Geleceği Yok Olmanın Eşiğinde Bir Irkın Acı Portresi: İnsanlığın Çocukları
Yönetmen Alfonso Cuarón tarafından 2008 yılında beyaz perdeye de uyarlanan P. D. James imzalı İnsanlığın Çocukları adlı bilimkurgu romanı İthaki Yayınları tarafından basıldı.
Agatha Christie sonrası İngiliz polisiye edebiyatının Ruth Rendell’la birlikte en büyük iki isminden biri olan, namı diğer Polisiyenin Kraliçesi P. D. James‘in yazdığı İnsanlığın Çocukları (Children of Men), distopya türünün en iyi örneklerinden.
“Bugün… Yeryüzünde doğan son insan Buenos Aires banliyölerindeki bir barda çıkan kavgada öldürüldü…”
İnsan ırkı kısırlaşmış, son nesil ise artık yaşlanmaya başlamıştır. Gelecekten beklentisi olmayan ve kendilerinin yaşayan son insanlar olduğunu bilen toplumlarda intihar ve suç oranı arttıkça uygarlık yıldan yıla çökmeye başlar. Bir sabah tüm haber kanallarında dünyanın en genç insanının hayatını kaybettiği duyurulunca insanlar kalan son umutlarını da yitirirler.
İngiltere ise Xan Lyppiatt’ın despot yönetimi altındadır. Lyppiatt’ın tarihçi kuzeni Theo Faren, bu meşum atmosferde yalnız ve umursamaz bir hayat sürmeye çalışıyordur. Ta ki Julian adındaki genç bir kadınla ‘tesadüfi’ karşılaşması onu bir grup isyancı muhalifle temasa geçirene kadar. Faren’ın hayatı birdenbire geri dönülmez bir şekilde değişir. Vereceği kararlar ise insan ırkının geleceğini derinden etkileyecektir.
İnsanlığın sonu ile Dünya’nın sonu apayrı şeyler olabilir mi?
“Bir Hitchcock filmi kadar ürkütücü ve gerilim dolu bir roman.”
— The New Yorker“İnsanı gerçekliğine ikna eden, kışkırtıcı bir kitap.”
— Chicago Sun Times
Yok oluşun eşiğindeki insan ırkına dair 320 sayfalık eseri Gökçe Metin dilimize çevirdi.
İyi okumalar.