Kayra Keri Küpçü

“14 Cüce ve Orta Dünya” Diyen Ömür Gedik’e Verdiğim Ayar!

2012 yılında Hobbit: Beklenmeyen Yolculuk filminin vizyona girmesiyle kendisini sinema eleştirmeni olarak nitelendiren sosyetik Ömür Gedik, filmle ilgili “14 Cücelerle Orta Dünya’da” diye bir eleştiriyi Hürriyet Keyif eki için yazmıştı. Ben de bu yazıyı yanlışlıkla okumuş bulundum. Dilerseniz siz de önce yazıyı bir okuyun. (Gözleriniz ve beyniniz kanayabilir)

Noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyorum (burada da link vereyim):

Bilbo Baggins, Gandalf ve 13 cüce ile Orta Dünya’ya yolculuk edeceğiniz ‘Hobbit: Beklenmedik Yolculuk’, ABD ile aynı anda Türkiye sinemalarında.

Hem de J.R.Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi’ni sinemaya aktaran Peter Jackson’ın güvenli ellerinde, Cate Blanchett, Luke Evans, Elijah Wood ile Martin Freeman’ın oyunculukları eşliğinde, 3 boyutlu halde, IMAX formatında.

Hem Orta Dünya’da.
Hem üç boyutlu.
Hem IMAX’te.
Hem 169 dakika.
Gir de çık oradan bakalım.
Zor oldu, hatta şimdiden devam filminin hayallerini kurmaya başladık.
Hatta sadece ikinci değil, bu yaz başında Peter Jacskon’ın müjdesini verdiği üçüncü filmin de…
Tüm bu bekleyiş kıllı, kocaman ayaklı, çirkin cüceler için hem de!
Peter Jacskon yakışıklı Elfler’in hikâyesini anlatsa kim bilir neler hissedeceğiz diye düşünmeden de edemedik tabii!
Yüzüklerin Efendisi Kralın Dönüşü çıktığından beri konuşulan üçlemenin sonunun gün yüzüne çıkması beklenenden daha fazla zaman aldı. 
Öncelikle Sam Rami’ye sunulan proje daha sonrasında Guillermo del Toro’nun ellerine geçti. 
Daha sonrasında senaristlerin greviyle, MGM’de yaşanan ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalan Toro 2010’da havlu atınca, Peter Jackson her şeyi kendi ellerine almak zorunda kaldı.
İyi ki de aldı. 
Çünkü bu dünyayı ondan daha iyi bilen ve ondan daha iyi anlatacak kimseyi tanımıyoruz. 
GANDALF 13 CÜCE 
İLE GELİYOR
Yalan yok, filmin ilk yarısında Bilbo Baggins’in evinde geçen, Hobbit’leri teker teker tanıdığımız o yarım saatinde fenalık geçirmedim değil.
Peter Jacskon sonrasında gelecek aksiyon ve macera dolu sahnelerin kıymetini bilelim diye mi bunları uzatmış bilemiyorum, ama pek de doğru yaptığını düşünmüyorum.
Bu klostrofobik sahneleri kesinlikle daha kısa tutabilirdi.
Evet, Hobbitler’i tanımaktan bahsettik. 
Film, Hobbit halkının, altın düşkünü ejderha Smaug tarafından yerlerinden yurtlarından edilişlerini anlatan, etkileyici sahnelerle açılıyor.
Bir şehrin yok oluşunu izledikten sonra Bilbo Baggins’in sürgünde yaşadığı evine konuk oluyoruz.
ANDY SARKIS 
HEM GOLLUM’U OYNUYOR 
HEM DE YÖNETİYOR
Ansızın büyücü Gandalf ortaya çıkıyor ve Bilbo kendini 13 cüceyle birlikte tehlikeli topraklara doğru bir yolculuğun içinde buluyor.
Ejder Smaug’dan Erebor’un kayıp Cüce Krallığı’nı geri almak için çıktıkları bu yolculukta Goblinler, Orklar, öldürücü Warglar, Dev Örümcekler, Şekil Değiştirenler ve Büyücülerle dolu yollardan geçiyorlar.
Bu yolculukta Bilbo Baggins hayatını değiştiren yaratıkla da tanışıyor; Gollum ile.
Gollum demişken: IMAX perdesinde, üç boyutlu haliyle çok daha etkileyici.
Gollum rolünde harikalar yaratan Andy Serkis’in filmin yardımcı yönetmenlerinden olduğunu da yeri gelmişken hatırlatmakta fayda var. 
YÜZÜKLERİN EFENDİSİ 
VS. HOBBIT
Karşılaştırma kaçınılmaz olduğundan mecburen bu konuda bir iki kelam etmek gerekiyor. 
Hobbit filmi aynı kalemden çıkan Yüzüklerin Efendisi’ne oranla daha esprili ve mizah yüklü, hitap ettiği yaş grubu da sanki biraz daha küçük. 
Bunun en önemli nedeni başkahramanları hobbitler tabii. 
Birbirlerine sıkı sıkıya bağlı koca ayaklı bu cüceler her ne kadar ilk bakışta itici ve çirkin görünseler de zaman içinde izleyicinin kalbini kazanmayı başarıyorlar.
Ama hikâye derinlik ve drama anlamında Yüzüklerin Efendisi’nin gerisinde kalıyor. 
Frodo’nun koskoca Orta Dünya’nın kurtarılması için tek umut olmasıyla, Bilbo Baggins’in cücelerle birlikte krallığını kurtarmak için evine dönüş yolculuğu hayli farklı motivasyonlar içermekte. 
Yine de Peter Jacskon Hobbitlerin yolculuğunda da izleyicisini türlü yaratık tasvirlerinden, aksiyondan, etkileyici çatışma sahnelerinden yoksun bırakmıyor.
Hobbit serisi bir Yüzüklerin Efendisi olmasa da dev perdede, soluk soluğa izlenen 169 dakikanın ardından ikinci filmin geleceği günü iple çekmeye başlıyoruz bile.

Sonrasında hikaye bununla bitmiyor, Hürriyet Keyif ekinin editörü Deniz İnceoğlu da yazıya eklemeler yapıyor. Onları da dokunmadan yayınlıyorum:

Bir efsane Hobbit Bilbo Baggins

Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü’nden yaklaşık 10 yıl sonra vizyona giriyor ‘Hobbit: Beklenmedik Yolculuk’. Filmin bu seferki baş kahramanıysa Bilbo Baggins. Gelin onu daha yakından tanıyalım…

Deniz İnceoğlu – [email protected]

Kişilik
Bilbo Baggins, iyi yetiştirilmiş sıcakkanlı ve arkadaş canlısı bir hobbit. İyi yemek, iyi içki ve pipo en çok sevdiği şeyler. Bir de arkadaşlarını ve yabancıları “Sizin ve ailenizin hizmetindeyim” diyerek ağırlaması, en önemli özelliklerinden.
Bilbo Baggings’in kişiliği anne ve babasının iki farklı karakterinden oluşuyor. Annesinin Took Ailesi’nden maceracı ruhunu ve gezginliğini almış. Babasının Baggings Ailesi’ndense düzenli hayatı. Bu da onun sürekli hem maceraya atılmak isteyen hem de bir yandan evinde huzurla yaşamayı seçmek isteyen ruh hallerini fazlasıyla açıklıyor.

Perde arkası
Hobbit’in ana karakteri Bilbo Baggins, Yüzüklerin Efendisi’nde küçük de olsa rol aldı. Onu, Hobbit’te Martin Freeman, Yüzüklerin Efendisi’ndeyse Ian Holm canlandırdı. 
Hobbit’in animasyon versiyonunda Bilbo’yu Orson Bean seslendirdi.

Nerelerde görüldü
Kitaplar: Yüzüklerin Efendisi, Hobbit, Silmarillion, Unfinished Tales (Bitmemiş Öyküler)
Filmler: Yüzüklerin Efendisi Yüzük Kardeşliği, Yüzüklerin Efendisi Kralın Dönüşü, Hobbit: Beklenmedik Yolculuk, ‘The Hobbit: There and Back Again’.

Nüfus kâğıdı
Adı: Bilbo Baggins
Diğer isimleri: Bilba Labingi, The Barrel Rider, Burglar, Child of the kindly West, Clue-finder, Guest of Eagles, The Lucky Number, Luckwearer, Madd Baggins, The Ring Winner, The Spider Stinger, Stinging Fly, Thief, He that walks unseen, The Web Cutter
Unvan: Elf dostu, yüzük taşıyıcısı
Medeni hali: Bekâr
Soy: Shire-Hobbit (Baggins Ailesi)
Cinsiyet: Erkek
Saç Rengi: Kahverengi
Doğum tarihi: 22 Eylül 2890
Ölüm tarihi: Bilinmiyor (En son 29 Eylül 3021’de görüldü)

Hobbit sözlüğü
2890: Kahramanımız Bilbo Baggins’in doğduğu yıl. 22 Eylül 2890 doğumlu Baggins, Bungo Baggins ve Belladonna Took’un oğlu.
Kuduk: Hobbit’lerin kendi dillerinde kendileri için kullandıkları kelime. 
Bag-End: Hobbit’lerin yaşadığı evlerin (deliklerin) adı. Yazar J.R.R. Tolkien’ın halasının çiftliğinin takma adı da ‘Bag-End’di.
Sting: Hobbit’lerin kullandığı bu kılıç türünü Bilbo keşfetti. 
Üç tür: Hobbit’lerin üç ana türü mevcut: Harfoots, Fallowhides and Stoors. Harfoots türünün rengi daha kahverengi, boyları daha kısa ve sakalları yok. Stoors’larınsa el ve ayakları diğer türlere göre daha büyük. Fallowhides türüyse daha uzun ve ince bir vücut yapısına sahip.

Eveeeeet. Şimdi okumanız bittiyse gelelim benim bu yazılar üzerine gönderdiğim e-postaya. Eğer bu insanlara doğrusu gösterilmezse bu yanlışlar ve yanan beyinler böyle gidecek diye bir sorumluluk hissettim. İşte Ömür Gedik ve Deniz İnceoğlu başta olmak üzere Hürriyet’in Yazı İşleri ekibini de eklediğim e-posta:

Merhabalar,

Keyif ekini çok sık okuyan biri değilim ancak bu hafta Sayın Çağlayan Çevik, yazmış olduğum kitap hakkında bir tanıtım yazısı yazdığı için aldım. Dosya konusu olarak Hobbit’i görünce de, 10 yılı aşkın süredir profesyonel olarak fantastik kurgu danışmanlığı ve editörlük yapan biri olarak mutlu oldum ancak;

Sayın Ömür Gedik,

– “14 cücelerle Orta Dünya’da” derken sanırım Pamuk Prenses ve 7 Cüceler göndermesi yapmaya çalıştınız ancak 14 cüce değil 13 cüce var. Sanırım siz cüceleri, boyları kısa olduğu için cüce deniyor sandınız. Cüceler; insanlar, elfler, hobbitler, orklar gibi bir ırktır. Hobbitler de kısadır ancak cüce değildir. Eğer siz, Bilbo (hobbit) için de cüce kavramını kullandıysanız çok yanlış olmuş. Bilbo, hobbit standartlarına göre cüce değil ortalama bir boydadır.

– “Tüm bu bekleyiş kıllı, kocaman ayaklı, çirkin cüceler için hem de!” yazarkan yine hobbitler ve cüceler birbirine karışmış sanırım. Kıllı, büyük ayakları olanlar hobbitler. Cücelerin -kıllı olabilir- kocaman ayakları yoktur.

– “Yalan yok, filmin ilk yarısında Bilbo Baggins’in evinde geçen, Hobbit’leri teker teker tanıdığımız o yarım saatinde fenalık geçirmedim değil.” demişsiniz ancak filmin ilk yarısında hobbitleri değil cüceleri tanıyoruz. Ortamda sadece bir tane hobbit var.

– “Evet, Hobbitler’i tanımaktan bahsettik.
Film, Hobbit halkının, altın düşkünü ejderha Smaug tarafından yerlerinden yurtlarından edilişlerini anlatan, etkileyici sahnelerle açılıyor.
Bir şehrin yok oluşunu izledikten sonra Bilbo Baggins’in sürgünde yaşadığı evine konuk oluyoruz.” şeklinde talihsiz bir paragrafa tanık oluyoruz. Yurtlarından sürülenler hobbitler değil, cüceler. Ayrıca Bilbo Baggins hiçbir zaman sürgüne gitmedi. Hobbiton her zaman Bilbo Baggins’in evi oldu. Sürgünde değil kendi doğduğu evde yaşıyor.

– “Bunun en önemli nedeni başkahramanları hobbitler tabii.” Sanırım burada da hobbit ve cücenin ne olduğunu tam anlayamama durumunu yaşamışsınız.

– “Birbirlerine sıkı sıkıya bağlı koca ayaklı bu cüceler…” benzeri bir cümlenin açıklamasını yukarıda yapmıştım zaten.
Sanırım filmi IMAX sinemada gözlükleriniz olmadan izlediniz. Filmde de halbuki bu yaptığınız yanlışlar çok net anlatılıyordu, nasıl karıştırdınız şaşırdım doğrusu. Fantastik kurgu bilginiz olmayabilir, buna bir şey demiyorum ama o zaman keşke sadece sinematografi ve sinema anlamıyla yaklaşsaydınız konuya. Ya da bunları yazmadan bir bilene de danışabilirdiniz. Eminim size seve seve yardımcı olurlardı. Keyifli bir yazı olabilecekken maalesef olmamış.

Sayın Deniz İnceoğlu,

– “Kuduk: Hobbit’lerin kendi dillerinde kendileri için kullandıkları kelime.” Kuduk, Ortak Lisan’da Hobbit anlamına gelen bir söz öbeğidir. Hobbit kelimesi buradan türemiştir. Kendilerine Kuduk demezler.

– “Bag-End: Hobbit’lerin yaşadığı evlerin (deliklerin) adı. Yazar J.R.R. Tolkien’ın halasının çiftliğinin takma adı da ‘Bag-End’di.” Bag-End; veya yapılmış güzel Türkçe çevirisi ile Çıkınçıkmazı, sizin sandığınız gibi evlere verilen isim değildir. Çıkınçıkmazı, Bilbo Baggins’in yaşadığı küçük evin ismidir.

– “Sting: Hobbit’lerin kullandığı bu kılıç türünü Bilbo keşfetti.” Sting, bir kılıç türü değildir, Bilbo Baggins’in kullandığı özel kılıcın ismidir. Sting, Orta Dünya’da tek olan bir kılıçtır ve büyülüdür. Tıpkı Orcrist ve Glamdring gibi; büyülü kılıçların özel isimleri olabilir. Sting ismi de Bilbo’nun kullandığı kılıcın ismidir. Hatta şarkıcı Sting de ismini bu kılıçtan almıştır.

Keşke bu lügatı oluştururken dilimizdeki güzel çevirileri araştırsaydınız. Wikipedia gibi kaynaklar çok faydalı olabilir ancak yine de bir atasözümüz der ki; “Bin bilsen de bir bilene sor.” Keşke siz de bir editör olarak bazı konularda danışsaymışsınız.

İyi çalışmalar dilerim. Umarım ikinci film geldiğinde daha doğru ve ciddi bir kapak konusu olur.

Geçtiğimiz günlerde e-posta kutumda bir e-posta ararken karşıma çıktı. Yarın yine Ömür Gedik veya film hakkında hiçbir şey bilmeyen bir sinema eleştirmeni (!) bir yazı yazarsa önce araştırması gerektiğini öğrensin, araştıramıyorsa da bir bilene sorsun diye buraya bırakayım istedim.

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

3 Yorum

  1. Abi tikiler ya! Hayatım boyunca problem yaşadım bu tikilerle..Beyin 3gr olmasına rağmen, arsız bir ego ya sahipler.Böyle tiplerle uğraşmanın en etkili yolu seviyeni biraz düşürüp aşağılamak oluyor..Yanlız zeka seviyelerine uygun bir aşağılamada bulunmalısın yoksa kavrayamıyorlar.

  2. Ben okuyamadım. Başında bıraktım ki bu beyin fakirleri her ne hadle bu işe girmişler? Değil Hürriyet tüm gazeteler bir araya gelse sizin kattığınız kaliteyi katamazlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.