Mary Shelley, Frankenstein İlhamını Üvey Kız Kardeşinin İntiharından Almış
Mary Shelley’nin ünlü Frankenstein romanının yaratık karakteri, popüler inanışın aksine bir yıldırım çarpmasıyla hayat bulmamış. Bu korku edebiyatı şaheseri, 1816 yazında, Cenevre yakınlarında bir dağ tatili sırasında Shelley’nin zihninde şekillenmiş. Volkanik kül bulutlarının güneşi kapattığı o yaz, Shelley ve arkadaşları, ünlü şairler Lord Byron ve Percy Bysshe Shelley ile birlikte korku hikayeleri anlatma yarışına girmişti.
Ancak, Mary Shelley’nin kişisel günlüklerinden oluşan yeni bir koleksiyon, romanın karanlık atmosferinin Alpler’deki bu tatille sınırlı kalmadığını ortaya koyuyor. Yazarın günlükleri, mektupları ve kısa hikayeleri ilk kez bir araya getiren Mary Shelley in Bath adlı kitap, Frankenstein’ın trajik temalarının, Shelley’nin üvey kız kardeşi Fanny Imlay’in esrarengiz intiharından etkilenmiş olabileceğini gösteriyor. Kitabın önsözünü yazan şair ve Shelley uzmanı Fiona Sampson, bu trajik olayın romanın temel duygusal altyapısını oluşturduğunu iddia ediyor.

Bath’ta Karanlık Günler
1816 yılında, Mary Shelley hâlâ Mary Godwin olarak bilinirken, evli sevgilisi Percy Bysshe Shelley ve küçük çocuklarıyla Bath’ta bir eve yerleşti. Ancak burada huzurlu bir hayat arayışı, trajik olaylarla kesintiye uğradı. Kasım ayında Percy Shelley’nin terk edilmiş eşi Harriet, Londra’daki Serpentine Gölü’nde boğularak yaşamına son verdi. Aynı dönemde, Mary Shelley’nin üvey kız kardeşi Fanny Imlay de Swansea’de bir otel odasında ölü bulundu.
🔸Mary Shelley Hakkında Az Bilinenler ve Frankenstein
Fanny’nin intiharı, ünlü feminist yazar Mary Wollstonecraft ile Amerikalı diplomat Gilbert Imlay’in ilk çocuğu olarak dünyaya gelmiş olan genç kadın için beklenmedik bir sondu. Fiona Sampson, 2018 yılında yayımlanan Mary Shelley biyografisi için yaptığı araştırmalarda, Fanny’nin cansız bedenine dair haberlerin Cambrian Times gazetesinde yer aldığını buldu. Fanny’nin Bath üzerinden Swansea’ye gitmesi ise Sampson’a göre bir aile içi yüzleşmenin izlerini taşıyor. Mary Shelley’nin günlüğünde o gün için alışılmadık şekilde bir “çizim dersi”nden bahsetmesi, olayın gizemini artırıyor.

Frankenstein’ın Derin Temaları
Fanny Imlay’in hayatı ve ölümü, Frankenstein’ın temalarının daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Roman genellikle bilimin tehlikelerine dair bir uyarı olarak görülse de Mary Shelley’nin annesi Mary Wollstonecraft’ın kadın hakları üzerine eserleri ve Mary’nin kendi kişisel trajedileri, Frankenstein’ın annelik ve yaratma sorumluluğuna odaklanan bir metin olduğunu gösteriyor. Shelley’nin annesi, Mary’nin doğumundan kısa bir süre sonra hayatını kaybetmişti ve bu kayıp, yazarın üzerinde derin bir iz bırakmıştı.
Mary Shelley’nin Mirası
Mary Shelley’nin Bath’taki günlerini ele alan bu yeni kitap, yazarın sadece efsanevi Frankenstein romanıyla değil, kendi yaşamıyla da tanınmasını amaçlıyor. Kitabın yayıncısı Rebeka Russell, Mary Shelley’nin eşinin ve annesinin gölgesinde kaldığını belirterek, bu koleksiyonun yazarın hayatındaki güçlü ve bağımsız yanları öne çıkardığını söylüyor.

Bu derin temalar, Netflix’te yayınlanması planlanan Frankenstein filmiyle yeniden gündeme geliyor. Guillermo del Toro’nun yönettiği ve Jacob Elordi’nin canavarı canlandırdığı bu yapım, Mary Shelley’nin eserini modern izleyicilerle buluşturmayı hedefliyor.
🔸Mary Shelley’nin Frankenstein Romanının İlk Baskısı Rekor Fiyata Satıldı
Mary Shelley’nin hayatı ve eseri, kadın hakları, annelik ve toplumsal sorumluluk gibi evrensel temaların, edebiyat tarihine nasıl işlendiğinin en güzel örneklerinden biri olmaya devam ediyor.