Edebiyat

Ursula Le Guin’in Fantazya Dünyasına Mesajı Var!

ursula-leguin-banner

Geçtiğimiz gün The National Book Foundation (Ulusal Kitap Vakfı) tarafından ömürboyu başarı ödülü ile ödüllendirilen usta yazar, yaptığı konuşma ile önemli mesajlar verdi.

Konuşmasında, kirli bir dünyada fantazyanın önemine vurgu yaptı.

Konuşmasında şu sözlere yer verdi:

Zor günler bizi bekliyor. Şu anki uğraşlarımıza alternatifler bulacak, diğer insanların varolma çabalarına korku ile bastırılmış toplulumuzun ve müptelası olduğu teknolojilerin gözünden bakabilecek; hatta umut yeşertmek için gerçek kanıtlar bulacaklarını hayal ettiğimiz yazarların seslerini arayacağız. Hakikatin kendisinden büyük, özgürlük hakikatçilerini hatırlayabilen yazarlara ihtiyacımız var. Şairler ve hayalciler gibi…

ursula-le-guin

Tam da şu anda, bir sanat eseriyle rafta duran bir ürünün üretimi arasındaki farkı anlayabilecek yazarlara ihtiyacımız var. Şirketin kârını ve reklam gelirini arttırmak için satış stratejileri anlatan bir yazı yazmakla, edebiyat yapmak veya kitap yayınlamaktan sorumlu olmak birbirinden çok farklı olgular.

Kitaplar ticari eşyalar değildir. “Kârlılık” olgusu her zaman sanatın amaçladıklarıyla çelişmiştir. Kapitalist bir dünyada yaşıyoruz, kapitalizmin üstümüzdeki gücünden kaçamazmışız gibi geliyor; halbuki krallara verilen ilahi hakların da öyle olduğu düşünülmüştü! Her insan başka birine kafa tutabilir ve onu değiştirebilir. Direnme ve değişim çoğu zaman sanatla başlar; evet, çoğu zaman sanatla, kelimelerin sanatıyla.

Konuşmanın videosunu buradan izleyebilirsiniz.

YouTube player

Konuşmanın çevirisi ve metni:

Teşekkürler Neil.

Bu güzel ödülü verenlere de tüm kalbimle teşekkür ederim. Ailem, temsilcim, editörlerim biliyorlar ki bugün burada olmam benim yaptıklarım kadar, onların yaptıkları sayesindedir. Bu ödülü, uzun zamandır edebiyat dünyasının dışında bırakılmış fantazi ve bilimkurgu yazarı arkadaşlarım adına almaktan kıvanç duyuyorum. Onlar hayal gücünün yazarlarıdır ve yaklaşık 50 yıldır bunun gibi güzel ödüllerin sözüm ona “gerçekçilere” verilmesini seyretmek durumunda kaldılar.

Zor zamanların yaklaştığını düşünüyorum ve bu zor zamanlarda; mevcut yaşantımıza alternatifler bulabilecek, korkudan nutku tutulmuş toplumumuzun ve saplantılı teknolojilerimizin ötesinde varolma olasılıklarını görebilecek, hatta umut için gerçekler üzerine kurulu temeller atabilecek yazarlara ve onların seslerine ihtiyaç duyacağız. Özgürlüğü hatırlayan yazarlara ihtiyaç duyacağız, şairlere, öngörülü insanlara… daha büyük bir gerçekliğin “gerçekçilerine”.

Halihazırda; belirli bir pazar için bir ürün üretmekle, bir sanatı icra etmek arasındaki farkı bilen yazarlara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Pazarlama cirolarını ve kurumsal karı azami seviyeye çıkaracak satış stratejilerine uyumlu yazılar oluşturmakla, sorumlu yayıncılık ve yazarlık pek de aynı şey sayılmaz. (Cesur alkışçılara teşekkürler) Yine de okutmanlık (editörlük) bölümlerinin kontrolünün satış bölümlerine verildiğini görüyorum.

Kendi yayıncılarımın bile saçma bir cehalet ve açgözlülük içinde olduklarını ve bir e-kitabı müşterilerine sattıkları fiyatın altı veya yedi katına halk kütüphanelerine sattıklarını görüyorum. Kısa bir zaman önce kardan başka amacı olmayanların, bir yayıncıyı itaatsizliği sebebiyle cezalandırmaya çalıştığını (Amazon.com ve Hachette yayıncılık arasındaki çatışmaya gönderme yapıyor) ve yazarların kurumsal fetvalarla tehdit edildiğini gördük (aynı olayda yüzlerce yazarın imzaladığı bir mektubu Amazon’a yollaması üzerine, Amazon’un bu mektubu imzalayanların kitaplarını aramalarda geri plana atması konusuna gönderme yapıyor). Bunun yanında ise bizlerin, kitapları yazanların, onları basanların bunu kabul ettiğini görüyorum.

Günlük ürünlerden kâr edenlerin bizi deodorant gibi satmasına, ne yayınlayacağımızı ve ne yazacağımızı bize söylemesine izin verildiğini görüyorum. (topluluktan “seni seviyorum” diye bağıran birine “ben de seni seviyorum hayatım” diye cevap veriyor.) Kitaplar sadece günlük ürünler değildir. Kâr amacı genellikle sanatın hedefleriyle çatışır. Kapitalizim içerisinde yaşıyoruz ve onun gücünden kaçmak imkansız gibi görünüyor. Fakat unutmayın ki kralların kutsal yönetme hakkı da bir zamanlar öyle görünüyordu.

İnsanların sahip olduğu herhangi bir güce, diğer insanlar tarafından karşı koyulabilir ve bu güç değiştirilebilir. Direniş ve değişim genellikle sanattan başlar ve daha da sık olarak bizim sanatımızdan, sözlerin sanatından başlar. Uzun ve iyi bir kariyerim oldu. Hep iyi insanların arasındaydım. Şimdi kariyerimin sonuna gelmişken, Amerikan edebiyatının beş kuruşa satılmasını görmek istemiyorum. Yazarak ve yayınlayarak hayatını kazanan bizler, bu işten gelen haklı kazancımızı istemeli ve talep etmeliyiz. Fakat bizlerin alacağı bu güzel ödülün ismi kâr değildir. Onun adı özgürlüktür.

Teşekkür ederim.

(Çevirisi için Murat Kurt’a teşekkür ediyoruz.)

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. iyi hoş ursula teyze görüşlerin güzel hepsine katılıyorum fekat sana o ödülü veren sana orada o konuşmayı yaptıran kuruluş kimlerin elinde bir onu da düşün istersen. sistem içinde sistemler. kitaplar karartılıyor değiştiriliyor iğdiş ediliyor aynı şey bugün sinemada da basında da söz konusu. şimdi burada atıp tutmak istemiyorum.denk gelince konuşuruz uzun uzun.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.