemiyor oyun, siz dikkat kesilip anlamalısınız. İşin bu kısmı bile inanılmaz keyifli, benden söylemesi.

Sadece DualSense Dersek Ayıp, WholeSense Bunun Adı!…

Astro Bot, bir kez daha DualSense’i müthiş bir şekilde kullanıyor. Özel güçlerinizi kullanırken tüm darbeyi parmaklarınızda hissediyor, yağmur yağarken incecik damla darbelerini kumandanızın tamamında adeta yaşıyorsunuz. Bu ve benzeri detayları betimlemek oldukça zor, DualSense’i elinize alıp yaşamanız gerekiyor. 2020 model Astro’da yer alan güçlerin bazıları gene karşımızda ancak güncellenmiş durumdalar. Örneğin; maymun ellerini elde ettiğinizde eskiden sadece tırmanabiliyordunuz. Artık ekstra bir yetenek olarak yerdeki kayaları alıp düşmanlara fırlatabiliyor, yolunuzu açmak için kullanabiliyorsunuz. Yeni güçler de öylesine orijinal ve bölümlerle uyum içerisinde ki, oyunun başından sonuna sırıta sırıta çıldırmamak işten bile değil. Aslında azıcık değinmek yerine Astro Bot’un edindiği tüm yetenekleri güzelce listeleyelim mi, ne dersiniz?

Octo-Balloon – Bu güç sayesinde bir balona dönüşüyor Astro Bot ve olmadıkları yerlere ulaşmanızı sağlıyor. Tek tuşla kendinizi şişirip, aynı tuşla havanızı boşaltabiliyorsunuz. Ağzı yeni estetik yaptırmış Ajda Pekkan gibi olan düşmanları da bu yetenek ile şişirip ortadan kaldırabiliyorsunuz.

Barkster The Bulldog – Sırt çantası gibi taktığımız bu robo köpek ileri inanılmaz seri ve sert fırlamalar yapmamızı sağlıyor. Bu sayede geçilmez görünen duvarları kırabiliyor, düşman gruplarını tek hamle ile ortadan kaldırabiliyoruz. Bu arada oyun o kadar şirin ki, düşman ve ortadan kaldırma kelimelerini güç bela yazabildim.

Twin Frog Gloves – Kurbağa görünümlü boks eldivenleri sayesinde aynı anda birden fazla düşmana yumruk atabiliyor, ağaçlardan item düşürebiliyor ve hatta kanca gibi kullanıp sağa sola kendimizi fırlatabiliyoruz. DualSense kırılacak sanmayın, Twin Frog’un L2+R2 şiddeti çok yüksek!

Chicken Up – Bu tavuk sayesinde dikine hızlı bir şekilde kendinizi fırlatabiliyorsunuz. Belki de orijinallik konusunda en güdük güç bu çünkü kullanıldığı haritalarda sadece yüksek platformlara ulaşma dışında bir numarası yok.

Elephant Form – Sırtımızda hayat bulan fil hortumu sayesinde özel sıvıları çekebiliyor ve bunlardan geçici süreliğine platformlar oluşturabiliyoruz. Saç baş yolduran zorlukta bazı gezegenlerde bu yetenek karşımıza çıkıyor. Refleks ve hız isteyen bir güç kendisi.

Mouse Form – En sevdiğim yeteneklerden! Bu güç sayesinde istediğimiz zaman tek tuşla küçücük bir fareye dönüşüyoruz ve koşturduğumuz dünya da bir anda devleşiyor! Üstelik bu küçülme seansları sayesinde haritanın gizlediği pek çok alana da ulaşabiliyoruz. Tek kelimeyle müthiş.

Penguin Form – Su altında işimize yarayan bu güç sayesinde yüksek hızlara ulaşabiliyor, temas ettiğimiz düşmanları yok edebiliyoruz. Kontrolleri bir tık zor geldi bana ama Mario oynayan kız gibi de delirtmedi.

Giant Sponge – Gene favorilerden biri! Astro Bot sönük bir sünger görünümünde takılırken su ile temas ettiğinde şişip devleşiyor. İster o halinizde her tarafa yıkım getirin, ister alev kusan düşmanlara bedeninizdeki suyu püskürtün. Team Asobi’nin müthiş fikirlerinden biri Giant Sponge!

Time Stopper – İlk olarak oyunun Casino bölümünde karşımıza çıkan bu güç sayesinde zamanı yavaşlatabiliyoruz. Bölüm dizaynı ve bu gücün kullanımı müthiş uyum içerisinde, bu da Casino’yu benim için oyunun en iyi bölümlerinden birine dönüştürdü. Anlatılmaz, yaşanır.

Handy-D – Biraz önce bahsettiğim maymun yeteneği. Astro’s Playroom’da da karşımıza çıkan bu yetenek sayesinde hem belirli platformlara DualSense’in hareket algılama özelliğini kullanarak tırmanabiliyor, hem de kayaları sağa sola fırlatabiliyoruz.

Muteki – Bu yetenek sevgili Astro’muzu demirden bir topa dönüştürüyor. Bu sayede normalde yürüyemeyeceği tehlikeli platformları kolayca geçebiliyor ve dar alanlara yuvarlanıp sızabiliyor. Muteki’yi kullanırken DualSense’de hayat bulan ses ve titreşimlere inanamayacaksınız!

Oyunda ziyaret ettiğiniz her takımyıldızın içerisinde bölümler yer alıyor. İlerledikçe orada yer alan boss ile kapışacağınız bir final bölümü yer almakta. Boss savaşlarına değinmeme bile gerek yok, aşırı orijinal fikirler barındıran, her biri müthiş aksiyon içeren savaşlar bunlar. Asıl numara boss’u yenince arkadaşlar. Bunu başardığınızda gizli birer dünya açılıyor ve burada PlayStation’a özel karakterlerin kılığına bürünüp onlara has yeteneklerle oynuyorsunuz. Her birine değinip sürprizi kaçırmayacağım, sadece ilkinden bahsedeyim. İlk takımyıldız ekstrasında Ape Escape dünyasına gidiyor, Spike’ın meşhur yakalama ağını elinize alıyor ve maymun kostümü giymiş robotları yakalamaya çalışıyorsunuz. Nostaljinin dibini yaşatan bu bölüm için Team Asobi’ye ruhani teşekkürlerimi çoktan yolladım bile.

Çizgisellik mi? Bunun Adı Özgürlük Dostum!

Her bölüm gayet çizgisel aslına bakarsanız, orijinal fikirleri yarıştırabileceği Super Mario Odyssey gibi açık alanlar sunmuyor. Bu çizgisellik sizi kandırmasın sakın, her bölümde bulmanız gereken robotlar, puzzle parçaları ve gizemli bölümleri açan girdap gibi ekstralar mevcut. Bunları araştırırken bölümlerin kendi içlerinde nasıl esnediğini göreceksiniz. ”Çizgisellik içerisinde özgürlük” diye bir ders olsa, eğitmeni Astro Bot olurdu kesinlikle.

Gelelim uzay gemimizin düştüğü çöle. Her boss sonrası bir gemi parçasını geri kazanıyorsunuz, daha önce söylediğim gibi bu ana hedefimiz. Ek olarak; gezegenlerden kurtardığınız her robot buraya geri dönüyor. Kurtarılan her robot bir müze alanındaymış gibi kendini sergiliyor, sağda solda koşuşturuyor. Panayır gibi bir alan düşünün kısacası. Ayrıca bu gezegende de kurtarılmayı bekleyen robot ve puzzle parçaları var. Bunlara ulaşmak için belli aksiyonları gerçekleştirmelisiniz. Söz konusu aksiyonlar belli sayılarda robot gücü talep ediyor. Örneğin; sizi yükseğe çıkaracak bir platform var ama kaldırmak için 70 robot talep ediliyor. Bu sayıda robot kurtardıysanız bir ıslıkla herkesi oraya çağırıyor ve platformu kaldırıyorsunuz. Eşsiz bir bağımsız olan Tinykin’i getirdi akıllara, değil mi?

Astro Bot görsel bir şölen, bu kesin. Rengarenk durduğuna bakmayın, konsolun gücünü bir güzel sömürüyor. Kaplamalar, dinamik ışıklandırma ve derinlik mükemmel kalitede. Oyunun tertemiz görsel diline bakıp aşık olmamak imkansız. Tasarım tarafı ayrı bir boyut. Astro zaten kusursuz bir maskot, Sony bu karakterin üzerine ciddi şekilde yürümeli. Düşman çeşitliliği ise 2020’den bu yana artmış durumda. Çoğunun farklı güçleri oynanabilirliğe de etki ediyor zaten ama tasarımları da müthiş. Oyun boyunca elektro gitar çalarak elektrik fırlatan uçan dev, koşarak diken çıkaran asabi ufaklık, seri ateş kuşan bukalemun gibi onlarca farklı düşman ile karşılaşacaksınız.

Kısaca müzik ve ses efektlerine de değinelim mi? Tekno altyapılı orijinal şarkılar ilk başta ucuz ve kendini tekrar ediyor gibi durabilir ama ilk hissinize hemen aldanmayın. Müzikler, bölümlerle harika bir uyum içerisinde. Her birinin akılda kalıcı olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Özel PlayStation karakterlerinin yer aldığı bölümlerde ise söz konusu oyunların meşhur tema müziklerini kendince yorumluyor Astro Bot, ne de güzel yapıyor bu işi! Ses efektleri ise oyunun genel şirinliğine yakışacak şekilde yaratılmış. Astro ve düşmanların sesleri oldukça komik, ister istemez beşlik simit gülüşü oturuyor yüzünüze.

Astro Bot aşırı şirin olması sebebiyle hızlıca bir çocuk oyunu sanılabilir ancak zorluk seviyesi bazen arşa çıkıyor. O yüzden bu yanılsamaya da düşmeyin lütfen ve Sony’nin bu müthiş eforuna hemen şans verin. Bana göre bu yılın en iyi 2-3 yapımından biri Astro Bot ve en güçlü ”Yılın Oyunu” adaylarından biri. Muhtemelen genel yapısı ile bu ödülü kaçıracak ama olsun, önemli olan yaşadığınız veya yaşayacağınız tecrübe. Her PlayStation 5 sahibinin kesinlikle sahip olması gereken kusursuz bir oyun Astro Bot.

FRPNET PUANI

Oynanabilirlik - 10
Grafikler - 10
Ses / Müzik - 9.2
Yenilik - 10

9.8

Astro Bot, “Oyun seviyorum” diyen herkesin duraklarından biri olmalı.

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.