Netflix, Sıcak Kafa Dizisini İptal Etti
Sıcak Kafa. Sevdik, sevmedik, övdük, yerdik. Ama Netflix’te distopya-bilimkurgu türünde yerli bir dizi görmeyi çok beğenmiştik. Fakat seyircimiz yine Aşk-ı Memnu’yu, Survivor’ı, Recep İvedik’i tercih etti.
Abuk bir durum. Yakışır ama Sıcak Kafa’ya.
Farklı bir iş yapmaya çalışıyorsun, betonu delip çıkan bir çiçek olsun diyorsun. İnsanlar fark etmiyor, önemsemiyor, üstüne basıveriyor.
Sıcak Kafa, Netflix Türkiye’nin en çok ilgimizi çeken yapımlarından biriydi. Zira bu kez karşımızda kötü kaynana, şımarık zengin kız, tecavüzcü sevgili, entrika çeviren işveren ya da şiddeti de en az sevgilisi kadar seven adam gibi Türk dizisi klişelerinden uzak bir yapım çıkardılar. Nihayet dramadan, Osmanlı temasından, komedi olduğunu iddia eden ama güldürmeyen yapımlardan da uzaklaşıyoruz dedik. Farklı bir yöndü bu. Cem Yılmaz’ınkiler gibi ne yapsa izlenirlik bir ismin de değildi. Bilimkurgu dediler, distopya dediler… Güzel bir de bulaşıcı hastalık tasarladılar: Abuklama.
Mis gibi de fragman yapmışlardı. Sapsarı afişleriyle de her yerde dikkatimizi çektiler. Ama yetmedi. Seyirci yeterince izlememiş olmalı ki dizi iptal oldu. Tek sezonla yayın hayatına veda etti.
Bu duyuruyu Şevket Çoruh yaptı. Ancak iptalin sebebini açıklamadı. Yine de Netlix’in iptal kararını bir dizinin maliyetlerine ve sezonun tamamının izlenme sayısına göre verdiğini biliyoruz.
8 bölümlük dizi kültleşmiş Pardon filminin yönetmeni Mert Baykal‘ın elinden çıktı. Yine Pardon filminde rol alan Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin gibi ustalardan Kavuk’u devralan Şevket Çoruh da dizinin oyuncu kadrosundaydı. Ancak dizinin başrolünde Leyla ile Mecnun‘un Hırsız Yavuz’u, çok sevdiğimiz Osman Sonant yer alıyor. Ve dizide Haluk Bilginer‘i abuklamış bir hasta rolünde görüyoruz.
Kim olsa heyecanlanır böyle bir yapım karşısında, öyle değil mi?
Sıcak Kafa Ne Anlatıyor?
Sıcak Kafa konuşarak, ses yoluyla yayılan bir akıl hastalığını anlatıyor. Hikayede Abuklama (saçmalama) hastalığına yakalananlar abuk sabuk konuşmaya başlıyor. Ve bu saçmalıkları duyanlar da abuklamaya başlıyor. Böylece salgın tüm nüfusu hızla ele geçiriyor. Kimileri önlem olarak kulaklık taksa da kulaklıkları daima takılı tutmak mümkün olmuyor. Çocuklar imün (immune) mü değil mi belli değil. Değilmiş diyorlar sonra. Ama bazısı hâlâ imün sanıyor. Bazıları bunalıyor kulaklık takmaktan. Kimisi kibarlıktan “bir saniye bakar mısın canım?” diyene açıveriyor kulağını. Olaylar gelişiyor bir şekilde, hastalık yayılıyor.
Sıcak Kafa distopik ve apokaliptik bir hikaye anlatıyor. Ana karakterimiz salgın başlayınca annesinin evine sığınmış bir dilbilimci olan Murat Siyavus. Ancak oraya sığınmasındaki tek sebebin salgın olmadığını kısa sürede anlıyoruz. En azından salgından korunmak değil. Zira Murat kendisinin Abuklama’ya bağışıklığı olduğunu biliyor. Ve bunu gizlemek için de sebepleri var. Ayrıca gizlediği tek şey de bu değil.
Senaryo Afşin Kum’un aynı isimli romanından uyarlandı. Ancak birebir uyarlama değil. Mesela Şevket Çoruh’un karakterini kitapta bulamıyoruz. Yine de dilerseniz kitaba artık spoiler endişesi duymadan göz atabilirsiniz.