Beşiktaş Kolonisi’ndeki İnfaz Memuru, Şehir Hatları Vapuru’nun Görünmeyen Yolcuları, Şeytan Kanatlı Hezarfen Çelebi – Dark Antoloji Raflarda!
Dark İstanbul Yayınları’nın gizem, polisiye, psikolojik gerilim, korku, mitoloji, bilimkurgu alanlarında İstanbul’a odaklanan seçki serisinin birinci kitabı Dark Antoloji raflardaki yerini aldı.
İstanbul’un yaşanmış ve yaşanacak olan efsanelerinden ilham alarak oluşturulan Dark İstanbul Antoloji kitabında; Aşkın Zengin Akkuş, Attila Şanbay, Çağdaş Ulus, Ercan Akbay, Funda Özlem Şeran, Mehmet Berk Yaltırık, Murat S. Dural, Nurgül Çelebi, Özlem Ertan, Uğur Kılınç ve Yurdagül Şahin‘in 13 farklı hikayesi yer alıyor. Ayrıca kitaptaki her öykünün beyaz perdeye uyarlanması planlanıyor.
Kapak tasarımı Serhat Filiz’e ait olan Dark Antoloji – Birinci Kitap‘ın yazarları kitabı şu sözlerle anlatıyor:
“Dark İstanbul’un fantastik, korku, gizem, polisiye ve psikolojik gerilim dünyasındasınız!”
Adem’le Havva’dan beri süregelen cinsler arası amansız ve kadim çatışmanın ortasındasınız. Kara kanatlı düşmüş melekler, katledilen kadınların kanlarıyla büyüyen ölüm ağacı, yosuna bulanmış taş duvarlı balkondaki vahşi cinayetler, Beşiktaş Kolonisi’ndeki infaz memuru, Boğaz Köprüsü’ndeki gizemli intiharlar, şeytan kanatlı Hezarfen Çelebi’nin döngüsü, korkudan korkmanın dayanılmaz paradoksu, Şehir Hatları Vapuru’nun görünmeyen yolcuları, düşle gerçek arasındaki saplantılı aşk, oyuncak bebeklere can veren ötekiler ve bunlar olurken omuzunuzda beliren el…
İstanbul’un karanlığı, geçmişiniz, şimdiniz, geleceğiniz, korkup da derinlerinize gömdükleriniz; sizin gerçeğinizdir…
Dark İstanbul Yayınları‘ndan yapılan açıklama ise şöyle:
Binlerce yıldır biriktirdiği hazineleri ile geçmişteki önemi kadar günümüzde de “Başrolkent” özelliğini sürdüren İstanbul’un geçmişte, günümüzde ve geleceğin kehanetlerinde yeri hiçbir zaman değişmeyecektir. Dark İstanbul Antoloji, bu kadim kentin yaşanmış ve yaşanacak olan efsanelerinden ilham alarak oluştu. ‘Eli kalem tutanlar’ olarak kalemimizden geldiğince yazıp, çizeceğiz, üreteceğiz. Müzisyenlerimiz yazdıklarımızın çizdiklerimizin melodilerini, seslerini besteleyecekler. Yönetmenlerimiz hayal ettiğimiz dünyaları sinemaya aktaracaklar. Bu kitaptaki her öykü yakında beyaz perdede olacak.