AYBABTUİncelemeler

Kitaptan Perdeye Görsel Şölen – Dune İncelemesi

Geçenlerde Berlin’de vizyona giren Frank Herbert’ın yazdığı ve ikinci defa sinemaya uyarlanan Dune filmini seyretme fırsatı buldum. Dünya genelinde hala vizyona girmesi beklenen filmi biraz daha erken izlediğim için bir inceleme yazısı ile spoiler vermeden bilgi vermek istedim.

Öncelikle, kitabı okumayanlara filmden önce mutlaka okumalarını tavsiye ederim. Sinema her ne kadar farklı bir zevk olsa da, yazarın size sunduğu tasvirlerle canlanan yapılar ve karakterler her zaman daha etkileyici olacaktır.

Görsel Şölen!

Filme gelince, ile tepkim, “Bir Star Wars filmi mi izliyorum?” oldu. Sepya tonlar istemeden de olsa zihninizi direkt olarak Star Wars’a götürüyor. Araçlar ve kostümler de öyle. David Lynch’in çektiği 1984 yapımı filmden sonra bu film bir görsel şölen kıvamında geliyor. Bir kere evrende kullanılan teknoloji muhteşem bir şekilde verilmiş. Kullanılan helikopter, daha çok helikopter böceğine benzeyen araç göz alıcıydı. Yapıların iç karartıcı gri taştan duvarları, mobilyalar, dokular kısacası dekor gerçekten yazarın hayal gücünüze yansıttığı gibi yapılmıştı. Özellikle de Dune çölünün dalgalanmasını izlemek çok keyifliydi.

Kostümler ilk filme göre hak verirsiniz ki daha etkileyiciydi. Askeri üniformalar beton efekti ile sert bir görünüm verirken diğer kıyafetler yapıya da uygun olarak oldukça oryantaldi. Bu versiyonda, karakterler de oldukça başarılıydı. Ana karakter Paul Atreides daha iyi olamazdı. Timothee Chalamet’ten gerçekten başarılı bir oyunculuk izlemek mümkün. Duke Leto ise orjinaline kıyasla daha kısa ve yapılı ama yine de oldukça güçlü verilmiş bir karakter. Dune çölündeki Fremen karakterlerin Orta doğu ve Afrika kökenli oyuncular tarafından canlandırılması, gerçekten yerinde bir karar olmuş. Özellikle İspanyol oyuncu Javier Bardem, verilmek istenen Arap kültürü havasına nokta vuruşu yapmış. Kısacası genel anlamda karakter/cast gayet iyi uyarlanmış.

Dune: Fremenler ve Kültürleri

Karakter Değişikliği ve Derinliği

Yan karakterler hakkındaki eleştirim ise Dr. Yueh’nin aile ile samimiyeti ve aralarındaki güvenin kitapta size sunulduğu kadar net verilmemiş olması. Dr. Yueh, üç dört kısa sahnede görünüyor. Normalde ise Atreides evinin en güvenilir görevlilerinden biri. Ayrıca Bene Gesserit’in yetiştirdiği ve gerçeği görme/saklanan bir şeyleri sezme (Sensing The Truth) gücü olan Jessica ile Yueh’nin karşılaşmasına zaman ayrılması iyi olurdu diye düşünüyorum. Bu da hikayenin gidişatı için aslında oldukça önemli.

Filmin süresi ile ilgili olsa gerek bazı karakterlerin üzerinde çok durulmamış. Gidişatı etkilemedikleri için problem değil tabii ki ama kitabı okurken aslında hepsini tanıma fırsatı buluyorsunuz.   

Dune gezegenindeki botanikçi Liet Kynes karakteri, kitapta aynı isimli erkek bir karakterdi. Chani’nin babası rolündeydi. Filmde ise ilk kez bir değişiklik yapılmış ve karakter ismini korusa da kadına dönüştürülmüş. Bu durumda Chani’nin babası değil annesi oluyor. Fakat Fremenler arasında bir savaşçı olan Chani adındaki kız ile Liet Kynes’ın ilişkisine yer verilmemiş. Henüz.

Sonuç Olarak…

Genel olarak film sadece kitabın yarısını konu alsa da hızlı ilerliyor. Kitabı bilmeyenler ve 1984’te çekilen filmi izlemeyenler için açıklama niteliğinde bilgiler veriliyor. Paul, merak ettiği şeyleri araştırırken izleyici de genel olarak evren hakkında bilgi ediniyor.

Yönetmen Denis Villeneuve, hızlı sahneler ve kasvetli olan havayı göz yormadan izleyiciye iletmeyi başarmış. Oldukça başarılı bir filmdi. İkinci bölümün ise çok daha başarılı olacağını düşünüyorum. Konu olarak bakıldığında daha fazla işlenecek malzeme olacak. Bu nedenle vizyona girer girmez biletlerinizi alın. Ama öncesinde epik bir kitap olan Dune’u mutlaka kütüphanenize eklemenizi tavsiye ederim. Ben uzun süre önce okuduğum için bazı şeyleri gözden kaçırmış olabilirim. Bu nedenle aklımda kalanlar ile filmi karşılaştırdım. Konu hakkında bilgisi olmayanlar için spoiler vermemek adına çenemi kapatıyorum.

Şimdiden iyi seyirler, tadını çıkarın!

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Dün izleme şansına eriştim, kesinlikle normal bir izleyicinin gidip de sinemada beğeneceği bir film olmamış. Dune, derdi ve külliyatı olan bir yapım. Yönetmen bu külliyatı anlatmayı tercih etmiş ve gelecek filmler için bence çok iyi bir şey yapmış. Ama genel geçer izleyicinin büyük bir kısmı bunu anlamadı, salonu ilk yarıda terk edenler çoktu. Bu filmin ZSJL gibi 4 saat falan yayınlanması lazımdı ki ancak izleyicinin kafasına otursun. Umarım matmazeli harcamazlar ve Dune’u görmeye devam ederiz. Kimsede bir LOTR veya bir SW heyecanı yaratmayacak ama kendi içinde çok tutarlı bir yapım olacağı kesin. Belki sinema değil de HBOMax serisi olsa daha başarılı olurdu. Yapanın eline emeğine sağlık diyelim. Ben rüya sekanslarının çok olması haricinde oldukça beğendim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.