Robinson Crusoe Kitabevi Daha Fazla Direnemedi!
İngilizce fantastik kurgu, bilimkurgu kitaplarımın çoğunu oradan almış biri olarak her Taksim’e çıktığımda uğradığım bir yerdi. Gide gele artık çalışanlarıyla da arkadaş, dost olmuştuk. İstiklal Caddesi’nin bir sembolü, kitap okurlarının uğrak yeriydi.
Ellerinde olmayan sebepler yüzünden zor duruma düşmüşlerdi ve RobKart uygulaması ile bir süre direnmişlerdi ancak o direniş de çok uzun süremedi. Beyoğlu’nun en eski kitabevlerinden Robinson Crusoe, kira artışına dayanamayarak İstiklal Caddesi 389 numaradaki dükkanını kapatma kararı aldı.
Bianet sitesinin haberine göre 20 yıllık kitapçı, son olarak 25 bin lira kira ödüyordu ancak 35 bin dolar ödemesi istenince bu yükün altından kalkamadı. Robinson Crusoe, maddi sıkıntısını geçen sene okuyucu dayanışması sayesinde Robkart uygulaması ile aşmıştı. Ancak bu yeterli olmadı.
Zaten mahkeme mal sahibinin başvurusuyla kitabevinin geçen sene 2013 Temmuz ve Ağustos kiralarını geciktirmesi nedeniyle tahliye kararını onadı. Bundan sonra kitabevi, Salt Beyoğlu’nun dördüncü katında okuyucuyla buluşacak.
Kiralar çok yüksek
Peki, Robinson Crusoe’un hemen yanındaki dükkanlardaki kiralar ne kadar?
Yapılan araştırmaya göre 10 yıldaki artışlar sonucunda bazı dükkanların aylık kiraları şöyle:
Tek katlı bir ayakkabıcı dükkanı 20 bin dolar,
Tek katlı giyim mağazası 57 bin lira,
Beş katlı giyim mağazası 60 bin dolar,
5 metrekarelik büfe 3500 dolar,
Üç katlı büyük bir ayakkabı mağazası 300 bin lira.
İstiklal’de kitapçı kalmadı
Kiralar bu kadar yüksek olunca büyük markalar dışında küçük dükkanların Taksim’de barınması mümkün olmuyor.
Galata’daki 93 yıllık kitapçı ve Türkiye’nin ilk müzayede mekanı Librairie de Péra de geçen sene ağustos ayında kirasını ödeyemediği için kapanmıştı.
İstiklal Caddesi’nde şu anda sadece Mephisto, YKY, İnsan, D&R, Ada, Pandora, Kırmızı Kedi ve Türk-Alman kitabevi kaldı.
Galata, Tünel, Dünya, İmren, Sel, Simurg, Metropol, Sinem, Arkadaş, Literatür, İstavrit kapanan kitabevlerinden akılda kalanlar.
Adanalı: Kamu desteği şart
Kent çalışmaları üzerine Stuttgart Üniversitesi’nde ders veren Yaşar Adanalı, bunun sorumlusunun kamu idaresi ve piyasa aktörlerinin, kar hırsıyla büyük turizm ve gayrimenkul sektörü üzerinden, kolay yoldan köşeyi dönme arzusu ile açıklıyor.
Adanalı, çözüm olarak Beyoğlu Koruma Amaçlı İmar Planı’nı iptal eden mahkemenin de belirttiği üzere, Beyoğlu’nun topyekûn turistikleşmesinin önüne geçilmesi, “bellek mekanlarının” sürdürülebilirliğinin sağlanması için kamu kaynaklarının bu yönde kullanılması gerektiğini söyledi.
“Kültür Bakanlığı’nın Robinson Crusoe 389 Kitabevi’ni ve benzer nitelikteki diğer yerleri ‘somut olmayan kültür varlığı’ olarak tescil etmesi, imar planına bulunduğu gayrimenkulün bu yönde işlenmesi, ve kültür varlığı olan işletmelerin kira giderleri için kamu desteği alabilmesinin önünün açılması gerekir. Ayrıca, tamamen mülk sahiplerinin yanındaki mevzuatın, kiracılar lehine dönüştürülmesi, özellikle kent merkezindeki esnaf ve yaşayanların yerlerinde kalabilmelerinin öncelikli koşuludur. Yoksa, Beyoğlu’nun kültürel olarak çölleşmesi, sosyal olarak tektipleşmesi, sınıfsal olarak homojenleşmesi artarak devam edecektir.”
Robinson Crusoe’dan Açıklama
“RobKart Okur Katkısı etkinliğinin başladığı 19 Ağustos’ta temmuz ayı kirası geç ödenmiş, ağustos henüz ödenememiş, yurtdışı ödemeleri yapılamamıştı. O sıradaki sorunlar hızla çoğalan RobKartlılar’la yani sizlerle aşıldı. 19 Ağustos 2013’ten bugüne 2 bin 200 kişi RobKartlıoldu. RobKartlı olmadan da burada adı sayılamayacak kadar kişi ve kurum etkinliği destekledi. Bugün akılalmaz kiralarla tektipleşme uçurumuna kilitlenmiş bir caddenin koltuklarındayız. Üstelik 2013 Temmuz ve Ağustos kiralarının gecikmesini fırsat bilerek yapılan tahliye başvurusunu -19 yıl boyunca bir kere bile geç ödenmiş kira olmadığı halde- ‘adalet’ dağıtan mahkeme onayladı. Üstelik bu düzeyde bir kirayı ödemek mümkün de değil, ‘adil’ de. Böylesi bir ortamda kurumlararası dayanışma içinde çözümler üretmek en doğru yol gibi görünüyor. Ve bunun için ilk akla gelen SALT’la olan işbirliğini geliştirmek olabilirdi.
SALT, geçmişle ve gelecekle bağlarını koparmayan çağdaş işlerin sergilendiği mekanlarda oluşan, alternatif etkinliklerin yapılabildiği bir ortam. Rob389’un SALT Galata’daki kitabevini olduğu gibi koruyup SALT Beyoğlu’ndakini büyüterek, daha dingin daha kitapla baş başa kalınabilecek bir mekan yaratılabilir diye düşündük. Bu fikrin oluşmasında SALT’ın desteğini de unutmamak gerekir.