İzmircon 2016’nın Ardından
Geçtiğimiz haftasonu düzenlenen İzmircon‘un 2016 ayağını geride bıraktık.
Etkinliğe dair izlenimlerimizi sizlerle paylaşıyoruz.
Perşembe akşam 9’dan dan, gece 4’e kadar yoğun bir masaüstü oyun seansından sonra ben ve İzmirCon’da Cosplay yarışması için jürilik yapacak Melis Taze ile uykusuz bir şekilde gece 5’te yola çıktık. Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan uçağa bindiğimizde güneş yeni yeni doğmaya başlamıştı. 50 dakikalık uçak yolculuğun ardından boyozlu, gevrekli kahvaltımızı yapıp, 4 saat uyku ardından arkadaş ziyaretleri ve kordon boyunda soluklanmamız gece 1’i buldu. Sonrası midye koması ve ağızdan salyalar ile taksiye binip evin yolunu tuttuk.
Daha o gece duyurulan yeni Battlefield için bile sevinecek dermanım kalmamıştı. Hızlı bir giriş olmuştu İzmire.
Bu Seneki Konsept Bozkır Teması
Cumartesi öğlene doğru saat 11.00 civarı etkinlik alanına girdiğinizde giriş olarak sağ tarafa yönlendirildik ki geçen senelerden giden arkadaşlar bilir, etkinlik alanı sol bölümden ibaretti. Ama bu yıl Tepekule Kongre Merkezi’nin zemin katın tamamı etkinlik alanı olmuş!
Bizi girişte yine Hollanda milli takımı karşıladı (Bu sene de staff turuncu giymiş). İçeriye girdik, bir baktık kocaman bir Yörük çadırı! İkram edilen kımızı ve Yörük ayranını içtik. Hayatım boyunca kımızın tadını hep merak etmiştim ve sonunda tecrübe ettim (bana çok ekşimiş kefir tadı gibi geldi). Ayrandan ise etkinlik boyunca kaç bardak içtim hatırlayamıyorum. Ama çadır göstermelik değil hatta daha çok daha fazlası vardı içeride (İçerde neler olduğunu ve daha fazlası için Seçkin Sarpkaya’nın yazısını okuyun! ).
Aynı zamanda çadırın yanında Türk mitolojisi ile batı kültüründeki karşılıkları, benzerliklerini hatta esas hangi kültürden çıktığını gösteren kısa bilgiler veren bir sergi vardı.
Yeni Ortam Nasıl?
Çadırdan devam ettik. Karşımızda gayet geniş bir sahne vardı. 2 gün boyunca duyurular ve Cosplay yarışmaları bu bölümde yapıldı. Hatta ve hatta evlilik teklifi bile oldu sahnede. Zaten etkinliğin en kalabalık olduğu bölüm burasıydı. Alandaki Emre’nin Anime Tükkanı’na, Tesis ve komşusu Gece’s art & Stuff selam verdik.
On numara T-shirt satan, el yapımı takı ve illüstrasyon ile uğraşanlar ve çizgi roman satan dükkanların stantlarını gezdik. Stantların birinde 3D yazıcı ile yapılmış Warcraft’tan Frostmourne ve Fallout 4’ten lazer silahı vardı vardı ki çok başarılı bir işçilikti.
Pazar günü takas masası açıldı, elinde olan figür, çizgi romanları takas etmek isteyenler telefonlarını post-itlere yazıp takas masasındaki panoya asmıştı.
Kutu Kutu Oyunlar!
Eskiden çay içtiğimiz ufak kantin tarafına gittik ama kapalıydı. Biz acıkmıştık ama gördük ki milletin gıda almaya ihtiyacı yokmuş. Sazakan ekibi o sayamadığım kadar çok kişinin ilgisi ile (ben diyeyim 10 siz deyin 15 masa) milleti kutu oyunlarınla tam anlamıyla iki gün boyunca doyurdu. Masa bulsak oynayacaktık ama boş yer bile bulamadık.
Bir kutu Munchkin aldık dedik artık evde yeriz. Üstelik oyunun Türkçe versiyonunu ben yeni gördüm ve kart çevirileri hiç de fena değil. Gelecek sefer Catan ve Carcassonne oynayacağım ama kesin.
Eski izmirCon Mekanı – Bol bol MtG ve FRP
Eskiden İzmirConlar’ın yapıldığı bölüme geldiğimizde el yapımı figürler, takılar, fanus içinde bitkiler, hediyelik eşyalar, amatör çizerler, çizgi roman dükkanı İzmir Arkabahçe, yayın evi olarak Marmara Çizgi buradaydı. Dijital olarak yayınlanan bilimkurgu ve fantazya dergisi ZEN ile biraz lafladık. Etipuf ödüllü taş kağıt makas oynandı ve İzmirCon da olmazsa olmazı Mouse Guard tanıtıldı. Bol bol maket ve figür boyandı bu alanda (ne yazık ki destansı at yarışını kaçırdım ama dağılan figür masasını duydum).
Masaüstü strateji oyunları olarak tabi ki vazgeçilmezler arasında Flames of War (Levent var banko zaten), Warhammer Fantasy Battles, X-Wing Minature ve Napolyon savaşları oynandı, hemen yanında Kule Sakinlerinin figür sergisi vardı. Geçen senelere göre ilgi tatmin edici diyebilirim. Warhammer 40K yoktu neden bilemiyorum. Sahi neden yoktu? Gelecek sene olsun lütfen.
Ee? Spor?
İlginçti bu sene E-spor olarak Kule sakinleri sadece Heartstone turnuvası yaptı. LoL turnuvası bağlantı sorunlarından dolayı iptal edilmiş. Ama onun yerine 20 masaya yakın Magic the Gathering için ayrılmıştı ki turnuvası da döndü.
ahsen gözüm zaten hiç LoL veya CS:GO turnuvası aramamıştı. Onun yerine bir üniversite etkinliğini dolduracak kadar MtG oynanmış olduğunu görmek beni tatmin etti. Yerde bol bol açılmış booster pack poşetleri gördüm. Anladığım kadarı ile Magicçiler mutluydu.
FRP ne alemde?
Eskiden en çok uğultunun olduğu bu mekanda, FRPci tayfanın çok sık kalabalıktan ve sesten ettiği şikayet gibi bir durum bu sene yoktu. Ama bizi sevindiren ilk gün 16 tam kapasite dolu olmasıydı. Her ne kadar ikinci gün 8 masa tam dolu olsa da, birer saatlik kısa tanıtım amaçlı öğretici oyunlar oynanması çeşitliliği arttırdı.
Daha çok kişi kısa da olsa FRP’yi tanıdı ve oynadı. Ama dediğim gibi FRP oyuncuları mutlu ki bu sene aynı masada millet gürültüsüz bir ortamda, yanındaki oyunculara bağırmadan oyunlarını oynayabildi. Yanlarına gelip dikilip öyle bakan kimseyi de görmedim, kimse rahatsız etmedi oyun oynayanları. Umarım gelecek senelerde böyle bir ortamda ilk gün olduğu gibi daha çok oyuncu ve DM olmasını temenni ederim. Sonuçta FRP’ciler mutluysa biz de mutluyuz.
Cosplay Yarışması
Bu sene etkinliğin konsepti Orta Asya bozkır teması olduğundan, Cosplay yarışma kategorilerinden bir tanesi de “Şamanlık” üzerine idi. Özgüveni sahip yarışmacıların karşısında Jüriler; Gül Melis Taze, Hagane ve MEG Cosplay vardı.
İlk gün bireysel Cosplay yarışmasında basılı yayında Gülce Öztürk (Wonder Woman) görsel yayında Kaya Diril (Captain America) ve oyun kategorsinde Ceren Köktürk (Vivien) oldu. İsteyen istediği karaktere büründü eğlendi, koşturdu. 2. günse grup cosplay yarışmasında Fallout ekibi birinciliği aldı (ki jüri ben bile olsam verirdim zaten).
Ardından sahneye şamanlar çıktı. Konsept ilginç aslında sadece kostümden ziyade, yarattıkları şaman karakteri ile ilgili bilgiler vermesi ve bunu destekleyen sahne şovu yapmaları istendi. Hepsi gayet güzeldi ama Emine Tarın’ınki bir tık üstteydi ve hakkıyla aldı derim. Tebrikler!
İstanbul Geceleri ekibinin LARP oyunu, 1. katta (tam vampir işi) yapıldı. Hiç inmedim, gidemedim yanlarına, rahatsız etmedim, korktum, İzmir’de başımı vampirler ile belaya sokmak istemedim. Ama onları dışarıda görmediysem, her şey yolunda gitmiş belli.
Etkinlikte eksik bulduğum veya “olsaydı iyi olurdu” dediğim şeyler oldu. Örneğin zemin kattaki minik kantin kapalı olunca yeme içme alanı için üst kattaki terasa çıkmak ya da etkinlik alanını terk edip dışarıya çıkmak gerekmekte. Özellikle kahve ve çay bağımlıları için sıkıntı oldu bu. Her ne kadar süslemek için mekan çok büyük olsa da bozkır teması için biraz daha fazla öge olmalıydı diye düşündüm.
Onun dışında ufak tefek eksiklikler olur. Fakat bu etkinlikte söylenenin aksine “büyük firmaların” olmaması bir eksiklik değildi. Eğlenmek isteyen ve bilen herkes burada uğraşacak bir şeyler buldu. Bir tek e-sporcular için belki zayıf olabilir ama gelecek sene onlar da mutlu olacaktır. Sonuçta bu Hollanda milli takımı her geldiğimde daha iyi iş çıkartıyorlar.
Unuttuğum, aklıma gelmeyen veya göremediğim daha tonla şey varmış. İsmini anmadığım, bahsedemediğim, unuttuğum herkesten özür diliyor, tüm ekibe ve katılımcılara teşekkür ediyorum. Gelecek sene yine İzmir’de görüşmek üzere.
Dipnot: After party geçen seneye göre daha fazla Rock Bar havasında idi. Bol bol metal dinlendi, kararınca içildi, headbang yapıldı, güzel kafayla, ayık kafadaymış gibi çizgi roman ve film konuşuldu. Bard’s Song düzgün söylendi (her masada şarkı sözleri vardı ki kimse yanlış söylemesin diye). (Özay’ın notu: Ankara’daki fiyaskomuzdan sonra doğru düzgün Bard’s Song söylenmesine sevindim).
Dipnot 2: Etkinlik boyunca yanımda olan ve bizi evlerinde misafir eden Fragtist’ten Ozan Öğünç ve Erke Akdeniz’e çok teşekkür ederim. Bak orada bol bol Battlefield 1 muhabbeti yaptık hevesimi aldım, rahatladık.
Dipnot 3: Kule Sakinleri’ne ve İzmirCon’a verdiğimiz destekten dolayı FRPNET’e teşekkür ettiler ve FRPNET’i temsilen beni sahneye davet ettiler. Çok tatlı bir DM cover’ı hediye ettiler (Konuşmayı boş verin heyecandan ne dediğimi hatırlamıyorum). Anladığım kadarı ile bu bir mesaj ve DnD 5th Edition kitapları sipariş etmeye başlamalıyım. Kim bilir gelecek etkinliklerde oyun da oynatırım.
Son olarak bu videoyu da ekleyelim.
https://vimeo.com/166215796