Yüksek Şatodaki Adam Kitabının Yanlış Anlaşılmış Kapakları
9 Ağustos 2015 - 11:02
1 Bir dakikadan az
Philip K. Dick‘in alternatif bir tarih kurgusu sunduğu bilimkurgu ve alternatif tarih türündeki eseri Yüksek Şatodaki Adam, yakın zamanda Amazon’un bu eseri diziye adapte etmesiyle yeniden popüler hale geldi.
Eserdeki kurguda, “2. Dünya Savaşı’nı İngiltere ve Amerika değil de Japonya ve Almanya kazansaydı ne olurdu?” sorusu ele alınmış; ancak bazı tasarımcılar bu durumu pek anlayamamışlar sanırım.
Kısaca düşünceler şu yönde gelişmiş; Philip K. Dick bir bilimkurgu yazarı, kitabın adı Yüksek Şatodaki Adam ise yüksek bir yerde bir şato vardır ve orada bir adam vardır. Belki şurada mutlu bir Alman veya Japon vardır…
Biz konuşmayalım, sizi kapaklarla başbaşa bırakalım.
Amerikan baskısında oldukça güzel bir kapak tasarımı yapılmış ancak yine de arkaya hemen bir kule konmuş.
Romanya baskısında kitaptaki her detayı kullanmışlar. Japon geyşa da ilginç bir detay olmuş.
En başarılı kapaklardan bir tanesi Finlandiya’dan. Amerikan hamburgerini paylaşan Japon ve Naziler. Oldukça başarılı bir kapak, alkışladım.
Şili’deki kapak ile birlikte durum sürreal ve kötü bir hal almaya başlıyor. Kitabın içerisindeki hikayenin içindeki hikayede geçen çekirge ve -muhtemelen- erkek egemenliğini temsilen bir erkek yüzü…
Sırbistan’da yayınlanan kapakta çok sürreal bir tasarım var. Ne anlatmaya çalıştığını sanat eleştirmenlerine bırakalım ama biz kitapla bir bağlantı kuramadık.
İspanyol baskısındaki kapakta da golem benzeri dev bir robot görüyoruz. İlginç…
Gelelim Türkçe baskısına. Metis’in bastığı kapak da Philip K. Dick ise bilimkurgudur, bi Satürn koysak yürürüz zihniyetini yansıtmış maalesef.
Portekiz’de kitap 2 cilt olarak yayınlanmış. Yüksek bir şato silueti ve önde bir svastika.
İkinci ciltte şato net görünüyor ama yine Satürn ve halkaları es geçilmemiş.
Polonya baskısında da kafalar karışmış. Japonya’yı sembolize eden bir kanji alfabesiyle yazı, arkasında da bir şeyler var ama anlayamıyoruz.
Yunan baskısında işler sarpa sarmış. Kitabın acaba Almanya, Japonya ve Amerika üzerine bir gezi rehberi olduğunu mu düşündüler?..
Alman baskısına bakınca aklımıza Dr. Moreau’nun Adası veya Kayıp Dünya kitapları geliyor sanki. Kayıp bir gezegenin yaşam olan bölgesi gibi duruyor.
Estonya’daki bu kapağa bakınca Yüzüklerin Efendisi – İki Kule kitabını okuyanları avlamak için bir tuzak gibi duruyor. Tam bir fantastik kurgu eseri. Yaşlı büyücü, uzaklardaki yüksek bir şatoda yaşamaktadır…
Hollanda baskısında uzayda bir disko partisine katılmış uzay insanlarını görüyoruz. Bu kitap kesin bilimkurgudur, öyleyse uzayda geçiyordur yaklaşımına devam!
Bulgar baskısına söyleyecek söz bulamadık resmen. Bir yaratık, elinde bir şey… Neyse…
Bulgar baskısını yazarı rafta görseydi “aa yeni bir uzaylıklı bilim kurgu kitabı gelmiş, hemen alayım,” derdi bence.