Hobbit Filmi ve Hikayesi
Öncelikle belirtmeliyim ki The Hobbit hikayesinin özetinin özetini çıkarmaya çalıştım diyebilirim… Peter Jackson’ın yapımını üstlendiği The Hobbit filminin Part 1 ve Part 2 kısmını anlatan bu özet, aynı zamanda Yüzüklerin Efendisinde yer alan karakterlerin ne şekilde The hobbit film’ine dahil olacağı hakkında ipuçları da veriyor…
Yazıma başlamadan önce The hobbit hikayesinin özeti :
The Hobbit
Başlangıç :
Çok çok önce dünyanın sessizliğinde bir sabahtı ve yeryüzünde daha az gürültü ve daha çok yeşil varken ve bir sürü hobbit yaşarken Bilbo Baggins kahvaltısını yapmış kapısında duruyor ve neredeyse kıvırcık tüylü ayaklarına uzanan dehşet uzun tahta bir pipoyu tüttürüyordu ki Gandalf çıkageldi…
”Eğer siz benim onun hakkında duyduklarımın yalnızca dörtte birini dahi duymuş olsaydınız ki benim duyduklarım onun hakkında duyulabileceklerin küçücük bir kısmı harikulade bir hikayeye hazır olurdunuz…”
Gandalf Bilbo’ya maceraya katılacak birini aradığını söyler… Bilbo Baggins buna yanaşmaz ve sessiz biri olduğunu ve Gandalf’a maceradan hiç hoşlanmadığını söyler… Gandalf’a “Ertesi gün çay içeriz” diyerek randevu verir ve evine döner… İkinci gün Bilbo Baggins Gandalf’ın geleceğini unutur ve kapı çaldığında kapıyı açar… Karşısında Gandalf yerine Dwalin’i bulur…Onu içeri alır ve sonra yine kapı çalar… Bu seferde Balin gelmiştir… Daha sonra arka arkaya Kili ve Fili gelir… İçeride konuşmalar geçerken de Dori, Nori, Ori Oin ve Gloin gelir… En sonunda ise Gandalf, Bifur, Bofur, Bombur, Thorin gelir… Gandalf Bilbo’nun çok iyi bir hırsız olduğunu söyler… Bilbo buna yanaşmasa da Gandalf Bilbo’yu ikna eder yada kandırır ve böylece On üç cüce ve bir hobbit maceraya başlarlar…
3 Trolle karşılaşma
Yolculuğun ilk kısmında William(Bill) Tom ve Bert isimli üç trolle karşılaşırlar… Üç Troll ateşin başında yemek yerken Bilbo Baggins bunları görür ve hırsızlık için yanlarına yanaşır… Daha sonra yakalanır ve bu sırada sesi duyan cüceler gelir ve ortalık karışır… Baggins karışıklıktan faydalanır ve saklanır… Troller tüm cüceleri torbaya koyar… Bu sırada Gandalf gelir ve “Şafak hepinizi alsın ve sizi taş yapsın” diyerek üç Troll’ü taşa çevirir… Baggins saklandığı yerden çıkar ve cüceleri serbest bırakır… Daha sonra etrafı araştırırlar ve gizlenmiş bir mağara bulurlar. İçinde anlamını bilmedikleri Run’larla yazılmış üç kılıç bulurlar ve Thorin Orcrist’i, Gandalf Glamdring’i ve Bilbo’da Sting adlı kılıcı alır… Daha sonra Ayrıkvadi’ye doğru Elrond’un yanına gitmek için yola çıkarlar…
Ayrıkvadi’de Dinlenme :
Puslu dağların başlangıcı olan Ayrıkvadi’ye geldiklerinde Elrond’un yaşadığı şehir Rivendell’i aramaya başlarlar… Yolda şarkı söyleyen elflerle karşılaşırlar ve kıyı’dan elflerle denize açılıp Rivendell’e ulaşırlar… Elrond ile karşılaştıklarında Elrond onlara trollerden aldıkları kılıçların anlamlarını söyler…
–Thorin’in elindeki kılıç “Orcrist” : Eski Gondolin dilinde “ Goblin uçurucu ” demek (Moria madenlerinde yapılmış gizli hazinelerden)
–Gandalf’ın elindeki kılıç “Glamdring” : Gondolin kralının taşıdığı “Düşman topuzu” demek
Bilbo’nun elindeki kılıç “Sting” : Orc ve goblin yaklaştığında masmavi parlayan bir özelliğe sahip…
Elrond daha sonra Thorin’in elinde bulunan haritaya bakarak gizlenmiş “Ay harflerini” okur ve gizli geçitin şifresini söyler… Grubumuz dinlendikten sonra Ayrıkvadi’den ayrılır ve Puslu dağlara doğru yola çıkarlar…
Koca Goblinin öldürülmesi :
Zorlu bir dağ tırmanışı sonucunda (Dağa tırmanırken “Taş Devleri” de görürler) Fili ve Kili sığınmak için bir mağara bulurlar… Daha sonra bu mağara’da dinlenirken Goblinlerin saldırısına uğrarlar ve Gandalf hariç hepsi yakalanır… Goblinler yakaladıkları on üç cüce ve bir hobbit’i kendi mağaralarına götürür ve Koca Goblinin karşısına çıkartırlar… Konuşmalardan sonra Thorin kılıcını (Orcrist) çıkartır ve tüm goblinler saldırıya geçer… Bu sırada Gandalf gelir ve Koca Goblin’i öldürür… Goblinlerin sayısı çok fazla olduğundan birlikte oradan kaçmaya başlarlar… Bu sırada “Dori” Bilbo Baggins’i taşırken yaralanır ve yere düşer… Sırtındaki Bilbo Baggins ise karanlığa doğru yuvarlanır ve kaybolur…
Bilbo Baggins’in Tek Yüzüğü alması :
Bilbo Baggins gözünü açtığında karanlıktadır… Cüceler ve goblinlerden iz ararken tünelin birinde emekleyerek ilerler…
“Yapabileceği en iyi tahmini yapıp sürünerek oldukça uzun bir süre ilerledi ta ki eli birden tünelin zeminindeki soğuk metal’den ince bir yüzüğe değene dek…”
Bu şekilde Bilbo Baggins Tek Yüzüğü almış olur… Bilbo Baggins tünelin sonuna vardığında çıkış yolu aramaya başlar ve mağara’nın derinliklerinde ki karanlık bir göl kenarında gollum ile karşılaşır… Bilbo Baggins yolu bilmediği için Gollum’dan yardım ister… Gollum’da bilbo Baggins’i yemeği düşünür ama belindeki “Sting”i görünce bulmaca oynamayı teklif ederek amacına farklı yoldan ulaşmaya çalışır…. Gollum kazanırsa Bilbo’yu yiyecek, Bilbo kazanırsa Gollum ona yol gösterecektir… Yarışmayı Bilbo kazanır ve Gollum yolu göstermek bahanesi ile gerekli malzemeleri alıp geleceğini söyleyerek Tek Yüzüğünü almaya gider… Bulamadığında ise Bilbo’dan şüphelenir… Gollum’un çığlıklarını duyan Bilbo ne olduğunu anlamadan geldiği yöne doğru kaçmaya başlar… Bu sürede kaçarken yere düşer ve tam yakalandığını sanarken Gollum yanından geçip gider… Yere düşerken yüzüğü takmıştır… Bilbo, Gollum’un çıkış yoluna gittiğini duyar ve Gollum’u takip etmeye başlar… Çıkış noktasına geldiğinde Bilbo Baggins onu öldürmek istemez yanından gizlenerek kaçar ve o bölgeden uzaklaşır… Gollum goblinlerin varlığı yüzünden peşinden gidemez ve feryat etmeye başlar… Bilbo Baggins görünmez olarak yolculuğa devam eder…
Kartalların Efendisi ( Gwaihir ) ve Gri Kurt ile karşılaşma :
Bilbo Baggins görünmez olarak gezinirken gözcülük yapan Balin’i görür… Yanına yaklaşır ama seslenmez. Sürpriz yapmayı düşünürken Gandalf’ı cücelerle tartışırken görür… Tam ortalarına gelir ve karşılarında yüzüğü çıkartır… Bilbo’yu birden karşılarında gören cüceler şaşırmıştır. Bilbo Baggins’in gerçek bir hırsız olduğunu artık anlamışlardır… [Bu sırada Gollum görünmez olamadığı için Goblinler tarafından yakalanır ve yüzük hakkında konuşturulması için Mordor’a gönderilir…] Sohbetler sonunda havanın kararmasını fark eden ekibimiz goblinlerin yaklaştığını hissedince yeniden yola koyulurlar… Dağ’ın patikalarından indiklerinde ağaçların arasındaki ağaçsız alana yönelirler… Kurt sürüsünün (Bknz: Warg ) sesini duyan ekibimiz ağaçlara çıkarak bir süre bekleyerek kurt sürüsünü izlerler… Bu sırada boş alanda toplanan kurt( warg ) sürüsü daire şeklini alırlar ve warg’ların lideri “Gri kurt” ortaya gelir… Konuştuğu dili sadece Gandalf anlar… Bu sırada fark edilirler ve Warg’lar ağaçların etrafını sararlar… Ağaçların en üstüne çıkan ekibimiz Kartalların efendisi ( Gwaihir ) tarafından kurtarılır.
Beorn ile karşılaşma ve Kuyutorman’a hazırlık :
Kartalların efendisi ekibimizi kayaların olduğu Taşıtkaya’ya yakın bir alana indirir… Gandalf ekibimizi bir deri değiştirici (Kendi derisini değiştiren, bazen güçlü bir ayı, bazen de iri yarı güçlü bir adam…) olan Beorn ile tanıştıracağını söyler…
Gandalf : Bir keresinde Taşıtkaya’nın tepesinde geceleyin yapayalnız oturup ay’ın puslu dağlardan kayboluşunu izlerken gördüm ve ayıların dilinde şöyle gürlediğini duydum “Bir gün gelecek soyları tükenecek ve ben geri döneceğim!” İşte bu nedenle ben onun bir zamanlar dağdan geldiğine inanıyorum…
Ekibimiz ormanın içine girdiklerinde Beorn ile karşılaşırlar… Beorn Gandalf’ı tanımaz… Bunun üzerine Gandalf : Siz beni duymamış olsanız da ben sizi duydum ama belki kasvetormanı’nın (kuyutormanın) güney sınırlarında yaşayan iyi kuzenim Radagast’ı işitmişsinizdir?
Beorn onları evine alır ve Gandalf’dan şimdiye kadar yaşadıklarını anlatmasını ister… Güzel bir eğlenceden sonra herkes uyuduğunda Beorn dışarı çıkar ve anlatılan hikayenin doğruluğunu araştırır… Doğruluğunu öğrendiğinde yeniden eve gelir ve Gandalf ve ekibine yardım ve öğüt verir… (Orman yolundan şaşmayın) Ekibimiz tehlikeli kasvetormanı’na (kuyutorman) doğru yola çıkar… Kasvetormanın (kuyutorman) önüne geldiğinde Gandalf Baggins ve cücelere öğüt vererek yanlarından ayrılır…
Gandalf : Daha kuzeyde kasvetormanı (kuyutormanı) dolanmadan önce Gri dağların yamaçlarında olacaksınız ve oralar tamamen goblinler hobgoblinler ve en berbat türden orklarla doludur. Güneyi dolanmadan öncede Ölüm büyücüsünün ( Sauron ) topraklarına gireceksiniz ve senin bile Bilbo bu kara büyücünün hikayelerini anlatmama ihtiyacın yok. Karanlık kulesi tarafından gözlenebilen hiçbir yerin yakınına gitmenizi öğütlemem. Orman yoluna yapışıp kalın içinizi ferah tutun en iyi umut edin ve bir gün harikulade bir şans dilimiyle çıkabilir ve önünüzde uzanan uzun bataklıklara ve onların ardından da Doğuda yükseklerde sevgili yaşlı Smaug’un yaşadığı Yalnız dağı görebilirsiniz… Umarım sizi beklemiyordur…
Kuyutorman ve Örümcekler kolonisi :
On üç cüce ve Bilbo Baggins kasvetormana (kuyutorman) derinliklerine girdiklerinde önce büyülü dereyi geçerler… Kuyutormanın karanlık ağaçlarının altında yiyecekleri tükendiğinde aralarında anlaşarak yiyecek bulma amacıyla anayoldan çıkarak ormanın içine dalarlar… Ormanın derinliklerinde ışıldayan perilerle (pixie demek daha doğru olur) konuşmaya çalışsalar da başarılı olamazlar ve her yanına yaklaştıklarında pixie’ler kaybolur… Bir süre sonra karanlıkta birbirini kaybeden cüceler dev örümcekler tarafından yakalanır… (Thorin hariç… Thorin’i Kuyutorman’da Orman Elfler tarafından yakalamıştır…) Bilbo Baggins yüzüğü takarak görünmez hale gelir ve cüceleri örümceklerden kurtarır… Örümceklerin sayısı çok fazla olduğundan Bilbo Baggins tüm cücelere yardım edebilmek adına cücelerin önünde yüzüğün görünmezlik özelliğini kullanarak onları örümcek kolonisinden uzaklaştırmayı başarır… Bu süre zarfında Kuyutorman kralı Thranduil cüce Thorin’le konuşmuş ve bu topraklardan geçme nedenini söylemediği için onu hapsetmiştir… Ayrıca üzerinde bulunan Orcrist kılıcını elinden almıştır…
Kuyutorman Krallığından Fıçılarla kaçış :
Örümceklerle savaş sonrası yorgun düşen Bilbo Baggins ve cüceler gizli patikayı ararken Orman Elf’leri kendilerini bulur… Bilbo Baggins yüzüğü takar ve görünmez olur ama diğer cüceler Orman Elfleri tarafından yakalanır… Cüceler Kuyutorman kralı Thranduil tarafından sorgulanır ve hapse atılır… (Thorin ve diğer cüceler hazine için bu topraklardan geçtiğini söylemezler ve bu yüzden hapse atılırlar…) Bilbo Baggins görünmez olarak Kuyutorman krallığını araştırır ve krallığın giriş kapısının yanında krallığın altından akan bir dere olduğunu ve bu derenin orman nehrine karıştığını fark eder… Daha sonra Thorin ve diğer cüceleri hücrelerinden kaçırarak gizlice fıçılara yerleştirir… Şarap dolması için fıçıları boş zanneden Elfler doldurulmak üzere nehire (içinde cüce olan fıçıları) atarlar… Bilbo Baggins kendisi de bir fıçı üstünde saklanarak (yüzüğü takarak) dereye atlar ve kuyutorman krallığından orman nehri üzerinden Yalnız dağ’ın ( Erebor) eteklerinde ki Göl kasabasının kıyılarına ( Esgarorh ) doğru yol alırlar…
Esgaroth‘da ( Göl kasabasında ) sıcak karşılanma :
Bilbo Baggins ve cüceler fıçılardan kurtulduktan sonra kıyıya çıkarlar… Aralarında konuştuktan sonra Bilbo Baggins, fili, Kili ve Thorin birlikte büyük köprü’ye doğru yönelirler ve göl kasabasına ulaşırlar… Göl kasabasının baş muhafızı ile görüştükten sonra Göl kasabasını heyecan sarar ve her şey düzene girmeye başlar… (Bu sırada Göl kasabasındaki Elfler durumu kuyutorman kralı Thranduil’e bildirmiştir) Yeterince dinlenen Bilbo Baggins ve cüceler Yalnız dağı’a (Erebor) doğru yola çıkmak için yeniden hazırlığa başlar…
Yalnız Dağ’ın eteklerindeki gizli geçit ve Smaug’un ölümü :
Yorucu ve bitkin geçen bir yolculuktan sonra Bilbo Baggins ve cüceler haritada ki işaretlenen yeri aramaya başlar… Elrond’un harita için söylemiş olduğu Ay işaretlerindeki bilmeceyi çözmeyi başaran ekip sonunda gizli geçidin kapısını açmayı başarırlar…
“Sonra Thorin öne çıkıp boynunda ki zincire asılı anahtarı ortaya çıkarttı ve deliğe soktu. Anahtar oturdu ve döndü! Işık huzmesi yok oldu, güneş battı, ay gitti ve akşam gökyüzüne yayıldı…”
Gizli geçidin kapısının açılmasıyla cüceler arasında kargaşa çıkar… Cesaret sorunu yaşayan cüceler arasında tartışmalardan sonra Bilbo Baggins gizli geçitten içeri girer… Smaug’u ilk gördüğünde ses çıkarmaz ve üzerinde bulunduğu hazineden bir kadeh alarak cücelerin yanına geri döner… Cüceler sevinirken Smaug uyanır ve farklı bir nefesin varlığını anlar… Eksik olan kadehi gördüğünde sinirlenir ve hırsızı aramaya başlar… Bulamadığında tekrar inine çekilir… Cüceler çaresiz bir şekilde beklerken Bilbo Baggins, Smaug’un açık noktasını bulmak için tek yüzüğünü takarak tekrar gizli geçitten geçer… Smaug bu sefer uyumuyordur ve Bilbo Baggins’i bekler…
“Smaug : Pekala hırsız! Kokunu alıyorum ve havayı yarışını hissediyorum. Nefes alışını duyuyorum. Ortaya çık! Tekrar keyfine bak bol bol ve fazlasıyla var…”
Bilbo Baggins ve Smaug arasında geçen uzun bir konuşma sonrasında Bilbo Baggins, Smaug’un zırhındaki açığını öğrenir… Bu sırada bir Ardıç kuşu bunu duyar… Smaug ise Bilbo Baggins’in göl kasabasından yardım aldığını anlar ve onları yok etmek için Akan nehre doğru uçar gider…. Smaug Göl şehrine vardığında ardıç kuşu Kral Bard’a smaug’un zayıf noktasını söyler ve Kral Bard Griron hanedanına ait büyülü “Kara Ok” ile Smaug’u öldürür… Bu sırada Göl şehri yerle bir olmuştur…
Yanlız Dağ’da Krallığın yeniden kuruluşu :
Bilbo Baggins ve cüceler smaug’un tekrar gelip gelmediğini araştırmak ve hazineye ulaşmak için krallığın içine girerler… Bu sırada Thorin yalnız dağın kalbi olan “Arkentaşı”nı aramaya başlar. Bu sırada Thorin hazineler arasında bilbo Baggins’e “Mitril zırhını” verir… Etrafı araştırırlar ama smaug’dan hiçbir iz bulamazlar… Bu sırada Ardıçkuşu tekrar yalnız dağ’a yönelir ve Roäc kuşu aracığı ile Bilbo Baggins ve cücelere smaug’un öldüğünü söyler… Hazinenin güvenliğinden endişe etmeye başlayan Thorin, Demir tepeler’de yaşayan kuzeni “Dain” den yardım istemek için Roäc kuşunu görevlendirir… (Bu sırada Bilbo Baggins Arkentaşını Thorin’den önce bulur ve saklar)
Beşordu Savaşının başlangıcı ve hazırlıklar :
Thorin kuzeni Dain’den yardımın gelmesini beklerken Kral Bard Smaug’u öldürmesi nedeni ile hazinenin 14’ünde 1’ini Göl halkına bağışlamasını ister… Bu sırada Kuyutorman kralı Thranduil, Smaug’un öldüğünü duyar ve hazine için Göl kasabası Esgarorh’a ulaşmıştır… Bilbo Baggins savaşın varlığını hissetmiş ve yüzüğü takarak gizlice Yalnız dağ’dan ayrılıp çıkabilecek savaşı önlemek adına Elf kralı Thranduil ve Kral Bard ile görüşmeye gider ve Arkentaşını pazarlık yapabilmesi için Kral Bard’a teslim eder… Yalnız dağ’a geri dönmek için yola çıkarken karşısında Gandalf görünür… Pazarlık için tekrar yola çıkan Kral Bard ve Elf kralı Thranduil, Thorin ile konuşur ve ona babasının mirası olan Arkentaşını gösterir… Bu sırada Thorin Bilbo Baggins’in arkentaşını Kral Bard’a verdiğini öğrenir ve Bilbo’yu aşağı sallandırır….
Beşordu Savaşı :
Thorin’in kuzeni “Dain” ordusu ile birlikte yalnız dağ’a çıkmak üzereyken karşılarında Kral Bard ve Elf kralı Thranduil’i bulur… Dain kuzeni olan Thorin’i görmeye gittiğini söyler… Kral Bard ve Elf kralı buna izin vermeyeceğini söylediğinde aralarında savaş başlamak üzereyken Gandalf belirir ve kuzeyden Bolg’un ordusunun Warg’larla birlikte birleşerek buraya geldiğini söyler… Böylece Elfler insanlar ve cüceler arasında Goblin ve warg’lara karşı Beşordu savaşı başlamış olur… Savaş devam ederken Kartalların efendisi Gwaihir savaşa dahil olur… Ayrıca savaşa “Beorn”da katılır ve Beorn’un, Bolg’u öldürmesiye savaş biter… (Kartalları ilk gördüğünde Bilbo Baggins’in kafasına bir taş düşer ve bayılır uyandığında savaş bitmiştir.)
Savaşın bitmesi ve eve dönüş :
Bilbo Baggins uyandığında savaşın bittiğini anlar ve neler olduğunu anlamak için Gandalf’la buluşur… Savaşta yaralanmış olan Thorin’in yanına gider ve onunla son kez konuşur… Konuşmadan sonra Thorin ölür… Thorin Yanlız dağın en derin yerine gömülür… Kral Bard Thorin’in mezarına Arkentaşı’nı yerleştirir. Elf Kralı Thranduil ise Kuyutorman da kendisini yakaladığı zaman üzerinde bulunan Orcrist kılıcını mezarına yerleştirir. Ayrıca Thorin’i korurken Fili ve Kili’de ölmüştür… Bilbo Baggins geri dönüş yolculuğunda Gandalf ile birlikte yeniden Ayrıkvadiye ve Elrond’un yanına giderler… Bu sırada Bilbo Baggins yatağında uzanırken Elrond ile Gandalf’ın konuşmasını dinler… Gandalf’ın cüceleri ve kendisini sık sık terk etmesinin nedenini öğrenir. (Nedeni : Gandalf beyaz büyücülerin meclisine gitmiştir ve sonunda Ölüm büyücüsünü (Sauron’u) Kuyutormanın güneyinde olan karanlık kulesinden uzaklaştırmayı başarmışlardır…) Bilbo Baggins evine vardığında öldüğü varsayılması nedeniyle eşyalarının açık artırma ile satıldığını görür… Eşyalarını satın alan Baggins evinde otururken Gandalf ve Balin yeniden ziyarete gelir…
_______________
Özet’ten de anlaşılacağı gibi dolu dolu bir film bizleri bekliyor diyebiliriz… Ayrıca Peter Jackson’un “Yüzüklerin Efendisi” karakterlerini “The hobbit” filmine entegre etmesi gerçekten en ilginç durum… Nasil olacağı konusunda bir bilgi elimizde yok ama birlikte bu soruya cevap vermeye çalışalım…
Legolas :
Kendisi Kuyutorman Kralı Thranduil’in oğludur… Ayrıca yüzüklerin efendisinden önce babası tarafından Gollum’u bulması için görevlendirilmiştir… Legolas, Gollum’u uzun bir süre aramış ama bulamamıştır… Tek Yüzüğe sahip olan Gollum gizlenmeyi başarmışdır…
Legolas “The Hobbit” filmine gayet uygun bir karakterdir… Ayrıca ekibimizin (13 cüce ve bir hobbit) Kuyutorman maceralarını ve Legolas’ın babası Thranduil’in aktif bir rol aldığını düşünürsek kendisini film’de görmemiz muhtemeldir…
Itaril :
Öncelikle belirtmeliyim ki kitap’ta böyle bir karakter yok… Peki kimdir bu İtaril ?
Bilgiler doğrultusunda kendisinin bir “Silvan elfi” [Sylvan Elf] olduğu ayrıca doğrudan kılıç ve yay ile mücadele etmek yerine daha hızlı ve çevik hareketlerle karşımıza çıkacak bir savaşçı olduğunu öğreniyoruz… Tüm bunların yanında bir Elf kralına aşık olduğu da söylenmekte…
Peter Jackson’ın böyle bir karakter yaratmasının nedeni nedir bilemiyorum ama kitap’da eksik olan tek şey Aşk… İtaril karakterine baktığımızda ise bir Elf kralına aşık olduğu öğreniyoruz… Yaşının genç olması nedeni ile belki de Itaril platonik olarak bir Elf kralına (Thranduil yada Elrond) aşık olacak… Peter Jackson İtaril karakteri ile belki de filmin eksik olan “Aşk” temasını Itaril ile doldurmuş olacak… [Bknz: Arwen ve Aragorn]
Birçok Hobbit fanının internet üzerinden Itaril’i istemediğini ve bununla ilgili kampanya başlattıklarını da söylemeden geçmeyelim… Yorum size ait…
Galadriel, Saruman ve Radagast :
Kitaba göre bu karakterleri şu şekilde göreceğiz… :
Gandalf sık sık cüceleri ve Bilbo Baggins’i yalnız bırakarak Sauron ile savaşmak için büyücü meclisine gider… Buradaki amaç Sauron’un Kuyutorman’ın güneyinde ki varolan karanlık kulesini yok etmek… Galadriel’in film’de rol almasının kesinleşmesi ile hikayenin bu kısmını göreceğimiz anlamına gelmektedir…
Büyücü Meclisi üyeleri şimdilik : Galadriel, Saruman, Radagast, Gandalf olarak görünüyor…
Burada gözden kaçırılanları hatırlatmakta fayda var :
Büyücüler’in diğer adı da istari’dir… Istari’lerin orta dünya’ya gelme amaçları Melkor’un Sauron aracılığıyla büyüyen kötülüğüne karşı tüm Orta Dünya’yı haberdar etmek ve onları örgütlemektir… Bu istariler Gandalf, Saruman, Radagast, Alatar ve Pallando’dur…
Muhtemelen film’de Alatar ve Pallando’yu da göreceğiz… Kısacası Gandalf’ın sık sık cüceleri ve Bilbo Baggins’i terk etmesinin nedeni Orta Dünya’nın geliş amacına hizmet etmektir diyebiliriz…
Bilbo Baggins’in Tek Yüzüğü kullanması :
Bilbo Baggins “The Hobbit”te sık sık Tek Yüzüğü kullandığı görülüyor… Yüzüklerin Efendisi filminde Tek Yüzüğü takan Frodo’nun başından geçenleri hepimiz biliyoruz… Peki Bilbo Baggins sık sık Tek Yüzüğü kullandığına göre Sauron’un gücüne nasil dayanacağı tam bir bilmece diyebilirim… Peter Jackson yüzüklerin efendisini çekerken mutlaka bunu düşündüğünü tahmin ediyor ve yorumu size bırakıyorum…
Görüldüğü üzere Peter Jackson’ın işi gerçekten zor…
Yazan: İsa Dağ [Sauron]
Alıntıdır: Tekyuzuk.com
